Eniştesinin Gülü

4.1K 344 11
                                    

Emrah elinde tabii ki de asla düşürmediği tabletiyle oturma odasına doğru yürüyordu. Bir elinde tablet diğer elinde de nutellalı ekmek vardı. Ekmekten büyük bir ısırık aldı ve oturma odasına girdi. Bugün odasında fazla kaldığı için biraz da salonda takılıp dizi izlemek istiyordu. Aslında maksat salonda dönen dedikoduyu da dinlemekti. Başını kaldırmasıyla gördüğü manzarayla yüzünü ekşitti. Alp ve Ali Rıza bir koltukta oturmuştu. Alp başını Ali Rıza'nın omuzuna koymuş konuşuyorlardı. Diğer koltukta ise Dinçer ve Yavuz oturuyordu. Yavuz bir şey anlatıyor Dinçer ise hem onun tuttuğu eliyle oynuyor hem de yüzünde bir gülüşle onu dinliyordu.

"İyice sevgililer arasında kaldım."

Göz devirerek konuştu ve sonra kendini koltuğa attı.

"Siz hep böyle mi olacaksınız?"

Emrah'ın ortaya attığı soruyla dört baş da ona döndü. Ali Rıza vücudunu Emrah'a doğru çevirdi.

"Nasıl?"

Emrah tabletini koltuğa koydu ve elleriyle iki çifti gösterdi.

"Böyle mıç mıç"

Ali Rıza kaşlarını çattı.

"Neremiz mıç mıç lan bizim"

Emrah duyduğu şeyle dudaklarını kemirdi. Sonra istemeden ağzından bir kahkaha firar etti.

"Abi bu soruyu cidden soruyor musun? Yoksa benle ta-"

Sonra ayağa kalkan Ali Rıza'yı görmesiyle çok yanlış cümleler kullandığını anladı. Allah'tan Alp sevgilisinin elini tutmuştu da ona doğru atılmasını engellemişti.

"Aman Ali Rıza bey ağzımızın tadı bozulmasın"

Kendi kendine dediği şeyle güldü. Birden ağzından kaçmıştı bu söylem. Ona doğru atılan Ali Rıza'yı görmesiyle olduğu yerden hızla ayağa kalktı ve ileriye doğru yürüdü.

"Yemin ediyorum şaka yaptım. Vallahi billahi şakaydı. Maksat o güzel yüzüne bir tebessüm eklemek"

Sonra biraz durdu ve Ali Rıza'nın yüzüne baktı.

"Ama anlaşılan pek beceremedim bunu"

Ona artık sus bakışları atan Alp ile daha fazla konuşmadı. Alp susan arkadaşıyla sevgilisine döndü.

"Ali Rıza hadi otur."

Ali Rıza sevgilisine baktı sonra da derin bir nefes aldı. Demin kalktığı yere geri oturdu. Alp de onun yanına oturdu. Emrah onlara göz ucuyla baktıktan sonra o da kalktığı yere geri oturdu.

"Abin bu akşam geliyor mu?"

Emrah abin lafını duyduktan sonra bakışları tablette olsa da göz ucuyla Alp'e baktı. O günkü kutlamadan sonra Tunç'u görmemişti. Sabah uyandığında Tunç evde yoktu. Birkaç gündür de eve uğramıyordu. Aslında bu onun işine geliyor. Yani sonuçta onu çıldırtacak biri evde yoktu. Daha ne olsun.

"Aradım ama açmadı. Sanırım işleri var. Yüksek ihtimalle bu akşam da gelmeyecek. Gelse haber verirdi."

Ali Rıza anladım dercesine başını salladı.

"Sen niye sordun?"

Ali Rıza elini sevgilisinin omzuna attı.

"Dışarı çıkalım diyecektim. Güzel bir yer keşfettim seni oraya götürmek istiyorum."

Alp biraz düşündü.

"Olur gideriz."

Sonra aklına gelen şeyle Emrah'a döndü.

"Emrah sende gelmek ister misin?"

Sorduğu soruyla hem Ali Rıza hem de Emrah şaşırmıştı. Ali Rıza sevgilisine inanmaz gözlerle baktı. Baş başa gitmek istemişti aslında. Emrah tabletini koltuğun üstünde bıraktı sonra Alp'e döndü. Ali Rıza'nın yüz ifadesini görünce çaktırmadan güldü.

"Aaa sen benim gibi bir arkadaşın olduğunu hatırladın mı?"

Alp tiripli sen tonuyla gülümsedi. Sonra olduğu yerden kalktı ve Emrah'ın yanına gitti. Uzun zamandır onunla vakit geçirmediğini biliyordu. Hele Tunç geldiğinden beri daha az vakit geçiriyorlardı. Alp daha çok abisi ve sevgilisiyle beraberdi.

Emrah'ın yanına oturduktan sonra kollarını ona doladı.

"Emrah ben seni nasıl unuturum. Sen benim biricik arkadaşım ve kardeşimsin."

Emrah ona inanmaz bakışlar attı.

"Yok yok sen beni unuttun."

Sonra elini Alp'in omzuna koydu ve kendinden ayırdı.

"Sırnaşma hemen. Git sevgiline sarıl"

Ali Rıza duyduğu şeyle hemen konuştu.

"Evet gel bana sarıl boşver Emrah'ı"

Emrah duyduğu şeyle kahkaha attı. Koltukta geriye yaslandı ve Ali Rıza ya baktı.

"Yalnız ben öyle boş verilecek bir karakter değilim."

Konuştuktan sonra Ali Rıza'ya göz kırptı. Sonra Alp'e döndü.

"Ya da ben sizinle gelsem mi acaba. Ne güzel üçümüz beraber harika bir zaman geçiririz."

Konuştuktan sonra tekrar Ali Rıza'ya döndü.

"Ne dersin enişte geleyim mi?"

Eğlenir bir tonda konuşmuştu. Ali Rıza'yla uğraşmak çok hoşuna gidiyordu.

"Sen bilirsin eniştesinin gülü"

Ali Rıza dişlerini sıkarak konuşmuştu. Emrah duyduklarıyla güldü.

"Doğru, ben bilirim"

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin