ALEMLER {12}

4.6K 241 23
                                    

Doğu'nun gözünden

Alemlere akarım derken ciddiydim. O iki aptal bok yemeye devam edebilirlerdi. Bana ne ki yani. Altı üstü derdimi anlatmıştım iki dakika. Neye sinirlenmişlerdi anlayamıyordum. Şimdi de onlar olmadan alemlere akıyordum. Marmaray'la Kadıköy'e gelmiştim gecenin bir yarısı. Ve gözüme ilk çarpan kulübe girmiştim.

Elimde bir bardak içkiyle oturmuş düşünüyordum. Arkadan tempolu bir şekilde çalan müzik kulağıma boğuk bir şekilde geliyordu. Zihnimin duvarlarından henüz geçemiyordu.

Ve beynimin anlamlandıramadığım bir takım hareketleriyle başa çıkmaya çalışıyordum. Bilmiyorum bazen en olmadık yerde bütün hayatımı, yaşadıklarımı, anaokul arkadaşlarımı, ilk aşkımı tekrar tekrar en ince hatırasına kadar düşünüp eğer böyle olsaydı nasıl olurdu diye düşünerek saatlerimi harcıyordum. Genelde gece tam uyumak için yatağa girdiğimde oluyordu.

Fakat şu an alkolün etkisinden midir bilinmez oturmuş dans eden ve oynaşan insanların arasında travmalarımı düşünüyordum. Yani ben mi fazla anormaldim anlamıyorum. Neyse normal insanları kim neden sever ki zaten Doğu. Boşver takma kafana sen harikasın. İç sesimin kırk yılın başı beni öveceği tuttuğu sıra elimdeki bardaktan bir yudum daha almıştım.

Burada ne bok yemeliydim hala anlayamıyorum. Neden geldim. Ve şu an gidicek olursam neden gidiyordum. Bari bir kız bulsaydım ya. İnsanlar gözümün önünde mis gibi eğleniyor ben neden eksik kalacakmışım.

Etrafımda bulunan güzel kızlara göz gezdirmeye başladım. Ve, evet bulmuştum. Bakışlarıma karşılık verirken ikimizde birbirimizden ne istediğimizi anlayabiliyorduk. Oturduğum yerden kalkıp kalabalığın arasından sıyrılarak bakıştığım kızın yanına doğru ilerliyordum. Dans eden terli insanlar ve koltukaltları. Kusacağım sanırım.

Kız bana gülümseyerek bakıyordu yanına geldiğimde fark ettim ki gözleri renkliydi ve uzun sarı saçları vardı. Ve kısa boylu? Ben bunu sanki bir yerden tanıyordum. Tanıyor muydum lan? Kız boyuma yetişmek için boynuma sarılmış ve kulağıma sadece benim duyabileceğim şekilde konuşmuştu.

"Burası fazla kalabalık, arkaya geçelim istersen?"

Siktir. Ben bu sesi tanıyorum. Nerden tanıyorum ulan. Çıkartamıyordum bir türlü. Gerçekten aptal mıydım acaba. Her şeyi üstüne yıktığım gibi bu aptallığı da alkolün üstüne yıktım. Çakır keyiftim aslında ama mal olmam gerçeğinden kaçmalıyım yani bir zahmet.

Kız bileğimi tutup tuvaletlerin olduğu tarafa doğru çekmeye başladı. Onu yine o iğrenç dans eden terli kalabalığın arasından geçerek takip ediyordum. O sırada, hani bir his vardır ya. Bir anda gelir. İzlenme hissi. Heh işte izleniyormuş hissine kapıldım. Bu kalabalıkta kimsenin bize hususi bir şekilde bakmasını beklemiyordum aslında. Bununda bilinç altımın bir oyunu olduğunu düşünerek kızın peşinden gitmeye devam ettim. ve kalabalığın arasında meydan okurcasına parlayan bir çift sarı göz gördüm. Kedilerin gözleri karanlıkta parlar ya hani, aynı öyleydi. O gözlere odaklandığımda anladım ki ben sıçmışım ve sıvazlıyorum. Beni çekiştiren kızın Başak olmasına mı, yoksa deminden beri bizi izleyen Kuzey'in tesadüfüne mi şaşırayım bilemiyorum. Pusuya yatmış bir panter gibiydi ve birazdan avına saldırmaya hazırlanıyordu. Bizde avlanacağını anlayan ceylanlar -yani en azından ben- misali hızla uzaklaşmaya başlayacaktık. Belgesel çekiyoruz sanki amına koyayım.

Neyse. İyi yanından bakıyorum. Buraya boşuna gelmemiş olacaktım ve istediğim kişi buradaydı. İstemediğim bir kızla sırf keyif için de yatmak zorunda kalmayacaktım. Ve birazdan dayak yiyecektim, yada başka şeylerde olurdu. Aklıma gelenler beni heyecanlandırmıştı.

Başak'tan elimi sert bir şekilde çekip oradan hızla uzaklaşmaya başladım. Kuzey'den kaçıyordum, çünkü bilirsiniz, kaçan kovalanır. Birazdan peşimden geleceğine emindim. Yine siktiğimin kalabalığı ve yine aynı ter ve yine kahrolası koltukaltları. Bütün parkuru tamamladığımda çıkışa varmıştım. Kapında dışarı çıkıp beklemeye başladım. Sigara içmiyordum, ama tam şu an bir tane yakasım gelmişti. Değişik değişik huylarım çıkıyordu bu gün karşıma.

Bir süre beklemiş, hatta gelmeyişine şaşırmıştım. Kaçan kovalanır taktiği her zaman tutmuyor muydu ya? Hala sabırla bekliyordum. Saniyede bir telefonumdan saati kontrol edip duruyordum.

Ve bir süre -telefondaki saatten anladığım kadarıyla 18 dakika- sonra haşmetlim yanımda belirmişti. Neden benim buraya geldiğimi görüp, yanıma geleceği halde bu kadar gecikmişti? Benim kaçma olasılıgımı biliyordu? Yada belki benim için değilde sadece hava almak için gelmiştir.

Kapının solunda duruyordum. O da gelip benim yanıma geçti. Sakin duruyordu. Ama her an ağzıma sıçabilirdi. Sırtını duvara dayayıp cebinden çıkardığı çakmakla bir sigara yaktı. Bunları yaparken onu yan gözle süzüyordum. Fazla mı, ne denir, yani ne bileyim, tam ısırmalık duruyordu maşallah. Üstünde ona tam oturan bir deri çeket vardı. Tamamen siyah giyiniyordu. Şu zamana kadar renkli giyindiğini de görmemiştim açıkçası. Fark etmez, siyah onun rengiydi sonuçta. Azıyom ben galba

Deminki sigara içme arzumu bastıramıyordum ve bunuda bir bahane olarak kullanıp "bir dal versene lan" demiştim.

Cebinden paketi çıkartıp lafıma hiç kızmadan vermişti. İyi miydi ulan bu?

Elindeki sigarayı direkt olarak dudağıma sıkıştırıp çakmakla yakmıştı. Böyle devam kardeşm böyle devam..

Uzun süreli bir sessizlik hakimdi. Arkadan hala az duyulan bir muzik sesi geliyordu. Ne o bir şey diyordu, ne de ben.

Sigarayı duvarda ezip söndürdüğümde hala ikimizde konuşmamıştık. Neyin sessizliğiydi bu anlamıyordum ama söyleyecek bir şey de gelmiyordu aklıma. Şu an normal, kendi gibi davranmıyordu. Kuzey gerçekte böyle biri değildi? Yani ben onu bu şekilde tanımadım? Neden bu kadar sessizdi? Hala bekliyorum 'sen kim oluyorsun da benim eski sezgilime yan gözle bakıyorsun' demesini. Yada ne bileyim bana küfür etmesini. Hala sessiz duruyordu. Kafasını aşağı eymişti. Gözlerini göremiyordum saçları kapıyordu. Belki görseydim ne hissettiğini anlayabilirdim. Demin gördüğüm öfke kusan sarı gözleri hala duruyor muydu? Yada sönmüş, kehribar rengine geri dönmüş müydü acaba? İnanılmaz merak ediyordum.

Elimi suratına doğru götürdüm ve o muhteşem kehrribar gözleri saklayan siyah saçları geriye doğru yatırdım. Bunu yaparken kalbim hızla atıyordu, yada sadece sarhoştum.

Bana gözlerini çevirip bir kaç saniye boyunca bakmıştı, ve ben anlarım dediğim gözlerinde hiç bir duyguyu görememiştim. Boş bakıyordu.

...

Bu gece sad arkadaşlar.
Tahminleri alayım, kuzeyin derdi nedir efenm. Ayrica icime sinen bir bolum oldugu icin mutluyum galiba su an. Karakterleri oturtabildigimi dusunuyorum.

Ve böyle Doğunun gözünden Kuzey'in gözunden falan yazmak hoşuma gitti. Siz sevdiyseniz devam ederim. Yada su an kimse okumadıgindan mecburen edicem 🌝
.
Elimde taslak kalmadı, yazmak için hevesim de.

EYNO / GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin