Babamın sözleri hala yüreğime ok gibi saplanıyordu. Annemin kızıydım ben, anneme benzemek zorunda değildim ama annemin kızıydım.
Kendimi annem gibi zeki sanardım. Annem gibi önce düşünüp sonra hareket etmesem de onun kadar geleceği düşünebiliyordum.
En azından öyle sanıyordum.
Ama hiçbir zaman annemin yanından bile geçememiştim. Bunu babamın sözleri fark ettirmişti.
Ateş ile aramıza giren camdan onu izlerken arkamdan bir adamın sesi gelmişti.
"Ateş Turnaz hangi odada?"
Bakışlarımı usulca koridorun sonundaki sesin sahibine çevirdim. Uzun sarışın bir adamdı, üzerinde takım elbisesi vardı ve yüzü dehşet derecede endişeliydi.
Hemşire benim tarafımı işaret ettiğinde bana doğru koşmuş ve camdan odaya bakmıştı. Yüzündeki endişe üzüntüye dönüşürken bakışlarını bana çevirmişti.
"Sen kimsin?"
"Asıl sen kimsin?" dedim kaşlarımı kaldırarak.
"İlk ben sordum." diyerek kaşlarını çattığında burnumu çekerek kollarımı göğsümün altında birleştirdim.
"İlk ben cevap istiyorum."
Bakışlarını yeniden odaya çevirdi.
"Ne oldu ona?"
"Neden soruyorsun?"
"Çünkü o benim kardeşim!"
Sinirlenerek bana döndüğünde kaşlarımı çattım. Ateş'in bir kardeşi mi vardı?
"Kardeşi?" dedim daha açık konuşması için.
Ellerini yüzünden geçirip derin bir nefes aldı.
"Seninle burada gereksiz muhabbet kurmayacağım."
Yanımdan geçmek istediğinde kolundan tutup durdurdum.
"Dikişleri patlamış, fazla kan kaybettiği için yeniden ameliyata aldılar."
Kolunu sertçe elimden çekmişti.
"Onun öncesinde ne oldu?"
"Bende bilmiyorum."
Sinirle nefes verip yeniden gittiğinde arkasından baktım. Ateş'i araştırırken kardeşi olduğunu görmemiştim ve zaten hiç benzemiyorlardı.
Mecaz anlamda mı kardeşim demişti?
Adama anlatırken aklıma hiç gelmeyen o şeyi merak etmiştim. Ateş'e ne olmuştu?
Adam on dakika sonra yeniden koşarak geldiğinde karşısına geçip o soruyu sordum.
"Ne olmuş?"
"Ya sen kimsin? Söyle bir bana. Hem kardeşimin başında bekliyorsun hem de ne olduğunu bilmiyorsun."
"Hiçbirşeyi değilim." dedim sade bir sesle.
"O zaman burada bir işin kalmadı. Ben gelene kadar beklediğin için sağol, gidebilirsin."
Yanımdan geçmek üzereyken bir kez daha önüne geçtim.
"Hiçbir yere gitmiyorum, tabi bana ne olduğunu söylemezsen."
Ateş'e bir bakış attı ve ardından yeniden bana döndü.
"Söylersem gidecek misin?"
Omuz silktim.
"Trafik kazası geçirmiş. Ön cam parçalanmış karın boşluğuna girmiş. Camları çıkarmak çok zaman almış ve aslında istirahat etmesi gerekirken ne yaptıysa dikişlerini patlatmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Teen Fictionİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...