Keyifli okumalar ;)
8. BÖLÜM
"Karar"
Üstü başı kir pas içindeydi, canının yandığı çok belliydi. Kalbim acıyla kıvrandığında "Bırak onu!" dedim sert bir sesle. "Bırak lan onu şerefsiz!" Sesim sokağı inlettiğinde etraftaki insanları umursamadım."Parayı saat on iki de atacağım konuma getir ve Dila'ya görüntüleri al git." Pislik adamın son sözleri bunlardı, ardından telefonu kapattı ve beni cehennemimle baş başa bıraktı. Hızlı adımlarla yürüdüğümde bir yandanda düşünüyordum, bu kadar parayı nereden bulacağım diye... kahretsin ki kimseden bulamazdım!
Düşün Efsun bir çıkış yolu mutlaka vardır. Sokakta insanlara çarparak yürüdüğümde aklım bende değildi... karşıma çıkan taksiyi aceleyle durdurup aklımda kaldığı kadarıyla yolu tarif ettim. Bana ondan başka kimse yardım edemezdi. Bir çıkış yolu arıyorsam o yol ondaydı. Eğer bir gün ihtiyacın olursa beni ara demişti ama ben onu aramayıp direkt kapısına gidiyordum.
Taksiciyi ara yollardan geçirerek yolu tarif ettiğimde zaman zehirli bir akrep gibi koynuma sızmıştı. Karanlığın hüküm geçirdiği gece de ben ona gidiyordum. Dakikalar sonra evin önünde durduğumda taksinin ücretini ödedikten sonra indim ve koşar adımlarla avluya girip kapıya yöneldim. Sert ve aceleci yumruklarım art arda indiğinde nefesim hızlanmıştı. Karanlığın yırtık göğsünde şimdi can çekişiyordum.
Kapı açıldığında karşılaştığım bir çift kara göz bana ne olduğunu sorar gibi bakıyordu. Elimdeki çantayı sıkarak içeri girdiğimde o da peşimden geliyordu. Koltukların önünde durduğumuzda gözleri merakla kısılmıştı. "N'oluyor Efsun," dedi merakını gizlemeyerek. "Alacaklı gibi kapıyı yumrukladın."
Dudaklarımı ıslatarak "Baran," dedim tiz bir sesle. Can kulağıyla beni dinliyordu. Nasıl söyleyeceğimi bilmesemde söylemem gerektiğini biliyordum. "Hani sen demiştin ya bir gün ihtiyacın olursa beni ara diye."
Başını evet der gibi salladığında devam etmemi bekliyordu. " Şimdi şu an yardımına ihtiyacım var," dedim saçımı kulağımın arkasına sıkıştırarak. Kaşları havalandığında "Elimden gelen bir şeyse yaparım," dedi ciddi bir sesle.
"Bana," dedim yutkunarak. "300 bin lira lazım." Baran'ın kaşları çatıldığında "Anlamadım?" dedi soran bir sesle. "Ne yapacaksın o kadar parayı?"
"Lazım," dedim aceleyle. "Verecek misin? Ben onu sana tekrar ödeyeceğim söz veriyorum." Hâlâ sessiz kaldığında ikna etmek için "Ya da karşılığında istediğin bir şeyi yapayım, ama lütfen şu an o paraya ihtiyacım var," dedim titrek bir nefes vererek.
Elini yeni çıkmaya yüz tutmuş sakallarına götürdüğünde düşünür gibi yaptı. "Benim için o parayı vermek sorun değil. Karşılığında da bir şey istemiyorum," diyerek cebindeki telefonu çıkardı ve bir numara tuşladı. Karşı taraftakiyle konuştuğunda telefonu kapatıp tekrar cebine soktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP NEFES
Teen FictionBelki tam değildik ama hiç eksikte olmamıştık. Bize bir mezar kazacaktım, sonra ikimizi de öldürecektim. Bu ölüm fiziken olmayacaktı sadece. Ruhlarımız ayrılacaktı ilk önce bizden. Sonra duygularımız terk edecekti bedenimizi. Hayallerimiz bir rüya g...