Uyarı: Türkçe yazılan cümleler İtalyan'cadır.
3 Sene Sonra....
"Arzu!"
Elimdeki bardağı sallayarak insanların arasında dans ederken Zola sürekli bana seslenip duruyordu.
"Arzu!"
Gözlerimi kapatıp sakince ona döndüm.
"Ne var!"
"Geldiler!" diyerek sağını işaret ettiğinde bakışlarımı oraya çevirdim.
Armando yine sürüsünü toplamış ve gelmişti. Sırıtarak Zola'ya baktım.
"Başlasın mı?"
"Sabırsızlanıyorum!"
Adımlarımı ona doğru sürmeye başladığımda ona doğru geldiğimizi fark ederek adamlarına geri çekilmesini işaret etmişti.
"Ölmek istiyorsun sanırım?" diyerek karşısında durduğumda bana doğru eğilmişti.
"Hayır güzel hanımefendi, sadece anlaşma yapmak istiyorum."
Bakışlarımı gözlerine diktim.
"Ben senin parayla tutabileceğim köpeğim değilim. Sürünle anlaşma yap."
İşaret parmağımı üzerine alayla salladım.
"Ayrıca bir daha karşıma çıkarsan bulunduğumuz yeri sürünle birlikte başına yıkarım."
Sözlerimin ardından geri geri giderken Zola orta parmağını ona ve adamlarına gösterip elini omzuma atmıştı.
"Sen varya harikasın!"
"Sağol ama buradan gidelim."
Masanın üzerinden çantamı alıp çıkışa doğru yürümeye başladım. Armando beni clüp çıkışında Zola'ya asılan adamları döverken görmüş ve onunla çalışmam için iki haftadır peşimdeydi.
"Sana geçelim ve sizin usülün alkolü neydi?"
Arabama doğru yürürken cevap verdim.
"Rakı ama hayır, eve gidip birer kahve..."
Cümlemi tamamlayamamıştım çünkü arabamın önünde bir grup takım elbiseli adam görmüştüm.
"Patronun diğer yüzünü-"
Adamlar o kadar fazlaydı ki yanımda silah da yoktu. Olduğum yerde durup Zola'ya kısık sesle seslendim.
"Üç dediğimde sen sağa ben sola."
Başını salladığında bir kaç adım geri gittim.
"Üç!"
Tüm gücümle sol yola girerek koşmaya başlamıştım. Armando mafya tarzı biriydi ve bu ülkede başımı belaya sokma gibi bir niyetim yoktu.
"Dur! Boşuna enerji harcıyorsun seni yakalayacağız!"
Koşmaya devam ederken elimle orta parmağımı işaret ederek ara sokağa girdim. İki haftanın sonunda kendi yüzünü göstermişti.
Onlardan daha hızlı olduğum için sokağı döner dönmez bir binaya girmiş ve duvarın arkasına saklanarak elimle ağzımı kapatmıştım.
Koşuş sesleri uzaklaşırken binadan çıkıp geldiğim yöne yeniden koşmaya başlamıştım. Zola benim kadar güçlü değildi. Adamların bir kaçı onun peşindeydi ve o hemen yakalanabilirdi.
Onun koştuğu tarafa doğru koşup sokakları ararken iki binanın arasına girdim.
"Zola?"
Sessizce ona seslendiğimde çöp konteynırının arkasından çıkıp rahat bir nefes vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Fiksi Remajaİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...