Telefonu kapatıp yatağa oturdum.
"Ben malzemeleri almaya gidiyorum sen burada kal ve Arzu lütfen ben olmadan hiçbir yere gitme."
Başımı sallayarak karşımdaki kadına baktım. Gözleri sadece Ateş'teydi.
Ateş odadan çıkar çıkmaz bana dönmüştü.
"Çok yakışıklı değil mi?"
"Beni kışkırtmaya çalışıyorsan yanılıyorsun. Seni öldürmeyeceğim ama yolun sonunda yalvartacağım."
Kadın gülerek başını eğdiğinde yataktan kalkıp silah kemerimi çıkarmaya başladım.
Uçaktan inip direkt otele gelmiştik. Şifreyi çözene kadar otelde kalmamız gerekiyordu ama babamı deli gibi merak ediyordum.
Şifre olmasaydı ve babam da bu işin içerisinde olmasaydı kimse beni durduramazdı.
"Nasıl bir duygu?" dedim kadına dönerek.
"Sana sormalı, Ateş gibi bir adamla sevişmek nasıl bir duygu?"
Kadın ısrarla Ateş hakkında soru soruyordu. Ona doğru adımlayarak tam karşısında durdum.
"Adın ne senin?"
"Gümüş de bana."
"Gümüş?" dedim önüne doğru hafif eğilerek.
"Takma adım, patronun adamlarından bu zamana kadar ölmeyen tek kişi olduğum için bana gümüş derler. Çeliktenimdir, tam beş kurşun yarası atlattım."
"Taktir mi etmeliyim?" dedim gülerek.
"Bence etmelisin, çünkü karşındaki kişinin ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorsun. İşleri de onun kadar tehlikelidir. Bu yüzden sağ kaldığım için bir taktiri hakediyorum."
"Gümüş birinin köpeği olmak taktir edilesi bir durum değildir. Ama belli ki senin hoşuna gidiyor. Bu durumda sorumun cevabını da aldım."
Sözlerimin ardından yeniden yatağa dönerken cevap verdi.
"İnan bana patronun kim olduğunu öğrendiğinde keşke bende köpeği olsaydım diyeceksin. Başkasının köpeği olmaktansa onun kadar güçlü birinin köpeği olmayı tercih ederim."
Üzerimdeki montu çıkartıp yatağa attım.
"Bu hayatta kendinden başkasına hizmet etmek hiçbir zaman gurur duyulacak birşey değildir. Bu kim olursa olsun."
"Öyle mi dersin?"
"Dedim bile." diyerek yatağa oturup botlarımı çıkarmaya başladım.
"Buse teyzen babana ihanet ettiği için öldü sanıyorsun değil mi?"
Anında kaşlarım çatılmıştı. Buse teyzemi nasıl biliyordu? Bilmesi bir yana neden böyle bir soru sormuştu?
"Babana ihanet ettikten sonra bütün gerçekleri öğrendi ve senin yanına gelmek için uçak bileti aldı. Sonra baban bir anda onu buldu ve öldürdü. Sence burada bir sorun yok mu?"
Ayağa kalkıp koşar adımlarla kadının yanına giderek karşısında durdum.
"Çıkar o ağzındaki baklayı!"
Omuz silkmişti.
"Şifreyi çözdüğünde kendin öğrenirsin."
"Bir söze başladın devamını da getir!"
Kaşlarını alayla kaldırarak baktı gözlerime.
"Hayır."
Yumruklarımı sıkarak ondan yeniden uzaklaştım. Diğer türlü elimde kalacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Teen Fictionİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...