Regulus Black'in Gerisindekiler

31 4 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









"Alışmak zor olacak."

🖤

Esther Eleanor Black


İçimde  kendime karşı büyüyen bir sinir vardı. Kimseyle gerekmedikçe tek kelime etmemiştim. Edemiyorumdum. Konuşursam  herşey kabul etmiş olacaktım ama kabul etmek istemiyordum. Amcam, her an bir yerlerden çıkıp bana en güzel gülüşüyle bakacak gibi geliyordu. İnandırıcı değildi çünkü. Regulus Black, bizi arkasında bırakıp gidemezdi, gitmemeliydi.

Bakanlıkta olanlardan sonra Remus ve James amcam ile birlikte ifade vermeye gitti. Dumbledore, kesin bir dille beni okula götürmek istese de gitmedim. Bu yüzden Hope ve Lily'nin desteğiyle anlatmak istediği her şeyi bana hastanede anlattı. Anlattıkları aslında pek umrumda değildi. Tek önemli olan kehanetin kendisiydi. Kendimi kurbanlık koyun gibi hissetmekten alıkoyamıyordum. Ya Voldemort ya da ben ölmek zorundaydım. Hera, haberleri duyduğunda beri kendisini odasına kapatmıştı. Ne olduğunu da söylemiyordu bize? Sadece onu rahat bırakmamızı, kendisi çıkacağını söylemişti. Açıkçası Regulus ile aralarında olan çekim her zaman kendini hissettirse de onlar açıktan bir şey söylememişti. Aralarında ne geçti den kimsenin haberi yoktu.

Skyler'la bile konuşamamıştım. Bu halde nasıl karşısına çıkabilirim?

"Esther, Skyler seni görmek istiyor."

Gözlerimi diktiğim duvardan kaldırıp bana bakan Raven'a çevirdim. Saçlarının rengi hala yeşildi. Büyük ihtimalle bakanlıktan beri değişmemişti.

"Yapamam." dedim.

"Ne demek yapamam?"

"Yapamam işte, Raven. Ne diyeceğim ona?" diye çıkıştım.

Raven, gelip önümde diz çöktü.

"Skyler, her şeyi biliyor. Lily ve annem , anlattılar ama o seni istiyor. İkizini istiyor. Sana ihtiyacı var."

Skyler, dışarıdan umursamaz ve şakacı bir çocuk gibi dursa da güzel yürekli bir çocuktu. Aynı yaşta olsak da, çoğu zaman kedi köpek misali birbirimizi yesekte, anne yokluğunu benimle gidermeye çalıştı. O babamın tıpkısının aynısıyken, ben annemin tıpkısının aynısıyım. sanıyordu. Annemi tanımasam bile fotoğraflarından ne kadar benzediğimizi görebiliyorum. Bu hayatımda minnettar olduğum sadece birkaç şeyden biri.

Neyse, konumuza geri dönersek benim ve Regulus'un avarlığı Skyler için çok farklı yere sahip. O bize bunu her zaman göstermiyor olsa bile ailesi olarak biz bunu anlayabiliyorduk.

"Esther, dünyaya dön."

Kafamı hafifçe sallayarak ayağa kalktım. Seoul, kafasını Felix'in omzuna koymuş uyuyorken Felix de kafasını duvara yaslamış uyuyordu. Kaşının üzerinde  ufak bir yara bandı ve ağzının kenarında bir yara vardı. Seoul'ün ise ayak bileğini sarmışlardı. Haberleri alanlardan biri de Draco'ydu. Narcissa ve Draco Malfoy koşar adım koridorda yanlarına gelmişti. Draco, Regulus için üzgün olduğunu söylemiş ve abisini kolaçan etmişti. Narcissa ne kadar ısrar etse de Felix, gitmek istememişti.

The Children of the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin