EYNO / GAY

KAVGA {2}

Anladığım bir şey varsa o da bu kitabı okuyan kişilerin bu bölümde kitabı bıraktıkları. Canlarım, ciğerlerim, kuzu sarmalarım, siktirmeyin belanızı ikinci bölümden bırakılır mı lan. Okuyacaksanız adam akıllı okuyun. Tşk 💞💗✨

...

Kuzey yakasından yakaladığı oğlanı "KAVGA KAVGA" diyerek bağıran kalabalığın ortasında yere yatırıp yumruklamaya başlamıştı. Doğu kollarını siper olarak kullanmaya çalışsa da bu çaba nafileydi. Dudağı patlamış ve yüzü kana bulanmıştı. Daha önce kavgaya girdiği pek söylenemezdi. Biri sataşmadığı sürece kimseye bulaşmamıştı hayatında.

Bir kaç yumruktan sonra Kuzey karşısındakinin yakasını tekrar kavrayıp yüzüne yakınlaştırdı. Doğu onun nefesini hissedebiliyordu.

"Bir daha, seni, benim okulumdan, herhangi birine ters gözle bakarken yakalarsam kelleni uçururum."

Kuzey Doğu'nun gözlerinin içine nefretle bakarak söylemişti bu sözleri. O sırada Doğu'yu etkileyen şey savrulan tehdit mesajları değildi, Kuzey'in altın sarısına yakın kehribar gözleriydi.

Kuzey ayağa kalktı. Ve yerde yatan bedenin karnına sert bir tekme attıktan sonra etrafındaki kalabalığa dönerek

"Hepinize bu sözlerim!" Diye bağırdı. Bunun üzerine çoğusu hem korkudan hemde kavganın bitmesi dolayısıyla artık izleyecek bir şeyin kalmadığını anlayarak o alandan uzaklaşmaya başladı.

Doğu yerinden hafiften doğrulmaya çalışırken
"Pekte hepimize olmadı sanki ya" dedi
Bu lafların üzerine kuzey gözlerine tekrar Doğu'ya doğru dikti. Bakışları Doğu'nun içinden geçiyordu sanki. Kuzey ağzını açıp bir şey söyleyeceği sırada arka tarafta Deniz ve Toprak gözüktü koşar adım Doğu'nun yanına gidip destek olarak ayağa kaldırdılar.

"Şu amınakoyduğum kekosunun seni bu hale getirmesi çok komik" diyerek laf atıyordu Deniz.

"Hiç gelmeseydiniz ya vicdansız piçler, bırak kendim yürürüm"

Doğu Deniz ve Topragin davranışlarına sinirliydi. Siniri neredeyse iki metre uzakta duran Kuzeyi unutmasına sebep olmuştu. Kuzey konuşulanlara hafifçe güldü. Bu kadar aptal olabilmelerine şaşırmıştı. Cebinden bir paket çıkartıp sigara yaktı. İçine çektiği dumanı hafifçe verirken,

"Görüşürüz o zaman Doğukan."

Adının tam haliyle söylenmesinden dolayı irkilen Doğu Kuzey'in ona son kez bakıp gittiğini gördü.

...

"Şu amına koyduğum matematikçisi bu kadar ödevi ne sikime veriyor ya?!"

Toprak'ın yakarışları bütün odayı dolduruyordu.

"Ya tamam sus hoca bol keseden dağıtır puanları. 20lik sınava 50 veriyor kadın bu yetmiyor mu sana Toprak."

"Off abi ya. Yeter daha fazla çözmeyelim beynim kaldıramıyor şu an."

"Senin beyninin kaldırdığı bir şey söyle bana."

O sırada Deniz ve Toprağın aralarındaki düşük IQ tartışmasını izlerken canının sıkılmaya başladığını fark etmişti. Alışkanlık olarak elini alnına götürdüğünde acıdan dolayı inledi. Yüzündeki yaralara hala alışamamıştı. Çoğunun üzerinde bez buluyordu. Hayır yani bunu yapmak zorunda mıydı? Gelip dövmesine gerek yoktu bence!? Doğu içinden Kuzey'e ana bacı sövüyordu.

"Tamam yeter kapayın her şeyi defolun evimden bıktım sizden de valla bezdirdiniz amın oğulları" doğu önlerindeki bütün kitapları kapatarak söyledi bu sözleri. Ve ayağa kalkıp karşısındaki iki oğlanın da aynısını yapmasını bekliyormuş gibi bir tavırla beklemeye başladı.