"Ben senden hoşlanıyor gibiyim. Özür dilerim."Çaresizlik içinde söylemiştim ve biraz aniden oldu galiba ve kalbim hızlı atıyor, kalp krizi falan mı acaba, söylesem ambulans arar mı? Aşk tanrısı oku kalpten değil götten geçirdi galiba, beynim beni dinlemiyor neden söyledim bunu?
"Sesli mi söyledim?"
Çaresizlikle birlikte cılız çıkmıştı sesim. Sözlerimin ardından ne yapacağını, nasıl davranacağını hem merak ediyor hemde kestiremiyordum.
Önümdeki oğlan bana dönmeden sigarasından bir duman daha çekip yürümeye devam etmişti. Kâle almamış mıydı yani? Dalga geçiyorum sanmışta olabilir. Yani bende olsam öyle düşünürdüm. İki hafta öncesine kadar kardeşime sulanan bir herif gelip benden hoşlandığını söylese... Ne şerefsiz herifmişim ya ben
Ama doğruydu yani. Aşık olmasam bile hoşlanıyordum.
Peki bu yaptığım ne kadar mantıklıydı. Her şekilde lehine kullanıp adımı ibne doğuya çıkartabilirdi. Bütün okul benden tiksinebilir, erkek öğrencilerin dalgası olabilirdim. Son sınıfım bok gibi geçer, üniversite sınavına hazırlanacak mecali bulamaz ve sınavda leş bir puan alırdım. Annemler okuldaki söylentileri bir şekilde duyarlar ve babam beni yüz karası ilan ederdi. Mirası bırakmaz ve evlatlıktan red ederdi. Hiç bir kız bana bakmazdı hepsi kanka der geçerdi. Kuzeyde olanları izleyerek gülerdi. Hayatım kayardı. HAYATIM KAYARDI.
Peki ben neyime güvenerek söyledim bu sözleri. Hadi diyelim onda bana bakacak mallık var, biz bir tartışsak var ya ağzıma sıçar. Hoş şeyler yaşamayız.. aynen doğu, birlikte oldunuz bir de kavgası kaldı? Birlikte olsak kim üstte olurdu lan? Şimdi düşününce.. ben aşık mıyım. Allahım sen affet ne günah işledim ben ya. Allahın kekosuna abayı yakmışım ben. Keko da keko yanlız. Maşallah. Keko bir hareketi de yok gerçi. Asıl keko ben bile olabilirim.
Kafamda binbir düşünceyle çardağa dönüp oturmuştum. Kalan cips paketini açıp kolayla birlikte yemeye başladım. Umarım hiç bir şey olmamış gibi davranmaz. Yoksa daha çok üstüne çullanacağım.
...
Kapının hemen karşısındaki çorbacidaydim. Deja vu mu yaşadım ben?
Son dersten hemen önce kaçıp EYNO'ya gitmiştim. Bazen sapık gibi hissediyordum.
Domates çorbamı içerken aklımdan bir erkek için yaptığım devamsızlıklar geçiyordu. Devamsızlık benim için hiç kimse için yapmayacağım bir fedakarlık olduğundan üstüne bu kadar düşünüyordum. Çünkü babamın duygu durumu benim devamsızlığıma göre değişim gösteriyordu.
Bu gün burada bulunmamın sebebi yine malumdu. Tek fark bu sefer evini öğrenmek için onu takip edecektim. Tamam bu asla doğru ve normal değil. Ama evini öğrenmek istememin sebepleri var. Asla bahsetmediği ailesini merak ediyorum. Bunu ona da sorabilirim evet ama onu üzmek? İstemiyorum.
Sonunda zil çalmış ve öğrenciler hücum edercesine dışarı fırlıyordu.
Sonlarda istediğim kişiyi görünce garsonu çağırıp borcumu ödedim. Ve ayağa kalkıp onun otuz metre kadar gerisinden peşine takıldım. Garip bir şekilde yanında kimse yoktu. Çıkarken bir kere asyayla konuştuğunu görmüştüm. Öğrenci kalabalığından kurtulduğumuzda parkı çoktan geçmiş, ana caddeye girmiştik bile. Tahminimce caddenin ara sokaklarında yada yakındaki sitede oturuyordu.
Metrelerce öteden bile bu kadar taşaklı durması bence çok tuhaftı. Yoldan geçenlere bakıyordum, harbiden bir bakan dönüp tekrar bakıyordu çocuğa. Kızlar aralarında gülüşüyordu yanından geçerken. Herkesi etkiliyordu o çocuk.
On dakika kadar yürüdükten sonra bir sokağa saptık. Burası caddenin en lüks sokağı olarak görülüyordu çevredeki halk tarafından. O yüzden burada oturmasını umarak takip etmeye devam ettim.
Derken bir evin önünde durup anahtarlarını çıkardı. Onun kapıdan içeri girmesine fırsat vermeden hızlı adımlarla yanına vardım ve konuşmaya başaldım.
"Ev boş mu?"
Sesimi duymasıyla ya sabır dercesine bana bakması bir oldu.
"Yine ne var ya sabır ya vallahi bıktım ulan senden."
Sinirle nefesini verip vücudunu tamamen bana döndürmüş açması gereken kapıyı boşvermiş ve benim diyeceğim sözleri beklemiştu.
"Ama ben senden bıkmadım"
Konuşurken içten tebessüm ediyordum. İfadesini bozmadan devam etti.
"Ya ben senin sapık olduğunu düşünüyorum vallahi bak. Bu kadar yatay geçiş yapıp bu kadar hızlı bir şekilde bağlanmak kolay değil. Deli olmadığın sürece tabi."
Deliydim evet.
"Beni delirten sensin. Suçum yok anlayacağın"
dudaklarımı büzerek konuşmuştum.
"Hala taşşak geçip geçmediğini çözemiyorum doğu."
"Doğukan."
"Ha doğu ha doğukan amına koyayım. Pusula gibiyiz yemin ediyorum doğu kuzey falan bu ne vallahi ya."
Espri yapma amacıyla soylemediğini biliyordum ama ben yinede sesli bir şekilde gülmüştüm bu sözlere.
"Ee, ev boşsa geleyim mi?"
Hızlı mı gidiyorum bilmiyorum ama gittiğim yol bana girecek gibiydi.
"Gel."
Tamam gerçekten girecek gibi. Kapıya dönüp tekrar anahtarı çıkardı ve dış kapıyı açtı.
Heyecanımdan elim ayağım boşalmış gibi hissediyordum. Aynı zamanda mutluydum. Bu kadar kolay kabul etmesi beni şok etmişti. Kabul etmesi ayrı ayrı şok etmişti başlı başına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYNO / GAY
RandomDoğu, düşürmeye çalıştığı kızın abisinin, semtin meslek lisesindeki en serseri herif olduğunu bilmiyor. İnanılmaz klişeleşmiş, tek konusu se.ks olan badboylu aşırı pasif-maskulen ilişkili, mafya-ağa kitaplarından sıkıldın mı? Buyur yavrum aradığın y...