31. Bölüm hayırlı olsun. Bu ne demek, BU BİR ŞEYLERİ BAŞARIYORUZ DEMEK
.
Çok normal bir şey söylemiş gibi gülerek elindeki şişeden bir yudum daha almıştı. Ve bitmiş olacak ki onu da yerdekilerin yanına fırlatıp ayağa kalktı. Ve dolabı açıp bana döndü,
Eline bir şişe daha alırken konuştu.
"İster misin?"
Ben girdiğim saçma şoku atlatamadığımdan sorusunu yanıtsız bırakmıştım. Bunu evet olarak kabul etmiş olacak ki elinde iki şişeyle dolabı kapadı ve karşıma daha rahat bir şekilde oturdu. İkisinin de kapağını açıp birini önüme koydu. Çoktan dikmeye başlamıştı bile. Bu hali beni geriyordu.
"Neden?"
Cevap arıyordum. Benim suçum neydi tam olarak? Şişeyi indirip gözlerini bana dikti. Uzun süredir görmediğim sarı tonunu tekrar göstermişti.
"Neden mi?"
Kısa ve imalı bir gülüşle beraber söylemişti.
"Sen gerçekten," şişenin yarısına gelmişti "hiç insanların ne hissettiğini düşünmedin mi? Başka açıklaması yok çünkü bu davranışlarının."
Bu kadar gülmesi ve iğneleyerek konuşması gerçekten hem üzüyor hem de sinirlendiriyordu.
"Açık konuş. Alttan alttan ima yapayarak bir yere varamıyoruz görmüyor musun?"
Uzun soluklu bir gülüşün ardından gözlerini bana dikip konuşmaya başladı.
"Babam neden benden nefret ediyor hiç düşündün mü Doğukan?"
Bu ani olmuştu. Tabi ki düşünmüştüm ama sorularım cevapsız kalmıştı. Ve bunun konumuzla olan bağlantısını anlayamamıştım.
Yüzümdeki anlamsız ifadeyi fark etmiş olacak ki konuşmasının devamını getirdi.
"Ah tabii ya, kimse bunu bizim gibi bir ailenin başına geleceğini tahmin edemezdi."
"Ne demek istiyorsun? Açık konuş."
"Hangi baba çocuklarının arasından hayatta kalan tek erkek evladının eşcinsel olmasını ister. Tahmin etmene gerek yok sonuçlar zaten belli. Yaşadığım hayata bak her şey yeterince açık."
Bu tamamen beklemediğim bir şeydi. Aklımın ucundan dahi geçirmediğim bir ihtimaldi.
"Cidden bu kadar şaşırdın mı anasını satim ya. Gayim ben Doğukan."
"Ama-"
"Evet evet belli etmiyordum falan filan. Ve evet karıyla kızla babama yaranabilmek için görüştüm şu zamana kadar evet. Sıkıntı da bu ya, asla onun gözünde iyi bir evlat olamayacağım. Çok da sikimdeydi."
Son sözlerine doğru siniri iyice açığa çıkmıştı. Elindeki boş şişeyi sertçe kenara fırlattı ve kafasını ellerinin arasına gömüp bir kaç saniyenin ardından tekrar kaldırdı. Böyle davranmasında alkolün de etkisi vardı.
"Sana yaptıklarının hepsi bu yüzden miydi?"
"Sikeyim seni Doğukan. Ne konuşuyorum ben bir saattir?!"
Daha berbat bir durumda olamaz dedikçe gözlerimin önünde çöküyordu. Kafasını sinirle ellerinin arasında geçirdi ve saçını geriye attı. Gözlerindeki öfke ve üzüntüyü görmemek mümkün değildi. Gülerek konuşmaya devam etti.
"Hayata bak amına koyayım, sik seviyoruz diye yaşamadığım şey kalmadı. Mantık bunun neresinde? Babam olacak herifin de yedi ceddini sikeyim. Babalık dışında her şeyi yaptı orospu çocuğu. Hak etmiş miydim diye saatlerce oturup düşündüm biliyor musun? O saatleri bana kim geri verecek? Kim verebilir. Kimse."
Sesi titremeye başlamıştı. Onu böyle görmek bütün kalbimi derinden sarsıyordu. Yerimden kalkıp yanına oturdum ve destek vermeye çalışarak elimi omzuna koydum. Ona sarılmak istiyordum fakat vereceği tepkiyi kestiremiyordum bile.
"Özür dilerim. Gerçekten ben bilseydim-"
Kafasını aşağıda tutuyordu fakat dizlerine düşen göz yaşlarını görebiliyordum. Tamam bu yeterliydi. Vücudunu iki omzundan tutup kendime doğru çevirdim ve sarılabildiğim kadar içten sarıldım. Kafasını boynuma gömmüştü. Kolları serbest bırakmış bana dayanıyordu.
Hıçkırık yada ağlama sesi yoktu. Sadece giydiğim tişört ıslanıyordu.
.
Biraz üzülelim dimi ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYNO / GAY
RandomDoğu, düşürmeye çalıştığı kızın abisinin, semtin meslek lisesindeki en serseri herif olduğunu bilmiyor. İnanılmaz klişeleşmiş, tek konusu se.ks olan badboylu aşırı pasif-maskulen ilişkili, mafya-ağa kitaplarından sıkıldın mı? Buyur yavrum aradığın y...