Burnuma çok güzel bir koku geliyordu. Bahar ayının çiçekleri biz geldik der gibi kokusunu etrafa yaymıştı. Gözlerimi açıp kokunun nereden geldiğine bakmak istedim.
Güneş ışığı direkt olarak yüzüme temas ettiğinde elimi kaldırıp güneşe doğru avcumu açtım. Güneşin üzerime bıraktığı sıcaklığı o kadar yumuşaktı ki gülümsemiştim.
Bakışlarımı sağıma çevirdiğimde çimenlerde yattığımu görmüştüm. Gülümsememi yüzümden silmeden soluma döndüğümde ise karşı karşıya geldiğim o gözler karşısında gülümsemem solmuştu.
Ellerimle çimenlerden destek alarak doğrulduğumda o da benimle doğrulmuştu. Yüzündeki gülümseme o kadar güzeldi ki ışık saçıyordu.
Üzerindeki beyaz elbisenin sarı çiçek desenleri vardı. Gözlerim usul usul dolarken dudaklarımı araladım.
"Anne..."
Annem yüzündeki gülümsemeyi silmeden cevap vermişti.
"Güzel kızım..."
Sesini duyduğumda gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmüştü. O kadar yumuşak ve güzeldi ki sesi...
Elini yanağıma uzattığında gözlerimi kapatıp o şevkat dolu ele bıraktım yüzümü.
"Çok güzelsin..."
Yüzümdeki elinin üzerine elimi koyup gözlerimi yeniden açtım.
"Sen daha güzelsin..."
Yine gülümsemişti, diğer boşta kalan elini kalbimin üzerine koydu.
"Ben buradayım birtanem."
Alt dudağımı dişleyerek ağlamamın arasında gülümsedim.
"Hissettir kendini anne..."
"Duygularına teslim ol Arzu, ben öyle yaptım."
"Ne?"
"Ben hep kalbinde olacağım."
"Anne!"
Bir anda yattığım yerden kan ter içerisinde uyanarak bağırdım.
"Anne..."
......
Onu kaybedeceğimi hissetmek fazla acı vermişti. Nefesim kesilmişti, kanlarını avuçlarımın arasında görmek o kadar korkunçtu ki kendime gelmem saatlerimi almıştı.
"Başını fazla sert çarpmadığı için şanslıyız Ateş bey. Başını pasuman yaptım ama..."
Yanan gözlerimi doktora diktim.
"Ama ne doktor?"
"Geçici hafıza kaybı yaşayabilir. Yani uyandığında sizi tanımazsa şaşırmayın."
"İyi ama değil mi?"
Doktor başınu sallayıp gülümsedi.
"Masaya gereken ilaçları bıraktım. Bir de uyandığı zaman ne olur ne olmaz yirmi dört saat uyumasın."
Başımı salladım ve adamlara doktoru yolcu etmeleri için işaret verdim. Ona baktıkça kendimi suçluyordum.
Hızlı adımlarla mutfağa girip ellerimi saçlarımdan geçirdim. Nefes almam zorlaşıyordu.
Ateş adam adamı Hazar'ın adamı sanarak yakalamıştık ama adam ormanda avcılık yapan bir ihtiyar çıkmıştı.
Vurmak istemiştim, onu bu hale getirdiği için gebertene kadar dövmek istemiştim ama gözlerindeki o pişmanlık ve sürekli özür dilemeleri beni engellemişti. Daha fazla karşımda kalmaması için gitmesini söylediğimde doktor arkadaşı olduğunu ve yardım etmek istediğini söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Ficção Adolescenteİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...