16. BÖLÜM: "YIKIM GETİREN"

648K 31.3K 37.7K
                                    

Bölüm Şarkısı: Frames - Insomnia

16. BÖLÜM: "YIKIM GETİREN"

Dudaklarından dökülen kelimeler duvardan sicimle inen kan gibi akmıştı zihnime. Kanın metalik kokusu yankılandı beynimin loblarında. Kelimeler beynime bir bir faça izleri atarken ruhsuzluğun bir perde gibi indiği yüzümle öylece bakakaldım Efken'e.

Söyleyecek hiçbir şey bulamamıştım. Kanım donmuş, hareket edemez hale gelmişti sanki. Damarlarım çatlayacak gibi hissediyordum ama dışarıdan gayet soğukkanlı görünüyordum. Efken tepkimi ölçmek istercesine doğrudan gözlerimin içine bakarken hâlâ onun kucağındaydım.

Temizlediğim kan bir masumun kanıydı. Belki masum değildi ama bu yinede Efken'in yaptığı şey için geçerli bir sebep teşkil etmiyordu. Şu an duyulan tek şey kalplerimizden yükselen o beklenti dolu atış sesleriydi. Siyahın git gide kıvam kazandığı karanlık bizi kollarının arasına çekerken Efken'in eli usulca yüzüme yöneldi. Dişlerimi sıkarken gözlerimi yumdum. "Dokunma bana."

"Medusa..."

"Sakın o pis ellerinle bana dokunayım deme," derken sesim çatlamıştı. Karmakarışık duygular içerisindeydim. Biraz önce ilk öpücüğümü alacağımı düşündüğüm adamdan ölüm haberi almıştım. Gözlerimi tekrar açtığımda gözlerimden alevler çıktığından adımın Mahinev olduğu kadar emindim. Belki de adım artık Mahinev bile değildi. "Katil."

Yüzünde zerre duygu değişimi yaşanmadı. Ona söylediklerimi umursamıyor gibi düz düz baktı gözlerimin içine. Ardından beni yok sayarak elini yanağıma bastırdı ve yanağımı avuçladı. Lanet olsun ki avuçları ekmek gibi sıcacıktı ve o avuçlar bir şekilde birini öldürmüştü.

"İnkâr etmiyorum," dedi düz bir sesle. "Hiçbir şeyi inkâr etmiyorum, tamam mı? Ama sakın sana dokunmamı engellemeye çalışma. Sana dokunacağım. Yalnızca bu gerçeği bil, sonra sana dokunayım istedim. Gizlemek istemedim, tamam mı? Ben buyum."

Kalbim sızladı. Katranım akrebimin başından aşağıya süzülürken, akrebimi öldüreceğimi bildiğim için midir bilinmez derin bir hüsran içerisindeydim. Kalbimden sızdırdığım katran ile kalbimde yaşayan bir akrebi öldürmek istiyordum. İçine hayal kırıklıklarımı katarak daha zehirli hale getirdiğim katran fokurdadı. Sertçe yutkunurken gözlerimiz bir an olsun birbirlerinden ayrılmamıştı. Kucağından kalkmak için hamle yaptığımda beni sıkıca tuttu ve hareket etmeme engel oldu.

"İğrençsin." Sesim titremişti. "Kime kıydın bilmiyorum ama haklı bile olsan bunu yaptığın için gözümde haksız duruma düştün. Hiç mi vicdanın sızlamadı? Nasıl bu kadar rahat, birini öldürdüğünü söyleyebiliyorsun? Vicdansız!"

"İğrencim," diye onayladı beni ve gözleri dudaklarıma kaydı. Dudaklarım titriyordu. Kaşlarını çatarak titreyen dudaklarıma baktıktan sonra gözlerini yumdu ve başını arkaya attı. Bu açıdan adem elması çok sert bir kavis çizmişti. "Bombok orospu çocuğunun tekiyim, Medusa. Onu öldürdüm. Onun kanını döktüm ve bundan zevk aldım. Çünkü vicdansız orospu çocuğunun tekiyim, anladın mı?"

"Annen hakkında böyle konuşma," burnumu çektim ve gözlerimin dolmasına izin verdim. "Senin yaptığın şerefsizliklerin sorumlusu o değil."

Gözlerini açmadı. Sessiz kaldı ama beni de bırakmadı. Sıkı sıkı tutuyordu ve elinden kurtulmama izin vermiyordu. Duygularım darmadağındı ve şu an hemen burayı terk etmek istiyordum. Burayı terk etmek isteme sebebim aileme olan özlemimden falan değildi. Elbette onları özlüyordum ama şu anki terk etme isteğim tamamen Efken ile alakalıydı. Hayallerim sırtıma yıkılmıştı ve ben eziliyordum.

İÇİNDE BİR SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin