7 I HEZEYAN

9.1K 454 222
                                    

Keyifli okumalar dilerim:)

Keyifli okumalar dilerim:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7. BÖLÜM

"Hezeyan"

Çoğu zaman da olduğu gibi şimdi de un ufak olmak ve yerin dibine girip bir daha çıkmamak istiyordum. Neden böyle oluyordu? Biz toparlanmaya çalıştıkça neden alabora bir rüzgar bizi savuruyordu?

Beynimi yiyip bitiren düşüncelerim hiç bitmeyecek miydi? Ne zaman rahat bir nefes alacaktım? Ne zaman göğüs kafesimi kıymıklayan cam parçalarından kurtulacaktım? Dakikalardır oturduğum yerde zemini izliyordum. Dakikalardır teyzem susmaksızın ağlıyordu.

Ben sus demiyordum o da susmuyordu. Neden bu kadar çok ağlıyordu ki? Çoktan alışması lazımdı. Bilmiyor muydu bir kere ayağa kalktıysak bin kere dizlerimizin üzerine düştüğümüzü? Kabuk bağlamayı bilmezdi ki bizim yaralarımız. Hep tuz basardık ki acısı daim kalsın ve kendini bize hiç unutturmasın diye.

Neredeydi şimdi kim bilir? Kimlere bulaştı Allah bilir? Ellerimi başımın iki yanına koyduğumda saçlarımı sıvazladım. Kafam hiç bir şey almak istemiyordu artık. Sesli bir nefes verip gözlerimi yumduğumda az sonra ayak sesleri duydum.

"Efsun..."

Titreyen bir ses duyduğumda, gözlerim açıldı. Hızla başımı kaldırdım. Dila, şaşkınlıkla karışık korku dolu gözleriyle bir bana bir de teyzeme bakıyordu.

"Ne oldu buraya?"

Sessiz kaldığım saniyelerin ardından "Bilmem," dedim kollarımı açarak. "Ne olmuş olabilir buraya?" Dila, yutkunup sarı saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Yeşil gözleri anlam veremediğini bas bas bağırıyordu.

"Efsun söylesene düzgünce ne oldu?"

Sert bir soluk alıp ayağa kalktım. "Sen daha iyi bilirsin Dila," dedim. "Bilmece gibi konuşmasana Efsun." Dudaklarımı ısırıp yerimde kıpırdandım. "Kime borcun var?" Sözlerim ona bir yıkım etkisi yaratmış gibi; ilk önce dudakları aralandı sonra gözleri büyüdü. Yutkunduğunda sanki her şey için çok geç gibiymişti. "An- anlamadım?" dedi tiz bir sesle.

"Neyi anlamadın, kime borcun olduğunu soruyorum?" dedim düz bir sesle. Sakin kalmaya çalışıyordum ama bu beni çok zorluyordu. Düşündükçe sinirleniyordum.

"Kim- kimseye yok ne borcu Efsun?"

Gözlerimin içine bakarak hâlâ yalan söylüyordu. Öfkeyle "Dila!" diye bağırdım. "Kes saf ayağına yatmayı. Görmüyor musun evin halini, Kim yaptı burayı böyle, senin kime borcun var da gelip evimizi başımıza yıkmaya kalktılar ha?"

Sesim git gide yükseldiğinde, Dila'nın gözleri dolmuştu. "Benim kimseye borcum falan yok Efsun," dedi ağlamaklı bir sesle. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip öfkeyle soludum. "Kızım hâlâ yalan söylüyorsun. Bak şu kadına," dedim teyzemi göstererek. "Evde yalnızdı o adamların geldiğinde. Hadi adamlar ona bir zarar verseydi. Geldiğimden beri ağlıyor kadın."

KAYIP NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin