"Teyzemin dediğine göre sen ve babam da benim gibi kulak vakası yaşamışsınız."
Gözyaşlarımın arasında güldüm. Annemle ilk defa konuşuyordum. Ama gülüşlerim hemen solmuştu.
"Neden?" dedim titreyen sesimle.
"Nedem amcam olacak o adamın ölmesine izin vermedin de kendini ortaya attın?"
Toprağını avcumun arasına alıp sıktım.
"Bu yüzden seni hiçbir zaman affedemeyeceğim."
Sözlerimin ardından toprağı avcumdan bırakıp gözyaşlarımı sildim.
"Herkes bana ihanet etti. Sen bile, teyzem babam..."
Burnumu çektim. Yüreğimde bir acı vardı, farklıydı. Altında annemi yok eden toprağa son bir kez dokundum.
"Ama güçlü kalacağım anne, bu senin yanına ilk ve son gelişim olacak. Hazar'ı ve o amcam olacak adamın kanlarıyla açacağım bana bıraktığın kutuyu."
Sözlerimin ardından ayağa kalkıp avcumun içerisine yapışan toprağı çırptım. Gözyaşlarımı bir kez daha silip annemin mezarına baktım.
Mezarın tam ortasında beyaz birşey vardı. Yanlış mı görüyorum diyerek kaşlarımı çatarak beyaz şeye dokundum.
Bir kağıttı.
Kağıdı toprağın altından çıkartıp katını açtığımda içerisinde karalanmış saçma bir şey olduğunu gördüm.
"Bu ne böyle?" diyerek kağıdı daha çok inceledim.
Biri benimle dalga mı geçiyordu? Kağıdı avcumun içerisinde buruşturarak sinirle yürümeye başladım.
Annemin mezarına karalanmış bir kağıt koymak da ne demekti?
Mezarlıktan çıkıp yola doğru taksi bulmak için yürürken uzakta bir aracım durduğunu fark ettim.
Kağıdı koyan kişi arabadaki olabilir miydi?
Kaşlarımı çatarak arabaya doğru ilerlemeye başladım. Mezarlık o kadar ıssızdı ki neredeyse kimsenin gelmediği bir yerdi.
Arabaya yaklaştıkça şoför tarafına yaslanmış yerde oturan biri olduğunu görmüştüm.
Kaşlarımı çatarak daha dikkatli baktığımda beyaz gömleği kan içerisinde yerde oturan Ateş'i görünce şok içerisinde kalmıştım.
"Ateş!"
Bağırarak ona doğru koştum. Kendimi önüne atarak önüne eğilmiş başını kaldırdım.
"Ateş bana bak!"
Baygın bakışları bana döndüğünde korkum daha da artmıştı.
"Buldum seni..." demişti mırıldanarak.
"Ne oldu sana? Kim yaptı bunu?"
Yüzünde mayhoş bir gülümseme oluştu.
"Ö-Önemi yok, sen iyisin ya..."
Bakışlarımı kan kaplamış gömleğine çevirip gömleğinin düğmelerini tek seferde yırtarak açtım.
Beli ve karnının arasındaki sargıdan kan damlıyordu.
"Siktir!" diyerek bakışlarımı Ateş'e çevirdim.
"Uyanık kal tamam mı?"
Yere düşmüş elini zar zor kaldırarak yanağıma koymuştu. Buz gibiydi.
"Korkma, onu senin yerine öldürdüm."
"Ne?" dedim yanağımdaki elini tutarak.
Yüzü de kan içerisindeydi. Neredeyse bayılmak üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Teen Fictionİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...