EYNO / GAY

CEKET {20}

+18 mi diyeyim artık heh işte ondan
.

Başlamadan önce yerimi kameranın tam karşısına gelecek şekilde ayarladım ve yanımda duran ceketi tekrar elime aldım. Yüzüme doğru götürüp o sert ve erkeksi kokusunu tekrar içime çektim ve öpüştüğümüz anı tekrar zihnime getirdim.

O sırada beynimde HD porno oynamaya başlamıştı bile. Ceketi burnumdan çekmeden sol elimle kemerimi çözdüm ve emaneti ortaya çıkardım. Elimle kavrayıp çekmeye başladığım sıra telefonum çaldı. Arayanın kim olduğunu iyi bildiğimden bozuntuya vermedim ve işime devam ettim. Beni izleyen kişinin karşısında mastürbasyon yapıyordum ve o kişi onu düşünerek çektiğimi biliyordu. Surat ifadesini merak ediyordum bu sebeple. Telefon kapandı ve ardı ardına aramalar gelmeye başladı. Bir süre sonra aramalar kesildi. Bende o sıra işimi bitirdiğimden ceketini kenara aldım ve üstümü başımı düzeltip lavaboda elimi yıkayıp tekrar kolduğuma döndüm.

Telefona baktığımda 3 cevapsız çağrı vardı. Tahminimden azdı fakat aramayı uzun tutmuştu. Sonucunda onun gelmemesinin bedelini ödetmiştim, kendimce.

Aradan bir on dakika geçmişti ki kapı bam diye açıldı. Gelen tabiki başkası değildi.

Nefes nefeseydi, saçı başı dağınık ve sinirli duruyordu.

"APTAL PİÇ KAPI KİLİTLİ DEĞİLMİŞ BİLE! KAPININ KOLUNU ÇEVİRMEYE TENEZZÜL BİLE ETMEDİN Mİ? CİDDİ MİSİN SEN BEN BÖYLE APTALLIK GÖRMEDİM."

Sözünü bitirdi ve hışımla yanıma doğru ilerledi. Başımda dikilirken de sözlerine devam etti.

"Ayrıca, kameraya ben ve bir kişi daha bakıyor. Haberin yoksa söyleyeyim. Bu yüzden,"

Elini boğazıma götürdü ve hafif sıkarak devam etti

"Yaptıklarına dikkat etmeliydin pezevenk."

Dedikleri beni pek etkilememişti. Çünkü kimin gördüğü yada göreceği pek beni endişelendirmiyordu. Görebilirlerdi benim için sıkıtı değildi. Tek derdim Kuzeydi benim.

Ona umursamaz ve gamsız gözlerle bakarak konuştum

"Açıkçası, beni ilgilendiren kısım sensin. Kimin görmüş olması beni ilgilendirmez."

Konuşmamı bitirdiğimde yüzümde bir tebessüm vardı.

"Aah ama beni ilgilendirir"

Aşırı sinirli olduğunu alnında beliren damarlarından anlayabiliyordum.

"Madem bu kadar önemliydi birinin görüp görmemesi, neden benim üstüme çıktın?"

Bir an duraksadı ve diyecek bir şeyler aradı.

"O öyle değil, aptalsın."

Boynumu bıraktı ve L koltuğun kısa olan tarafına serildi. Umutsuz bir durumdaymış gibi hissediyordu. Onun bu hali hoşuma gitmişti.

"Kim gördü de sen bu kadar endişelendin şimdi?"

Sinirle suratıma döndü.

"Gece. Okul müdürünün kızı. Samimiyiz ve buranın işleyişide bizim üzerimizde."

"Eee neden bu kadar önemli onun görüp görmediği."

"Onunla tanışmadan bunu bilemezsin"

Neden bu kadar gizemli davranıyordu ki durduk yere. Sinirine vermeye çalışıyordum ama Kuzey'in duygu durumu değişimini bazen gerçekten anlayamıyordum.

"Hoşuna gitti mi bari?"

"Ney?"

İmalı bir şekilde gözlerimi onunkilere diktim. Bir iki saniye sonra anladığını belli eden bir "haa" sesi çıktı.

"Hayır."

"Ah izledim diyorsun yani."