Ceza

40 4 3
                                    

O gece Büyük Salon'daki akşam yemeği, Esther için hoş bir deneyim olmadı. Umbridge'le yaptığı ağız dalaşı, Hogwarts ölçülerine göre bile hatırı sayılır bir hızla yayılmıştı. Skyler ile Harry'nin arasında oturmuş yemeğini yerken, dört bir yandan fısıltılar duyuyordu.

İşin komik tarafı, fısıldaşanların hiçbirinin, acaba söylediklerimizi duyar mı diye dert etmemesiydi. Tersine, sanki yeniden kızıp bağırmaya başlamasını umuyor gibiydiler; böylece hikâyeyi dinleyebileceklerdi.

Esther , sinirle kafasını kaldırdığında Raven ile göz göze geldi.

"Aldırma."

Daha sonra tekrar yemeğine döndü fakat fısıldaşmalar devam ediyordu.

"Cedric Diggory'nin öldürülüşünü gördüğünü söylüyor..."

"Esther, Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'le düello yaptığını falan sanıyor..."

"Hadi canım..."

"Kimi kandırdığını sanıyor?"

"Daha neler..."

"Anlamadığım bir şey varsa, " dedi titrek bir sesle, çatalıyla bıçağını masanın üstüne bırakarak ve arkadaşlarının da kendisine dönmesini sağladı.

"o da iki ay önce Dumbledore anlattığında aynı hikâyeye niye inandıkla-"

"Sorun şu ki, Esther , inandıklarından emin değilim, " dedi Felix , somurtarak.

Çatalıyla bıçağını masanın üstüne pat diye koydu. Ardından Ginny ile aynı anda masadan kalktı. Ortam çok gericiydi. Henüz yarısını yedikleri çikolatalı pastasına özlemle baksalar bile, Skyler ve Harry de aynı şeyi yaptı. Seoul ve Aurora, anlamayarak onlara baktılar.

" Nereye? " diye sordu, Seoul

"Yol bizi nereye götürürse, Seoul." dedi Ginny, alayla.

Bundan sonra ikisi ayağa kalktılar. Raven ve Harry kalktığında Esther da kalkıp Raven'ın koluna girdi. Harry ise kolunu onun omzuna koydu. Salondan çıkana kadar herkes onları seyrediyordu.

Birinci katın merdivenini çıktıklarında , Esther , "Nasıl yani 'inandıklarından emin değilim' ?" diye sordu .

"Bak, o olaydan sonra her şey nasıldı, anlamıyorsun sen, " dedi Ginny, usulca. "Kollarında Cedric'in cesediyle çimin orta yerinde belirdin... hiçbirimiz labirentte neler olduğunu görmedik...Kim-Olduğunu-
Bilirsin-Sen'in döndüğüne, Cedric'i öldürdüğüne ve seninle savaştığına dair eldeki tek kanıt, Dumbledore'un sözleriydi."

"O sözler doğruydu!" dedi Esther .

"Doğru olduğunu biliyorum, Esther , onun için lütfen beni paylamayı keser misin?" dedi Ginny , usanmış bir halde. "Mesele şu ki, gerçekleri hazmetmeye fırsat kalmadan yaz tatili başladı ve herkes evine dönüp iki ay boyunca, senin çatlağın teki olduğunu, Dumbledore'un ise bunamaya başladığını okudu!"

Sonra kimse cevap vermedi. Esther , Ginny'ye hak veriyordu fakat yaşanılanlar çok zor bir bulmaca gibiydi. Kendini kimse nasıl anlatacağını bilemiyor gibiydi.

Yol ayrımına geldiklerinde herkes ödevlerini almak üzere ortak salonlarına yol aldı. On beş dakika sonra ödev salonunda tekrar buluştular.

Ödev salonu boştu. Zaten çok kimse gelmezdi, akşam saatleri olduğundan kimsecikler yoktu. Sallana sallana gidip koltuğa oturdu. Harry ve Raven iki yanına otururken geri kalanlar ise yanlardaki ve karşıda diğer koltuğa çöktüler.

"İyi misin, Els ?" dedi Raven.

"Başım ağrıyor."

"Hastane kanadına gitmek ister misin? Belki Madam Pomfrey bir ağrı kesici verebilir." dedi Raven.

The Children of the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin