The Children of the Marauders

Regulus

Ertesi gün hepsi yemeğe yetişmek için erkenden kalkıp salona indiler. Esther, oturduktan sonra  öğretmenlerin oturduğu masaya göz gezdirdi. Umbridge sanki onu daha önceden izliyormuş gibi gözleri ondaydı. Göz göz geldiklerinde hiç beklemeden gözlerini Aurora'ya çevirdi .

"Saçlarını yolmak istiyorum şu kadının." dedi sinirle Aurora .

"Bu isteğinde yalnız olmayacaksın emin ol." diye karşılık verdi Esther ve güldüler.

"Kesinlikle -" diye konuşuyorduki bir hüthüt kuşunun onlara yaklaştığını fark etti, Seoul . Kuş onların yanına, masaya kondu ve bacağını uzattı. Seoul, gazeteyi aldı ve kuşun bacağındaki keseye bir Knut sıkıştırdıktan sonra onu geri gönderdi. Sonra gazeteyi alıp göz gezdirmeye başladı.

"İlginç bir şey var mı. " diye sordu Skyler .

"Hayır, " diye içini çekti Seoul ,
"sadece, Acayip Kızkardeşler'in basçısının evleneceğine ilişkin bir sürü boş laf var."

Seoul, gazeteyi açtı ve arkasında kayboldu. Skyler , kendini ikinci bir tabak pastırmalı yumurtaya verdi. Esther , aklı başka bir yerdeymiş gibi yüksek pencerelere bakıyordu.

"Durun bir dakika, " dedi Aurora birden. "Ah hayır... Regulus !"

"Ne oldu?" dedi Esther . Gazeteyi onun elinden öyle bir kaptı ki, gazete orta yerinden yırtıldı, yarısı onun, yarısı Seoul'ün elinde kaldı.

Seoul, gazetenin kendi elinde kalan yarısından, kederli bir fısıltıyla okudu:

"Sihir Bakanlığı'nın güvenilir bir kaynaktan aldığı bilgiye göre... falan filan falan filan... azılı katil Regulus Black şu sıralarda Londra'da
saklanmaktadır!"

"Her iddiasına varım ki, Lucius Malfoy'dur, " dedi Harry, alçak ama hiddetli bir sesle. "Onu peronda tanıdı."

"Ne?" dedi Ginny , korkmuş görünüyordu. "Ama hiç -"

"Hişşt!" dediler Raven ile Felix .

Bakanlık, büyücü toplumunu Black'in çok tehlikeli olduğu konusunda uyarıyor... on üç kişiyi öldürdü... Azkaban'dan kaçtı...

“Her zamanki saçmalıklar. " diye bitirdi Seoul .

Gazetenin kendisinde kalan yarısını elinden bıraktı ve ürkmüş gözlerle diğerlerine baktı.

"Eh, bir daha evden çıkamaz artık, o kadar, " diye fısıldadı.

"Dumbledore onu çıkmasın diye uyarmıştı."

Esther , asık bir suratla Gelecek Postası'nın elinde kalan parçasına baktı. Sayfanın büyük kısmını, Madam Malkin'in Her Duruma Göre Cübbeleri'nin bir ilanı kaplamıştı, belli ki indirim yapıyorlardı.

"Hey!" dedi Esther ,  diğerleri de bakabilsin diye gazeteyi masaya koydu .

"Şuna bakın!"

"Yeterince cübbem var benim, " dedi Skyler .

"Hayır, " dedi Esther . "Bak... şurdaki kısa haber..."

Hepsi okumak için iyice öne eğildiler; haber iki santimden biraz fazla uzunluktaydı ve bir sütunun tam altına yerleştirilmişti. Manşeti şöyleydi:

       BAKANLIK'A İZİNSİZ GİRİŞ

Clapham'da, Laburnum Gardens 2 Numara'da oturan 38 yaşındaki Sturgis Podmore, 31 Ağustos'ta Sihir Bakanlığı'na izinsiz girmek ve soygun girişimi suçlamalarıyla Büyüceşûra'nın karşısına çıkarıldı. Podmore, sabah saat birde çok sıkı korunan bir kapıdan zorla girmeye çalışırken, Sihir Bakanlığı nöbetçi büyücüsü Eric Munch tarafından tutuklandı. Kendini savunmayı reddeden Podmore, her iki suçlamadan da hüküm giydi ve Azkaban'da altı aya
mahkûm edildi.