Aslan ve Yılan

32 3 0
                                    


"Demek Weasley'nin kellesini kurtardın, ha?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Demek Weasley'nin kellesini kurtardın, ha?"

💚

Sezonun ilk Quidditch maçı olan Gryffindor-Slytherin karşılaşması ufukta görününce, D.O. toplantılarına ara verildi, çünkü Angelina neredeyse her gün antrenman yapmakta ısrar ediyordu. Quidditch Kupası'nın uzun süredir düzenlenmemiş olması da yaklaşan maça yönelik ilgi ve heyecanı epey artırmıştı; Ravenclaw'larla Hufflepuff'lar maçın sonucuyla hararetle ilgileniyorlardı,çünkü elbette sezon içinde onlar da bu iki takımla oynayacaktı; Bina başkanları da, her ne kadar sportmenlik kisvesine bürünseler de, kendi takımlarının kazanmasını sağlama konusunda azimli görünüyorlardı. Profesör McGonagall maç haftası onlara ödev vermemeye başlayınca, Esther onun Slytherin'i yenmeye ne kadar önem verdiğini anladı.

"Şu anda elinizde yeterince iş var diye düşünüyorum," dedi Profesör McGonagall azametle.

Gözlerini Harry ve Raven'a üzerine çevirip, "Quidditch Kupası'nı odamda görmeye alıştım, çocuklar, onu Profesör Snape'e vermek zorunda kalmayı da hiç istemiyorum, o yüzden boş vaktinizi antrenman yaparak değerlendirin, olur mu?" dediğinde, kimse kulaklarına inanamadı.

Belli ki Snape de taraf tutmakta ondan aşağı kalmıyordu; Slytherin için o kadar çok antrenman saati ayırtmıştı ki, Gryffindor'lar Quidditch sahasına çıkıp oynayacak zaman bulmakta güçlük çekiyordu. Ayrıca, Slytherin'lerin koridorlarda Gryffindor oyuncularına uğursuzluk büyüsü yaptığına dair şikâyetlere de kulağını tıkıyordu.

Angelina, gözlerini ve ağzını kapatacak kadar uzamış kaşlarla hastane kanadına gittiğinde, Snape ısrarla, kendine bir Saç-sıklaştırma Büyüsü yapmaya kalktığını söyledi ve Alicia kütüphanede çalışırken Slytherin Tutucusu Miles Bletchley'nin ona arkasından yaklaşıp büyü yaptığını söyleyen on dört görgü tanığını dinlemeyi reddetti. Olaylar hepsinin sinirine gidiyordu. Aurora'yı ceza yemekten son anda kurtarmışlardı. Çünkü bir Slytherin lanet fırtlatmaya çalışmıştı.

Harry , Gryffindor'un kazanma şansı konusunda iyimserdi; sonuçta, kendi takımı Malfoy'un takımına karşı hiç maç kaybetmemişti. Doğru, Ron hâlâ Wood düzeyinde oynamıyordu, ama kendini geliştirmek için çok çalışıyordu.En zayıf tarafı, hata yaptıktan sonra kendine güvenini yitirmesiydi; bir sayı yiyince morali bozuluyor, sayı yemeye daha da yatkın hale geliyordu.

"Vakit geldi, " dedi Angelina alçak sesle, saatine bakarak. "Hadi millet... iyi şanslar." Herkes ayağa kalktı, süpürgesini omzuna aldı; tek sıra halinde soyunma odasından dışarı, göz kamaştırıcı gün ışığına çıktılar. Onlar sahaya adım atar atmaz tribünlerden bir gürleme yükseldi.

Raven ve Harry, uzaklardan Aurora, Esther ,Seoul ve Ginny'nin tezahürat takımının başı çektiğini görebiliyordu. Felix ve Skyler'da kızların yanındaydılar ama kendi binalarına ihanet ediyormuş gibi gözükmek istemiyorlardı. Hermione Ron'a bakıyordu endişeyle ama Ron yüzünü yerden kaldırmamakta inatçıydı.

The Children of the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin