47 | ACIDAN İBARET

8.5K 612 1.7K
                                    

Uzun ve benim için yorucu bir aradan sonra merhabalar güzellerim:)

Yeni bölüme geçmeden önce söylemek istiyorum ki, bu bölüm yazarken her anlamda zorlandığım bir bölüm oldu. O yüzden bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyin.

Ve bölümü sindirerek okuyun (bana sövmeden)

SINIRIMIZ 650 OY VE 1,5 K yorum
Size güveniyorum halledersiniz. O kadar okuyan var bir zahmet pamuk eller cebe sjxlksfjcjh

Neyse bölüm sonunda görüşürüz

Neyse bölüm sonunda görüşürüz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


47. BÖLÜM

"Acıdan İbaret"

 

 BARAN KARAYIK

 

Çaldırdığım on sekizinci arama da telefon açılmadan kapandığında, içimi sarmalayıp tüketmeye başlayan kaybetme korkusu çoktan baş vermişti. Efsun'u durmaksızın arıyordum fakat o inatla telefonu açmıyordu. Telefonu açmaması için bir sebep yoktu. Kavga etmemiştik çünkü. Ve onun başına zarar verecek olan it ise benim elimdeydi, ona ulaşamazdı.

Telefonu açmamasının sebebi umuyordum ki uyuyor olmasından kaynaklanıyordur. Deli gibi korkuyordum ona bir zarar gelecek diye. Benim yüzümden zaten onca zarar görmüşken, yeniden onu benden koparırlar diye ödüm kopuyordu.

On sekiz defa Efsun'unu aradığımda lanet telefon uzun uzun çalmış ve yanıtlanmadan kapanmıştı. Kendime defalarca sakin olmam gerektiğini bildirerek arabayı daha çok hızlandırdım. Başına bir şey mi gelmişti bilmiyordum. Onu bir saniye bile yanımdan ayırmak istemiyordum. Her an her saniye yanımda olması benim için ilaç gibiydi, ruhumun ilacıydı... Fakat biliyordum ki  her saniye dip dibe olamazdık. Benim yapmam gereken lanet işlerim vardı ve her saniye yanında olamazdım. Hayatımızı bir şekilde rayına koymalı ve normal insanlar gibi yaşamalıydık. Ama ben hiç normal insanlar gibi yaşamamıştım...

Hep. Hep bir keşmekeşin içindeydim... Onun benden önce sakin, kendince bir hayatı vardı. Silahların içinde değildi, sevdiklerinin canıyla tehdit edildiği bir düşmanı yoktu ama bendem sonra hepsi olmuştu. En önemlisi annesi gibi bildiği teyzesi yaşıyordu önceden. Ablasına rağmen o tüm pisliklerden uzak yaşamıştı.

Ben onu karanlığa tutsak etmiştim...

Şimdiyse o karanlıkta ona bir şey olup olmadığını bilmediğim için öfkeden deliye dönmek üzereydim. Deha benim elimdeydi ama o siktiğimin üç harflisi Tuğ denilen şerefsiz dışarıdaydı ve kahretsin ki Efsun’la irtibattaydı.

KAYIP NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin