YOĞUN BAKIM {25}

3.4K 181 2
                                    

Doktor yanımıza gelip hastanın durumunun stabil olduğundan bahsetmişti. Bir iki haftaya tamamen iyileşecek bir yara oluşmuş. Kurşun karın bölgesini sıyırmış tamamen vurulmadığından kısa sürede toparlanacakmış. Şu anlık yoğun bakıma almışlar. Bir yada iki gün sonra çıkacaktı ve yanında refakatçi olarak hastanın birinci dereceden bir yakını bulunmalıydı. Asya da bu yüzden yaklaşık bir kaç saat olmuştu ki onun yanındaydı. Arada bizim yanımıza gelip durumunu anlatacağını söylemişti, biz de oturmuş ve onu bekliyorduk. Deniz ve Toprak sıkılmış duruyorlardı. Sonuç olarak hastane kafeteryasında kıçımızı kıpırdatmadan oturuyorduk kaç saattir.

Kuzey'e ciddi bir şey olmaması yüreğime su serpmişti. Fakat onun böyle bir an yaşaması yerine kendi canımı vermeyi bile düşünürdüm. Yeter ki bu kadar acı çekmeseydi.

Rüzgar ayağa kalkıp bir sigara içip geleceğini söylemişti. Toprak'ta onun peşinden sigara bahanesiyle gitmişti. Herkes şıp sevdiydi galiba, bende dahil tabi.

Biz de denizle birlikte oturmuş Asya'dan haber bekliyorduk.

...

Bir saatin ardından telefonum çalmıştı. Cebimden telefonu çıkartıp kimin aradığına baktım. Arayan kişinin ismi kalbimin yerinden çıkmasına yetecek kadar heyecanlandırmıştı beni. Ellerim titremeye başlamıştı. Bir yandan bunun nasıl mümkün olacağını da düşünüyordum, mantıklı gelmiyordu. Telefonu titreyen ellerimin arasında açtım ve kulağıma götürdü.

"Alo?" Sesim kısık ve titrek çıkmıştı istemsiz.

"Alo Doğu?"

Asya'nın sesi beynimde yankılanıyordu. Tabiki de telefonu Kuzey açamazdı. Bu ihtimali neden düşünüyordum ki, imkansızdı sonucunda. Kalbimin ritmi yavaş yavaş yerine gelmişti.

"Telefonumun şarjı yoktu, kuzeyden aradım mecburen. Birazdan on dakikalığına bahçeye çıkacağım. Onu haber verecektim. Durumunu anlatırım daha sonra"

Sesi normal, neşeli halinden farklı olarak karanlık, ve yas halindeki birinin sesini andıran şekildeydi. Tamam diyerek telefonu kapadım ve Denize dönüp bahçeye gitmemiz gerektiğini söyledim. Toprak ve Rüzgarıda bahçede bulacaktık sonucunda.

...

Asya hastanenin bahçesinde bir bankta oturmuş bizim gelmemizi bekliyordu. Yanına vardığımızda ayağa kalktı ve bize acı bir şekilde gülümseyerek baktı, bu onun için zor atlatması zor bir olaydı. Ailesinden değer verdiği birisine zarar gelmesi.. tahmin bile edemiyordum.

Onun yanında cevap vermesini bekliyorduk. Rüzgar bir kaç saniyelik sessizliğin ardından konuşan ilk kişi oldu.

"Ee, durumu neymiş. Kaç güne çıkar?"

Asya önce derin bir nefes aldı. Daha sonrasında kaşlarını hafif çatarak konuşmaya başladı.

"Durumu stabil. Rahat konuşuyor benimle şu an. Kısa süreye iyileşecek diyor doktorlar. Vücudu çok dirençliymiş, iradesi de öyle. Şu an iyi. Yarın normal odaya çıkaracaklar."

Sesli bir şekilde iç çektim. Ne ara benim için bu kadar değerli oldu ben bile farkında değildim fakat şu an, duygularım beni dinlemiyor, kalbim beynimi geçiyordu.

"Ne zaman görebileceğiz?"

Diye sordum Asya'ya

"Dediğim gibi, yarın yoğun bakımdan çıkacak. O zaman görebileceksiniz."

Kalbim hızlanmaya başlıyordu. O aklıma geldikçe heyecanlanmama engel olamıyordum. Onu tekrar görmek için can atıyordum. Önümüzdeki 24 saat benim için günler, aylar gibi geleckti, hissediyordum.

Birbirimize biraz daha teselli verdikten sonra Asya artık gitmesi gerektiğini söyleyip yoğun bakıma geri dönmüştü. Asya gidince dördümüz yanımızdaki banka oturmuş, hepimiz ayrı ayrı düşüncelere dalmıştık.

EYNO / GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin