Ateş arabayı hastanenin önüne çeker çekmez kendimi dışarı atıp hastanenin içine doğru koşmaya başladım.
Amcam arkamdan bana sesleniyordu ama onu dinlemiyordum. Hastanenin içerisine girip annemin odasını sorarak söylenen yöne doğru koşmaya devam ettim.
Annemi aldıkları odaya kendimi atmadan önce koridorda teyzemle karşılaşmıştım. Sessizce beni izlemişti, kimseyle konuşmadan kapıyı açtığımda karşılaştığım manzara kaşlarımın çaresizce çatılmasına sebep olmuştu.
Babam kolunu sardırmış annemle konuşuyordu. Annem ise yatıyor ve sadece babamın elini tutuyordu. Beni gördüklerinde babam ayağa kalkıp gülümseyerek gelmemi işaret etmişti.
"İyi misin?" diyerek annemin yanına oturduğumda annem elimi tutmuştu.
"Seni gördüm ya daha iyiyim."
Gülümsedim, annemin elini gerçekten tutuyordum ve annem gerçekten iyiydi.
"Bana anne dediğini duydum ya dünyalar benim oldu. O an ölsem de-"
"Hayır." dedim titreyen sesimle.
"Ölme, anne artık ölme."
Annemin de gözleri dolmuştu. Tuttuğu elimi dudaklarına götürüp o yumuşak dudaklarıyla öpmüştü.
"Beni anlayacağını her zaman biliyordum güzel kızım."
Sözlerinin ardından bakışlarını babama çevirdi.
"Yeniden aileme kavuştuğum için o kadar mutluyum ki..."
Babam yüzüne ciddiyet yerleştirerek başka tarafa döndüğünde annem gülerek bana baktı.
"Bak görüyor musun? Baban yine kurallarının dışına çıkmamakta direniyor. Ağlamamak için yine o korkunç yüz ifadesini takındı yüzüne."
Tebessüm ederek babama baktım.
"Öyle birşey yok ben biraz hava alacağım."
Babam bakışlarını bizden kaçırarak odadan çıktığında annem yeniden bana dönmüştü.
"Bu yaşına kadar yarım büyümene sebep olduğum için özür dilerim anneciğim."
"Hayır, hayır önemli değil. Şu an buradasın bizimlesin ya o bana yeter anne."
Annemin şakaklarından yaşlar süzülmeye başladığında bende onunla birlikte ağlamaya başlamıştım.
"Bir daha bizi bırakma anne, babamı ve beni bir daha sensiz bırakma lütfen..."
Annem yanını işaret ederek dudaklarını birbirine bastırdı.
"Yanıma gel birtanem."
Sözünü ikiletmeden yanına uzanıp göğsüne yattım. Ellerini saçlarımda gezdirmeye başlamıştı. Kalp atışlarını duyuyordum, annemin kokusunu alıyordum.
Benim annem yaşıyordu, kalp ritimleri kulaklarımdaydı. Elleri saçlarımı şevkatle okşuyordu. Dünyanın en mutlu kızıydım şu an.
"Allah izin verirse bir daha asla sizi bırakmaya niyetim yok."
Gözlerimi kapattım, bir kızın en mutlu anları ailesiyle geçirdiği zamanlardı. Benim ailem artık tamdı, ne bir eksik ne de fazlası vardı.
"O adam, Tuğkan..." dedim titreyen sesimle.
"Merak etme şu an bütün herkes onu arıyor. Bir daha bize yaklaşamayacak bile birtanem."
"Bir daha seni bizden alamayacak değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Teen Fictionİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...