Konağın içerisine adımımı attığım anda sağımda tetik sesi duymuştum. Başımı sağa çevirdiğimde bana doğrultulan silaha baktım.
"Arzu!"
Babamın sesini duyduğumda bakışlarımı avluya çevirdim. Etrafını adamlar sarmıştı ve göremiyordum. Bakışlarımı Ateş'e çevirdim, benime aynı durumdaydı.
"Baba!" dedim yeniden avluya dönerek.
"Arzu buradayım korkma!"
"Yürüyün."
Adamlar yürümemizi işaret ettiklerinde Ateş elimi tutmuştu. Babamın sesini duyduğum için içime su serpilmişti.
Ateş'le birlikte adamların arasından geçtiğimizde babamı görmüş ve Ateş'in elini bırakarak boynuna sarılmıştım.
"Prensesim..." demişti sıkıca sarılarak.
"Baba çok korktum, bir aydır ortada yoksun. Birşey oldu sandım sana."
Saçlarımdan öperek beni kendinden uzaklaştırdı.
"İyiyim, asıl sen iyi misin?"
Başımı sallayarak etrafa baktım. Tam arkasında o adam vardı. Hastanedeki adam...
Amcam...
Şimdi sırası değildi, şimdi olmazdı.
"Sen neden buraya geldin kızım?"
"Sana verilen şifreler bana da verildi baba. Bulmak zorundaydım, çözmek zorundaydım."
Babam bakışlarını arkama çevirmişti. Ateş'e teşekkür eder gibi başını sallamıştı. Ardından elimi sıkıca tutarak etrafımızı saran adamlara bağırmıştı.
"Şu patronunuz ne zaman gelecek!"
"Bağırma gelir birazdan."
Avlunun alt katındaki odadan çıkan kişiye baktım. Hazar'dı bu.
Babamın elinden nasıl sağ kurtulmuştu? Kaşlarımı çatarak önce babama baktım sonra yeniden Hazar'a döndüm.
"Sen hala nasıl nefes alıyorsun şerefsiz!"
Öfkeme engel olamayıp üzerine gitmek istediğimde babam tutmuştu beni.
"Sen nasıl onu öldürmedin? O adam..."
Sözümin devamını getirememiştim. Annemin fotoğrafına shop yapmıştı ama psikolojimi alt üst etmişti.
"Ben ölmem Arzu Keskin."
Alaylı bir tonda tekerlekli sandalyede bize doğru yaklaşmıştı. Adamlar arkasından bize doğru yaklaşırken tam karşımızda durmuştu.
"Ailemi ve sevgilimi öldürmenin bedelini ödemeyeceksiniz mi sandınız?"
"Bir beden ödenecekse önce sen ödeyeceksin! Annemi öldürmenin bedelini öde! Sonra gel bedel ödet!"
"Arzu tamam."
Babam beni arkasına çekerken Ateş kolumdan tutup durmamı söylüyordu.
"Nasıl bir oyunun içerisine düşürdünüz bilmiyorum ama buradan da sağ çıkacağımıza emin olun!"
"Senin sağ çıkacağına eminim zaten."
Avlunun üst katındaki büyük balkon gibi bir yerden çıkmıştı. Gümüş yüzünde sahte bir gülümsemeyle bakıyordu bize.
Herkes sessizliğe gömülürken babam ve Ateş beni aralarına almışlardı.
"Zamanı geldi, onu çağırın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANNEMİN İNTİKAMI🩸(+18) (TOXİC SERİSİ II)
Ficção Adolescenteİşaret ve orta parmağımı birleştirmiş uzun yemek masasına sürterek usul usul gezdirirken keskin, rahat ve bir o kadar da tehditkâr bakışlarımı masada oturan adamın yüzünde gezdirdim. "Yani anlattıklarına göre Rasim çok büyük ve tehlikeli bir adammış...