GİTARCI MANİTA [32]

3.4K 172 20
                                    

Bu bolumu duzgun bi kafayla yazmiyorum ust uste 3 bolum yazdim yani sacmalarsam kusura bakmayin

.

Eve gelip annemden bir ağız dolusu azar yedikten sonra odama kapanıp Kuzeye mesaj atmaya karar vermiştim. Olanları hatırlamayacak olması ihtimali beni geriyordu. Hatırlamasını istiyordum çünkü onunla bu konu hakkında daha fazla konuşmalıydım.

Doğu; yavrum uyanınca yemeğini yemeyi unutma ve lütfen gidip bi duş al

Mesajı gönderdikten sonra deniz ve toprakın mesajlarına uzun süredir bakmadığımı hatırlayıp üçümüzün de olduğu gruba girdim

Toprak; doğu bizi yine ekiyo amk bu kaçıncı olucak

Deniz; manita yapınca bu kadar ekmiyordu gerçekten
..
Toprak; geys halı saha yapalım mı bu akşam

Deniz; yapak dicem de bu piç yine eker bizi. Fazladan birini bulalım yaparız.

Toprak; tamamdır aslan parçası

Deniz; şu rüzgarı çagırsana, iri yarı herifin teki bizim takımda olursa sikeriz.

Toprak; sorarım ama futbol sever mi bilmiyorum

Deniz; sen sor aşkm
..
Mesajlar burada bitiyordu. Genel olarak bakınca bana sövmeleri ve denizin toprakla rüzgarı konuşturma çabalarıydı.

Doğu; işim vardı oçlar.

Toprak yazıyor...

Toprak: kuzey senin için iş mi oldu doğu

Yazanı okuduğum an mesajlardan çıktım. Nereden bildiklerini yada tahmin ettikleri düşüncesi beni utandırmıştı. Benim gibi birini hemde.

..

Sabah uyandığımda ilk işim telefonuma bakıp Kuzeyin yazıp yazmadığını kontrol etmek olmuştu. Ki bu umutlar anında suya düşmüştü. Yazan yoktu. Telefonu kapayıp yastığımın kenarına koydum ve iyice esneyerek yatağımdan ayrıldım. Bu günde terasa gitmeyi düşünüyordum. Onu günün her saati görmeyi istiyordum çünkü onun yanında olmak benim için farklı bir mutluluktu. İyi hissettiriyordu. Onun da böyle hissediyor olması için her şeyimi verebilirdim.

Bunları düşünürken üstümü başımı düzeltip anneme farklı bir yalan söylemek için mutfağa doğru ilerledim. Yanına geldiğimde kahvaltıyı hazırlıyordu. Geldiğimi görünce imalı bir bakışın ardından günaydın dedi ve işine devam etti.

"Anne ben kahvaltıya kalamayacağım ya, erenler de işim var da onu halletmem lazım."

Evet annem her zaman yalan söylediğimi anlıyordu. Ama kabul ediyor ve beni babamın gazabından kurtarıyordu. İmalı imalı gülümseyerek bana baktı ve konuştu,

"Tamam dikkat et geçe kalma. Bir de, doğu"

Yanıma biraz daha yaklaştı ve sadece benim duyabileceğim bir sesle konuştu.

"Korunmayı unutmayın"

Ne. Gözlerim anında fal taşı gibi açılmıştı. Annemin her şeyi düşünmesini beklerdim fakat, gerçekten biriyle yatmak için her gün evden ayrılıp geç geleceğimi düşünmesi beni inanılmaz utandırmıştı. Ve gideceğim yer onun yanıyken annemin böyle söylemesi aklımda farklı şeyler canlandırmıştı. Tamam düzgün düşünme yetimi kaybetmiştim.

Anneme bir şey söylemeden odama gidip üstümü değiştirdim ve alelacele evden ayrıldım. Yolda yürürken gördüğüm bir pastaneden yiyecek bir şeyler aldım ve yoluma devam ettim. Birlikte kahvaltı yapma fikri güzel gelmişti. Hem dün birlikte yememiz gereken ama yiyemediğimiz bir yemek vardı. Bana borçluydu sonuçta.

EYNO / GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin