keyifli okumalar dilerim:))
Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)
21. BÖLÜM
"Sis Perdesi"
#Dedublüman ~ En dibine kadar
Baran'la beraber hızla arabaya ilerlediğimizde çoktan arabaya binmiş ve yol almıştık. Neler olduğunu anlayamıyor ve Kafamın durduğunu hissediyordum. Ona güveniyordum ama bu hiçbir şeyi bana söylememesi gerektiğini göstermiyordu.
Evden bir yere gideceğiz diyerek apar topar çıktığımızda sesimi çıkarmamıştım ama kulağıma takmam için verdiği o küçük kulaklığı verdiğinde neler olduğunu sormama rağmen bir cevap alamamıştım. Sonra onun bir bildiği vardır diyerek susmuştum kısmen ama...
Sonra araba 3 katlı bir butik otelin önünde durduğunda içeri girmiştik. Baran sadece onunla gelmemi istemiş ve bana gözcülük yapmamı söylemişti. Yine susmayı seçip ona uyarak lobide bir on dakika bekledikten sonra, ikinci kata çıkmıştık. İçimdeki tedirginliği atamıyordum fakat ona da bir şey soramıyordum çünkü anlatmıyordu.
Bu benim sinirlerimi daha fazla bozduğunda dayanamayıp orada çıkışmıştım fakat gürültüyle çalan yangın alarmı meteor gibi ortamıza düşmüştü. Zaten sonrası kaçışmaydı ve aklımı kurcalayan bir diğer şey ise, Baran'a çarpan adamı bir yerden çıkarıyor olmamdı.
"Anlatacak mısın artık, neler oluyor?" diye çıkışarak, omzumun üzerinden ona baktım. Direksiyonu kavrayan ellerini gevşeterek o da bana omzunun üstünden baktı. "O masaya damlattığın kandı, sen ne yapmaya çalışıyorsun Baran? Kimin odasına girdik biz?" sözlerimi art arda sıralayarak merak içinde ona bakıyordum.
"Benimle bir takım sorunları olan birinin odasına girdik ve ona bir mesaj bıraktım, geldiğimi haber eden." Dedi, anlamadığım bir şekilde konuşarak. "Kim bu adam? Ne sorunu var seninle ki? Ayrıca illa kan mı damlatman lazımdı, lütfen onun bana boya olduğunu söyle," dedim, olmadığını bile bile. Birinin masasına geldiğini haber etmek için kan damlatmak... korkunç bir şeydi bana göre.
Koyu bakışlarını bir süre gözlerimde tutup yola döndü, bu o şeyin kan olduğunu açık açık belli ediyordu. Korkuyla başımı iki yana sallayarak, ellerimle yüzümü sıvazladım ve sesli bir nefes verdim. Zihnimde bin bir türlü şey dönüyordu.
"Lütfen bana her şey eksiksiz anlat, lütfen." Dedim bastırarak, çatallaşan sesimle.
Dudaklarından sesli bir nefes firar etti ve direksiyonu sağa çevirdi. Geniş ama tek tük arabaların olduğu bir yolda ilerliyorduk. Gözleri yola sabitliyken konuşmaya başladı: "Derdi yıllar önceki yaşanan bir olaya bağlanıyor, bulduğu her fırsatta bana zarar vermek için kollarını sıvıyor anladığın. Yıllar önceki yaşanan olay ne diye soracaksın doğal olarak," dedi göz ucuyla bana bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP NEFES
Novela JuvenilBelki tam değildik ama hiç eksikte olmamıştık. Bize bir mezar kazacaktım, sonra ikimizi de öldürecektim. Bu ölüm fiziken olmayacaktı sadece. Ruhlarımız ayrılacaktı ilk önce bizden. Sonra duygularımız terk edecekti bedenimizi. Hayallerimiz bir rüya g...