Kuzey poşetten bir peçete alıp hızla kolayla ıslanmış suratını siliyordu. Birazdan yapış yapış olacağı hissini düşündükçe Başak'a, daha sonrada Doğu'ya sövüyordu.
Doğu yerinden kalkıp Kuzey'in yanına doğru yürüdü. Çardağa vardığında Kuzey'in karşısına oturup onun kolayla olan mücadelesini izlemeye başladı. Kuzey onun geldiğini fark etmis ancak önce yüzünü silmesi gerektiğini düşünmüştü.
"Ee güzel rol yapabildim mi bari?"
"Rolünü de seni de.."
"Ayıp oluyor. Ne yapsaydım yani. 'selam ben Doğu Kuzey'e deli gibi azdığımdan seni onla görünce sinirlenip mesaj bombardımanına mı tuttum' deseydim. Gerçekler daha acı yani anlıyor musun"
"Yeter amına koyayım vallahi yeter ya. Eğer amacın buysa tebrikler başardın. Bezdim senden. Bir daha da bulaşmayacağım. Yeter ki özel hayatıma o sikik burnunu sokma."
Doğu onun yenilgiyi kabullenmesine hafifçe sırıtmıştı. Ama onu öyle kolay bir şekilde salacağını düsünmüyordu. Konu şiddet olunca asla geri çekilmiyordu. Fakat Doğu ona psikolejik baskı yapıyordu ve Kuzey bundan gerçekten korkuyordu.
...
Meanwhile
Toprak bu sırada çorbacı da oturmuş molada bahçede dolaşanları yeri gelince kavga edenleri izliyordu.
O sırada beyaz saçlı bir gencin çorbacıya doğru geldiğini görmüştü. Bu kişi tost yerken hamstera benzettiği elemandı.
Çocuk Toprak'ı tanımadığından karşısındaki masaya ona dönük olarak oturmuştu. Yanına gelen garsona 'kelle paça ver abi bana' demişti.
"Hay anasını herkesin mi sabah sabah sabah kelle paça içme fetişi olur anlamıyorum ki" diyordu Toprak içinden.
Rüzgar çorbası geldiğinde bir kaç saniye Toprak'la göz göze gelmişti. Toprak Rüzgar'a çok uzun süre bakıyordu. Bunun nedeni oğlanın gelip ona sataşmasını istiyordu, bu sayede onunla tanışabilirdi.
Ama Rüzgar ona sadece bir kere bakmıştı. Daha sonrasında yemeğiyle yada telefonuyla ilgilenmeye devam etmişti. Toprak Rüzgar'la tanışma hayalinden vaz geçip o da bir çay söyleyip telefonuyla oyalanmaya başladı. Aradan uzun süre geçtiğinden Doğu'nun ne alemde olduğunu merak ediyordu. Rehbere girip Doğu'yu aradı.
..
Doğu çalan telefonuna bir süre bakıp aramayı kapadı. Kuzey sırıtarak Doğu'ya döndü
"Hayatım kimdi o?" Demişti sesinde alaycı bir ifadeyle. Bu sefer Kuzey Doğuyu kendi silahıyla vurmak istiyordu.
Doğu bunu her ne kadar aptal olsa da fark etmişti. Kendi oyununu ona karşı kullanmaya çalışıyordu. Ama bu ters tepecekti.
"Vay şimdi de hayatın oldum öyle mi? Bu arada merak ediyorum da sorması ayıp, kaç cm? O kız bir anda öyle bağırınca merak etmedim değil. Benden uzun olsun istemem yani yukarıda Allah var."
Doğu gülmesine engel olmaya çalışarak zar zor bitirmişti cümleyi.
Kuzey'in yüzü tekrar sinirle gerilmeye başlamıştı. Yok, olmuyor ben o şerefsiz kadar iki yüzlü olamıyorum diyordu içinden.
"Sana kaç lazım?"
"Yani bilemiyorum. Boyu uzun olanın büyük olur derler. Ona göre hesap yapmaya çalışıyorum da şimdi"
Doğu Kuzey'den uzundu. Her ne kadar Kuzey uzun olsa da Doğu DAHA DA uzun boylu olduğundan bu cümleyi iğneleyerek söylemişti. Kuzey neden tam şu an kalkıp gitmediğini düşünüyordu. Ama eğer kalkıp giderse Doğu'nun bunu bir zafer olarak algılamasını istemiyordu. Gururuna yediremiyordu kısaca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYNO / GAY
RandomDoğu, düşürmeye çalıştığı kızın abisinin, semtin meslek lisesindeki en serseri herif olduğunu bilmiyor. İnanılmaz klişeleşmiş, tek konusu se.ks olan badboylu aşırı pasif-maskulen ilişkili, mafya-ağa kitaplarından sıkıldın mı? Buyur yavrum aradığın y...