"Harikasınız, harikasınız!"
Patron alkışlayarak dağılmamızı istediğinde hızlı adımlarla arka tarafa geçip giyinme odasına girdim. Geç bile kalmıştım, provanın bu kadar uzun süreceğini rahmin edememiştim.
Dolaptan çantamı kaptığım gibi kabine girip üzerimdeki elbiseyi çıkartarak normal giyisilerimi giyinerek kabinden çıktım. Elbiseyi askıya asıp yeniden dolabıma yöneldim. Telefonum ve arabamın anahtarını alarak koşar adımlarla arka taraftan çıkıp mekanın çıkışına doğru ilerledim.
"Arzu bakar mısın?"
Patronun bana seslendiğimi duyunca olduğum yerde durup gözlerimi bir kaç saniye kapatıp açtım. Yeterince geç kalmıştım zaten.
Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip arkamda duran patronuma döndüm.
"Efendim Özüm hanım."
"Bir süredir seni gözetliyorum da provalarda baya seviye atladığını fark ettim."
"Öyle mi? Teşekkür ederim."
"Bu yüzden seni bu ayın çıkışındaki özel defileye katmak istiyorum. Bunun için hazır mısın?"
Anında gözlerim büyümüştü. Sonunda televizyonlara çıkabilecek ve ünlü tasarımcıların önünde yürüyebilecek miydim?
"Bu çok güzel bir haber Özüm hanım. Ben dünden hazırım çok teşekkür ederim."
Göz ucuyla yüzümü inceleyip sahte bir tebessümşe başınu sallamıştı.
"Güzel, bundan sonra daha sık prova yapacağız. Haftaya pazartesiden itibaren sabah yedi akşam yedi çalışacağız."
"Ne-"
Cümlemim devamını beklemeden arkasını dönüp gittiğinde dişlerimi sıkarak aptal yürüyüşünü izledim. Bu kadar burnu dik bir patronum olmasından nefret ediyordum.
Arka cebime sıkıştırdığım telefonumu çıkartıp saate baktığımda bir saniye bile geç kalırsam bu geceki işimin batacağını anlamış ve adımlarımı hızlandırarak mekandan çıkmıştım.
Arabama atlayıp telefonumu yan koltuğa atarak arabayı çalıştırmıştım. Artık annemin mesleğini devam ettirecek gücümün olduğunu bilmek beni az da olsa mutlu etmişti. Böyle bir patronun gözünde iyi görünmek fazlasıyla zordu.
Melis'in attığı adrese doğru ilerlerken arabanın arkasındaki M16'larıma dikiz aynasından bir bakış attım. Bu gece ikinci kez kendimi belli etmenin zamanı gelmişti.
O lider beni fark edip karşıma çıkana kadar asla durmayacaktım.
Düşüncelerimin arasında kaybolmuş arabamı sürerken telefonum çalmıştı. Bakışlarımı yoldan çekmeden telefonuma uzanarak arayan kişiye baktım.
Babam arıyor...
Çok güzel, teyzem gerçekten anlatmıştı.
"Özlettin kendini babacığım."
'Yarın akşam evde olurum Arzu. Saat sekizden önce evde olsan iyi olur.'
"Neden? Teyzem yumurtladı mı?"
'Teyzen hakkında düzgün konuş. Yarın akşam seninle konuşacağız.'
"Anlaştık."
'Provadan çıktıysan direkt eve geç.'
"Bende iyiyim defileye katılmaya hak kazandım sorduğun için sağol."
'Eğer saat ondan geç eve gidersen kapıya bir ton adam dikerim dışarının yüzünü göremezsin.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Teen Fictionİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...