EYNO / GAY

KOLA {7}

Gecenin 5inde yazıyorum a dostlar

...

Doğu okulu ekmiş ve EYNO'ya gitmişti. Yaklaşık bir buçuk saattir de kendine göre casusluk yapıyordu.

Hedefi Kuzey'in sevgilisini öğrenmekti.
Şu an derste olduklarından okulun hemen karşısındaki çorbacıya girmiş, kelle paça içiyordu.

"Abi sen şaka mısın"

Tabi birde yanındaki terliksi hayvan vardı. Deniz devamsızlığı artık kalmadığından mecburen Toprak'la casusluk yapmak zorundaydı. Doğu iyi yanından bakıp Toprak'ın Deniz'den daha zeki olduğunu bu yüzden daha fazla yardımcı olabileceğini düşünerek kendini avutuyordu.

"Sus az. Birazdan öğle molasına çıkacaklar. Kesinlikle bahçede olacaktır. Buna eminim."

Bir buçuk saattir ne Kuzey'in yüzünü görebilmişlerdi nede başka önemli bir olay. Denk geldikleri tek tenefüste Kuzey bahçeye çıkmamıştı. Ama o beyaz saçlı oğlanı görebilmişlerdi. Yanında kimse yoktu. Sakince bir köşeye oturmuş tostunu yiyordu.

Bu görüntüyü gördüğünde Toprak sırıtmadan edememişti. Uzaktan aynı beyaz bir hamstera benzediğini Doğu'ya söylediğinde Doğu 'ya sabır' dercesine Toprak'a bakmıştı. Gerçekten tek bir tane bile akıllı arkadaşı yoktu.

Zil çalmıştı okulun öğrencileri bir anda bahçeye akın etmişlerdi.
Bir kaç kişiyi okuldan kaçarken görmüştü Doğu. Şaşırmamıştı gerçi. Burası EYNO'ydu.

Baktıkları alandan net bir şekilde bahçeyi görebiliyorlardı. Gerçi Kuzey arkasında koyun sürüsüyle dolaştığından nereye gitse belli oluyordu. O yüzden oturdukları yer önemli değildi, fakat Doğu emin olmak için daha net bir yer seçmişti.

Biraz zaman geçtikten sonra bahçe kapısının üstünden bir kız inmişti. Aşşağıya doğru hafif korkarak tırmanmıştı.

Beline kadar uzun sarı saçları ve renkli gözlüydü. Boyu kısaydı fakat bu boy ona yakışmıştı. Gerçekten her görenin dönüp tekrar bakmak isteyeceği bir güzellikteydi. Ve bu kız okuldan kaçmıştı.

Doğu içinden 'EYNO'da harcanan bir güzellik daha' diye geçirmeden edememişti.

Kız kapıdan uzaklaşıp gizlice bir dükkanın altına sığınmıştı. Biraz zaman geçtikten sonra kapının üstünden bir kişi daha firar etmişti. Yere inerken dizlerinin üstüne düştüğünden ayağa kalkıp önce üstünü silkelemişti.

Doğu o tarafa baktığında aradığı kişiyi bulmuştu. Kuzey silkelendikten sonra koşar adımlarla az önceki kızın girdiği bakkala girmişti.

Doğu o tarafla asla ilgilenmeyen ve elindeki kaşıkla oynayan Toprak'a dönüp

"Kalk gidiyoz."

"Noldu nereye"

"Sherlock işi çözdü watson, hadi kalk"

Toprak ne olduğunu anlayamadan Doğu kalkıp gitmişti. Kendisi istemeden buraya geldiği ve hiç hali olmadığından oturmaya devam etmişti. Doğu'nun saçma sapan işleri çok artmıştı bu sıralar.

Oğlan fırladığı yerden bakkalın karşısında bulunan direğe doğru gitmişti. Şapkasını yüzüne iyice siper edip onları beklemeye başladı. Kuzey'in o kızla olması biraz üzmüştü doğrusu. Çünkü zorlu bir rakipti.
Yinede sevgili olmadıkları düşüncesiyle avutmaya çalışıyordu kendini.

Çift bakkaldan ellerinde birer poşetle çıkmışlardı. Poşetler şeffaf olduğundan çekirdek kola aldıkları anlaşılıyordu. Kuzey gülerek kızla konuşuyordu. Birlikte parka doğru ilerlemeye koyulmuşlardı. Oğlan gözlerini kızdan ayırmadığı için etrafında onun sapıklığını yapan bir Doğu olduğunu da fark etmemişti.