Drama King

8.4K 597 90
                                    

Yavuz hastaneden çıktıktan sonra bahçede Dinçer'in arabasını aradı. Artık bu onda akışkanlık olmuştu. Bu hastaneden her çıktığında gözleri otomatikman Dinçer'i arıyordu.

İlerde arabasına yaslanmış Dinçer'i görünce gülümsedi.

"Hah! Buradaymış drama king"

Kendi kendine konuştuktan sonra Dinçer'e doğru adımladı. Dinçer ona doğru gelen adamı görmesiyle yaslandığı arabadan ayrıldı. Birkaç saat önce Yavuz'u görmüş olmasına rağmen fazlasıyla özlemişti. Bu adam ona tarif edilemeyecek duygular yaşatıyordu.

"Beni mi bekledin"

Yavuz gülümseyerek konuşmuştu.

"Seni ne zaman beklemedim ki"

Yavuz'un gülümsemesi büyüdü. Dinçer, Yavuz'un yüzüne düşmüş saçlarını geriye itti. Etrafına baktıktan sonra çok görünen bir yerde olmadıklarını görünce Yavuz'un yanağına öpücük kondurdu. Yavuz ellerini Dinçer'in yanaklarına koydu ve hafif sıktı.

"Sen aşka mı geldin? Beni çok mu özledin?"

Dinçer onu bebek gibi seven adamla kaşlarını çattı. Bu görüntü Yavuz'un gülümsemesine sebep oldu. Çatılmış kaşlarıyla sıkılmış yanaklarıya çok tatlıydı.

"Bebeğim yanaklarımı daha ne kadar sıkacaksın?"

"Biraz daha sıkacağım"

Yavuz dediği gibi biraz daha yanağını sıktıktan sonra ellerini çekti. Sonra yüzündeki gülümsemeyi sildi.

"Neyse artık eve gidelim."

Konuştuktan sonra arabaya doğru gitti. Ön kapıyı açtıktan sonra arabaya bindi.

"Ben niye beş çocuğuyla ortada kalmış kadın gibi hissediyorum. Resmen kendi kendine sevdi bitirdi gitti."

Dinçer kendine kendine konuşurken bir yandan da arabasına doğru yürüyordu. Arabaya bindikten sonra ikisi eve kadar öyle havadan sudan konuştular. Akşam yemeği için bir şeyler aldılar. Yavuz direkt banyoya gitti Dinçer ise aldıklarını tabaklara yerleştirdi ve akşam yemeği için masayı kurudu. Yavuz banyodan çıktıktan sonra mutfağa gitti. Masayı hazırlayan Dinçer'i  görünce gülümsedi. Sandalyeye oturdu ve Dinçer'i izlemeye devam etti. Dinçer bardakları masaya koyduktan sonra buzdolabının yanına gitti. Soğuk suyu ve ayranı aldıktan sonra o da masaya geçti. Yavuz fazla aç olduğu için yemeğe başlamıştı bile. Dinçer bu görğntğyle gülümsedi ve Yavuz'un bardağına içeceğini doldurdu.

"Bugün iş nasıldı?"

Dinçer soruyu sormuştu. Yavuz ayranından bir yudum aldı ve gülümsedi.

"Güzeldi..."

Sonra aklıma gelen şeyle konuşmaya devam etti.

"Acil biraz yorucuydu. Hele bir adam geldi bütün hastaneyi birbirine kattı."

Dinçer, Yavuz'un ondan bahsettiğini anlamdı. Bu yüzden kaşlarını çattı.

"Baya zor olmuş olmalı"

Yavuz gülümsedi.

"Ben geldim adam hemen sakinleşti. İlacı bensem demekki"

Dinçer elindkei çatalı tabağa bıraktı ve yerinde dikleşti. Elini koyacak bir yer bulamadı. En sonunda elini masaya koydu ve hafif bir şekilde eğildi

"Anlamadım"

Konuştuktan sonra gömleğinin birkaç düğmesini açtı. Daralmıştı.

"İlacı bensem derken"

Yavuz duyduğu şeyle kaşlarını çattı sonra da Dinçer'in ondan bahsettiğini anlamadığını farkedince kendini tutamadı ve kahkaha attı. Bu kahkaha Dinçer'in sinirinin artmasına neden oldu.

"Yavuzcum neden gülüyorsun canım."

Dinçer dişlerini sıkarak konuştu. Yavuz kahkahasını durdurmaya çalıştı.

"Sen demin kendini mi kıskandın?"

Dinçer duyduğu şeyle duruşunu düzeltti.

"Ne?"

Şaşkınca konuşmuştu. Yavuz suyundan bir yudum aldı.

"Ben senden bahsediyordum."

Dinçer rahat bir nefes verdi.

"Ahh be güzelim öyle desene"

Dinçer rahatlamıştı. Yavuz gülümsedi.

"Ne bileyim anlarsın diye düşündüm"

Dinçer saçlarını karıştırdı.

"Sen ilacı benmişim dedikten sonra bende akıl mı kaldı? Birkaç saniye içinde yaşlandım resmen"

Yavuz gözleri kısılana kadar gülümsedi.

"Bu kadar kıskanç olacağını düşünmemiştim."

Dinçer geriye yaslandı.

"Bu daha buz dağının görünmeyen kısmı."

Yavuz'un kaşları havalandı.

"Diyorsun"

Dinçer başını salladı.

"Diyorum diyorum. Hani başta söyleyeyim de sonra deme ne umdum ne buldum"

"Göreceğiz"

Yavuz konuştuktan sonra yemeğinde bir çatal aldı.

"Yavuz"

Yavuz tabaktan bakışlarını Dinçere çevirdi.

"Efendim"

"Biz neyiz"

Yavuz gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Sen beni oyalıyorsun"

Yavuz duyduğu şeyle kahkaha attı.

"Sen beni böyle olmaya zorladın"

Dinçer isyankar bir sesle konuştu. Sandalyesini Yavuz'a yaklaştırdı. Masanın üstündeki elini tuttu.

"Şaka bir yana biz gerçekten neyiz? Beni süründürmeyi düşünüyorsun. Hakkın da var ama ben yanındayken süründür. Beni sensiz yapma. Zaten haftalardır ayrıyız. Birbirimizi görmüyoruz. "

"Bende seni çok özledim."

Yavuz derin bir nefes verdi.

"Yaa Dinçer sana hiç kıyamıyorum. Niye böyleyim ki?"

Dinçer ellerini Yavuz'un yanaklarına koydu. Böyle yapınca dudakları büzüldü. Dinçer büzülen dudakları öptü.

"Çünkü aşıksın bana benim sana olduğum gibi"

Yavuz gülümsemek istedi ama yanağındaki eller buna engel oldu. Dinçer ellerini çekti. Yavuz sandalyesini Dinçer'e yaklaştırdı. Yüzleri birbirine fazla yakındı. Yavuz elini Dinçer'in ensesine götürdü ve dudaklarını birleştirdi. Dinçer öpüşüne karşılık verdi. Dinçer'in eli Yavuz'un beline gitti. İkilinin öpüşü bu hareketle alevlendi. İkisi oturduğu yerden ayağa kalktı bir yandan da öpüşmeye devam ediyorlardı. İkili nefes almak için ayrıldılar. Nefes nefese birbirlerine baktılar.

Yavuz ellerini Dinçer'in omzuna koydu. Dinçer ani bir hareketle Yavuz'u kucağına aldı. İkili öpüşmeye devam ettiler. Dinçer yavaş yavaş adımlarla odasına doğru yürüdü.

Yere saçılan kıyafetler. Birbirine değen tenler. Sıcak öpüşler. İki ten o gece özlemlerini giderdiler.

____________

Bölüm boyunca Yavuz yerine Alp yazdım. Bir yerlerde Alp görürseniz kusura bakmayın.

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin