Keyifli okumalar dilerim:)
11. BÖLÜM
"Yabancı"
Acı. Tek hissettiğim şey acıydı. Ölüm insan oğlundan sadece bir karış uzaklıktadır. Bu fiziksel bir ölüm değildi fakat birçok kez ruhumun öldüğünü hissettiğim zamanlar olmuştu. Sadece üzerime toprak atılmadığı için öldüğümü fark etmediler. Etten ve kemikten olan insanın içinde, ruhu olmazsa o insan olur muydu? Bence hayır.
Kalbim atıyordu. Ama nefes alamıyordum ki. Acı. Onun da tek hissettiği şey acıydı. Canı acımamış olsaydı bu feryatları koparmazdı. Nefes aldım. Elim boğazıma giderken yutkundum. Yerde yatan kadından bir an olsun gözlerimi çekemiyordum. Elim bu kez delicesine atan kalbime kaydı. Panik atağım yoktu ama sanki öyleymişim gibi hissediyordum.
Merdivenlerden gelen patır kütür sesler duydum. Sonra şunu: "Efsun!" Evin içinde yankılandı sesi. Bakışlarım merdivene kaydığında onu gördüm. Hızla yanıma geldi ve kollarımdan tutarak "İyi misin?" dedi. Derin nefesler almaya çalışırken ona başımı salladım.
Gözlerinde korku vardı. Bakışları yerde yatan kadına kaydığında gözleri irileşti. Ondan uzaklaşıp daha çok nefes almak istemiştim ama beni bırakmadı. Kendimi tutamayıp dizlerimin üzerine çöktüğümde o da benimle aynı hizaya gelerek dizleri üzerine çöktü. "Korkma. Nefes almaya çalış. Bir şey yok." Yüzümü avuçlayarak sakinleşmem için konuşuyordu.
Gözlerim mi dolmuştu? Onu bulanık görüyordum. Baş parmağını göz pınarlarıma sürterek "Geçti," dedi. Sık nefesler alarak onu onaylar gibi başımı salladım. Geçmişti. "Siktir! Burada ne olmuş lan?" Duyduğum sesle bakışlarım kadından tarafı döndüğünde, eğilmiş kadınla ilgilenen Ufuk'u gördüm. O ne ara gelmişti buraya? Yüzüm acıyla buruştu. Boğazım acıyordu. Kalbim ağrıyordu.
Yüzümü kendine çeviren Baran "Bakma oraya," dedi. Ellerim omuzlarına çıktığında, başımı iki yana salladım. "O," dedim tarazlı bir sesle. "O bana saldırdı." Gözümden akan yaşı yere düşmeden sildi Baran. "Geçti güzelim. Derin nefesler al ve düşünme onu." Dediği gibi derin nefesler alıyordum. Gözleri boynuma kaydı ve yüzünü buruşturdu. Saçımı eliyle geriye atıp, beni kendiyle beraber kaldırdı.
Beni koltuğa oturtup, hızla mutfağa gitti ve su getirdi. Suyu içip kollarımı dizlerime yasladım. Yüzümü avuçlayarak bir müddet öylece bekledim. Belki kendimi daha iyi hissederim diye lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.
İçeriye döndüğümde kadın koltuğa uzanmış, tek eliyle kafasındaki buzu tutuyordu. Ufuk onun hemen ayak ucuna oturmuş gözleri bendeydi. Baran ise az önce ki kalktığım yere oturmuştu. Baran'ın yanındaki boşluğu es geçip tekli koltuğa oturdum. Yüzü acıyla buruşunca benimde kafam sızlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP NEFES
Teen FictionBelki tam değildik ama hiç eksikte olmamıştık. Bize bir mezar kazacaktım, sonra ikimizi de öldürecektim. Bu ölüm fiziken olmayacaktı sadece. Ruhlarımız ayrılacaktı ilk önce bizden. Sonra duygularımız terk edecekti bedenimizi. Hayallerimiz bir rüya g...