29 | GİRDAP

6.8K 344 125
                                    

Selamlar canlarım biraz geciktim kusura bakmayın, ama bunun keyfi olduğunu düşünmeyin lütfen. Aksilikler bitmiyor çünkü ama önemli olan şu an burada olmam. Neyse fazla konuşmayım ben sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Sizden ricam sessizce okuyup kaybolmayın lütfen. Oylarınız ve yorumlarınız beni mutlu ediyor.

Keyifli okumalar dilerim.








29. BÖLÜM

"Girdap"



Ölüm bana hep bir karış uzaklıktaydı...

Birçok kez ölümle burun buruna gelmiştim. Ölüm bana yabancı bir şey değildi. Kayıplarım olmuştu. Bir gün kurtulamayacağımı çok iyi biliyordum ama o gün bugün değildi.

Başımdaki zonklatıcı ağrıya rağmen kirpiklerimi kırpıştırarak açmayı denedim. Nerede ve nasıldım şu an bilmiyordum. Kılımı dahi kıpırdatacak gücü kendimde bulamazken, Kirpiklerimin sanki birer mızrak gibi gözlerime battığını hissediyordum. Kesik bir nefesi ciğerlerime ulaştırarak birkaç saniye bekledim.

“Uyanıyor,” diyen tiz ses kulaklarımı doldurmuştu ve akabinde kafamın içinde koca bir gürültü koparmıştı. “Doktoru çağır uyanıyor.” Bu ses çok tanıdık geliyordu bana ama kim olduğunu çıkartamıyordum. Çünkü gözlerimi dahi açamaz hale gelmiştim.

Kuruyan boğazımı ıslatmak için yavaşça yutkundum ve bir kez daha denedim gözlerimi aralamayı. Göz kapaklarım itaatkar bir şekilde açıldığında, gözüme ilk çarpan şey beyaz florsan ışığıydı. Işık gözlerime çarptığında gözlerimdeki hissettiğim yoğun ağrıdan dolayı yeniden sıkıca kapatarak ağrının geçmesini bekledim.

“Efsun,” dediğini işitim yeniden o tiz sesin. Sonra elime sarılan sıcak bir ten. “Aç lütfen gözlerini ablacım.”

“Galiba ışık gözlerini aldı,” dedi boğuk bir ses.

“Galiba.”

Elimin üzerindeki el sıkılaştığında “Aç hadi güzelim gözlerini,” diyen başka bir ses daha işittim. Gözlerimi açmayı ben de istiyordum ama başımdaki zonklama ve gözlerimdeki yanma buna engel oluyordu.

KAYIP NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin