Bu hikaye DOKUZ YAYINLARI farkı ile kitap haline getirileceği için bölümlerin tamamı eski, yazım zayıf, kurgu güçsüz. Şu an kurgu güçlenmiş bir şekilde yeniden yazım aşamasında, yakında kitaplaşacak. Kitap tamamen yeni bölümlerden oluşacak. Pandemiden dolayı yazıma ara vermiştim, şu an son hız devam ediyorum. Yakında raflardaki yerini alacak. Final bölümü Wattpad üzerinde yayımlanmadı. Bu kısa bilgiyi veriyorum çünkü bazı arkadaşlarımız anlayamamış. Keyifli okumalar!
Eski bölümleri bırakma sebebim tamamen eğlenme amaçlı okumanız için.
Bölüm Şarkısı: A Beautiful Noise - Dream It Black
14. BÖLÜM: "KORKU FİLMİ"
Dibini kazıdığım hayatımın son dalı, kuruyan bir ağacın ilk yaprağına dönüştüğü günden beri yalnızdım. Ben insanlardan korkuyordum, belki insanlarda benden. Belki de ortak olan tek noktamız buydu dünya üzerinde nefes alan canlılarla. Birbirimizden korkmak.
Hayatımın iki dönemi vardı. Birincisi; Efken'i tanımadan önce yeşil kanepemde geçirdiğim dönem. İkincisi; Efken'i tanıdıktan sonra bir bilinmezlikler silsilesi tarafından kafeslendiğim dönem. Her nedense hayatımın ikinci dönemi çok daha merak uyandırıcı geliyordu bana. Gerek; içinde bulunduğum bu anlaşılması imkânsız durum, gerekse; hiç tanımadığım bir el adamının bana bin kat yabancı olduğum şeyler hissettirmesi.
Dibi tutmuş pilav gibi hissediyordum kendimi.
Bana tatlı ısmarlamıştı. Yani ciddi ciddi bana tatlı ısmarlamıştı, üstelik elleriyle yedirmişti. Tamam, yalnızca bir defaya mahsustu bunu biliyordum. Ama gerçekten hoşlanmıştım bundan. Ayrıca dudaklarıma bulaşan karameli baş parmağıyla silişi ve kendi dudaklarına transfer edişi kolay kolay çıkacağa da benzemiyordu aklımdan.
O dudağıma yalnızca parmağıyla temas ettiğinde, magmaya doğru ışık hızıyla yol almış gibi hissetmiştim kendimi.
"Ne düşünüyorsun öyle?" diye sordu Yaren. Yeni duş aldığını ıslak çiçek kokusundan anlayabiliyordum. Bakışlarımın odağına onu aldığımda sevimli bir şekilde gülümsedi. Her ne kadar siyahların kızı olsa da, gerçekten sevimliydi.
"Hiç," diye yalan söyledim. Düşündüğüm o kadar çok şey vardı ki. "Sıhhatler olsun."
"Sağ ol," yanağımdan makas aldıktan hemen sonra yanımdaki koltuğa yerleşti. "Sezgi ve Ceyhun'da kalacaktım ama son anda vazgeçtim. Elektriklerde gelmiş hem. Bu gece film gecesi mi yapsak?"
Film gecesi yapmak... Şu zamana kadar arkadaş çevrem olmadığı için genelde tek başıma yapardım film gecelerini. Yani aslında şimdi öğreniyordum adının film gecesi olduğunu bile. Genelde bir film seçerdim ve onu izlerdim. Bazen bir değil, iki, üç, beş, yedi fark etmiyordu. Vakitten bol neyim vardı ki sanki? Yalnızlık birçok şeye itiyordu insanı. Saatlerce film izlemek, kitap okumak, gökyüzünü izlemek. Bence bunlar birçok etkinlikten çok daha göz alıcıydı.
Omuz silktim. "Bilmem. Sen bilirsin."
"Efken abime söylerim bize bir şeyler alır. Korku filmi izleriz," dedi Yaren ve ellerini çırptı. "Sakın bana korku filmi sevmem deme. Efken abimden önce benim eziyetlerime tabi tutulursun."
"Korku filmlerini severim."
"Ah," omzuma yavaşça vurdu. "Seni gerçekten sevmeye başladım İstanbullu."
❉
Yaren içecek ve abur cuburları hazırlarken bir süre önüme konan kolanın markasına baktım. Bunu daha önce hiç görmediğime emindim ama adının kola olması ve görüntüsünün bildiklerimle aynı olması beni şaşırtmıştı. Efken'i ikna etmek elbette kolay olmamıştı. Ben pek iş yapmamıştım. Salondaki kanepeye yerleşmiş ve Yaren'i izlemekle yetinmiştim. Zaten henüz kanamam sona ermemişti ve kasıklarımda çok olmasa da hafif bir sızı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİNDE BİR SEN
FantasySen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©