EYNO / GAY

belli olmayan hikayenin belli olmayan başlangıcı - 1

Selam dostlar. Bu hikayeyi yayımlayıp yayımlamayacağımı bilmeden yazıyorum. Tamamen keyfi bir zevk için :D ama eğer yayınlarsam diye bu notu buraya bırakıyorum. EYNO lisesine hosgeldiniz.

...

"Kuzey abi lütfen dur yapma!"

"Bırak ya! Ne sanıyor kendini bu itin oğlu."

"Kuzey Tekinoğlu musun lan sen ne bu havalar, bak bak şu hareketlere bak." dedi kumral genç bir yumruk daha almamak için geriye doğru adım atarken. Ayartmaya çalıştığı kızın ağbeyinin olaya dahil olacağını hiç düşünmemişti halbuki. Hatta o zamana kadar bu kızın bir abisi olduğunu bilmiyordu. Kızın ağabeyinin EYNO'nun en serseri herifi olduğunu da bilmiyordu. Bu kadar sıkı yumruk atabildiğinide.

"Bir daha Asya'nın yanında seni görürsem kemiklerini bile bulamazlar orospu çocuğu!"
Siyah saçlı çocuk hala karşısındakine hırlamaya devam ediyordu. Genç kız onu zorla tutmaya çalışmasa belki daha kötüsünü yaşayacaktı. Bunların farkında olmayan kumral genç de hala ona laf yetiştirmeye devam ediyordu. Karşısındakinin tek başına kaç kişiyle kavgaya girişip çoğunu hastanelik ettiğini bilseydi belkide bu kadar sınırlarını zorlamayacaktı.

"Doğu artık git lütfen, kaç! Lütfen! Yalvarırım!" Siyah saçlı genç kızın gözleri hafif bir şekilde dolmaya başladığında Doğu artık gitmesi gerektiğini anlamıştı.

"Asya çek elini bak bir kaza çıkacak elimden. Nereye lan amına koyduğum gel buraya! Yüzündeki o siktiğimin sırıtışını silmeden gidemezsin!"

Doğu bu sözlerin ardından koşarak parkı terk ettiğinde arkasından hala o herifin sesini duyuyordu. 'Ne manyak herifti lan' diye düşünmeden edemedi. O kızın böyle bir abisi olduğunu bilseydi elini bile sürmezdi. Koşmayı bırakıp bir yere soluklanmak için dayandı ve sessizce bir küfür mırıldandı.

Kendisi EYNO lisesinin biraz ilerisindeki fen lisesinde son sınıf öğrencisiydi. Okulların arasında büyük bir park bulunuyordu ve bu park çoğunlukla okul çıkışlarında öğrencilerin buluşması ve tanışması için kolaylık sağlıyordu. Doğu Asya'yı ilk bu parkta görmüş ve ilk adımı atarak ondan numarasını istemişti. Asya çok iyi bir kızdı. Anlayışlı ve iyi kalpliydi. Genç kız okuduğu okulu Doğu'ya söylediğinde Doğu şaşırmıştı. Böyle iyi bir kızın o tarz bir okulda ne işi ola ki? Berbat bir meslek lisesi olan EYNO,, her gün okulda olan kavgalarıyla meşhur, itin kopuğun eksik olmamdığı leş bir okuldu.

Bu serseri heriflerin başında da Kuzey bulunuyordu. Doğu tekrar o kadar kızın arasında ağabeyi piçin teki olan birini bulduğu için kendine küfür etti. Ne zaman doğru olanı bulacağım Allahım! Soluklanırken söylenmeye devam ediyordu.

...

"O çocuğu ellerimle boğmadan bırakmayacağım. Benimle nasıl konuşulur öğreteceğim. Nereden buldun onu? Neden sarmaş dolaştınız ben geldiğinde!? Ne ara böyle oldun sen!? Söyle Asya! Tepemin tasını attırma!"

Yüksek sesle karşısındaki kıza bağıran genç hala az önce yaşananlardan dolayı sinirliydi. Kardeşinin böyle bir şey yapacağına inanamamıştı. Bütün inancı sarsılmıştı
"Abi düşündüğün gibi değil. Birden öyle davrandı ne yapacağımı şaşırdım! O sırada sen geldin"

"Aysa bana bak geldiğimde gördüğüm manzara bana senin dediklerine inanmamı engelliyor. Anlıyor musun?"

Karşısındaki kız makyajı gözünden akan göz yaşlarından dolayı akmış, yüzünü korku bürümüştü. Oğlan o sırada kardeşine ne kadar kızmak istemesede bu olay kabul edilemezdi. Bu herifle olmazdı. Kesinlikle olmazdı. Yarın okul çıkışında o yüzü pataklamazsa içi rahat olmayacaktı.

...

Son dersti. Doğu cam kenarından dışarıda voleybol oynayan kızları kesiyordu.

"Doğu buraya bak!"

Şerefsiz matematikçi ona takmıştı. Gözü bir süre başka yere kaysa hemen uyarıyordu. İstediği gibi karı kız kesmesini engelliyordu vicdansız kadın. Artık illahlahı gelmişti.

Ve sonunda o kurtarıcı ses duyuldu. Zil sesi çaldıktan sonra Doğu çantasını toplamaya başlarken arkasından "Doğu çıkışta nereye?" Diye soran denize "bilmiyorum abi ya parka falan gidelim diyorumda o herifi tekrar orada görürsem sıkıntı olur." Diyordu.

"Abi boşver ne olacak ya allahın kekosundan"

"Harbi amına koyayım." Diyen toprak ona arkadan hak vermişti.

"Tamam ulan gideriz bi' salın."

Üç arkadaş toparlandıktan sonra çıkışa doğru ilerlediler.

O sırada okul kapısının yanında bekleyen Kuzey içtiği sigaradan bir kez daha ciğerine çekti. O herifi pataklayacağı için çok heyecanlıydı. Sevmediği insanları döverken içinde mükemmel bi tatmin olmuşluk hissi oluşuyordu. Ve sonunda o beklenen an geldi. Zil sesi duyuldu ve Kuzey'in heyecanı daha da artmaya başladı. Gözleri parlıyordu.

Tanıdık kahkaha sesini duyunca kapının önüne geçti ve Doğu'yla bir süre göz göze geldikten sonra sırıtmaya başladı. Elindeki sigaradan son dumanı çektikten sonra duvarda ezip yere attı.

Doğu onu gördükten sonra gerçekten çok içli bir siktir çekmişti. Aralarındaki mesafe Kuzey'in onlara doğru yürümesiyle sadece bir metre kadar kalmıştı. O sırada Deniz gelen kişinin Doğuya dalan kişi olduğunu anlayınca Toprak'ı omzuyla dürttü. Ve ikisi birlikte Doğuyu önde bırakıp bir kaç adım geriledi. Doğu bunu fark ettiğinde daha sonra ikisine de birer beddua etmeyi kafasına not etti. Kuzey ağır adımlarla sırıtarak yanına geldiğinde Doğu kaçacak bir yer arıyordu. Kuzey'i tanıyan ve niye geldiğini tahmin eden bazı öğrenciler olayın nasıl ilerleyeceğini merak ettikleri için yanlarına doğru gelmişlerdi. Etraftaki herkes susuyordu. Sessizliği bozan ise Kuzey'in Doğu'ya göre gerçekten güzel sesi olmuştu.

"Boşuna kaçacak yer arama canım benim."

Doğu altına sıçmak üzereydi.