Felix

21 0 0
                                    

"Çocuklar hazır mısınız?"

"Baba, Esther ve annem bir türlü inemedi!" diye hırsla konuştu Harry merdivenlerden inip kapının önündeki Skyler ve James'ın yanına gelirken,

"Raven'a güzel gözükmeliymiş. Hayır yani alt tarafı gidip bazı detayları konuşacağız. " diye söylendi.

"Seni duyuyorum, HARRY POTTER!" diye bağırdı Esther da . Bir kaç dakika sonra Lily ile onların yanına indi. Hazırlanmaları bitmiş görünüyordu.

James keyifli bir kahkaha attı, "Hadi, hepimiz hazır olduğumuza göre gidelim. Skyler - Esther, siz benim kolundan tutun. Harry, sen de annenin kolundan tut ."

İkisi de onun kolunu tuttu. Birden kovuğun kapısının önüne cisimlendiler.

James, kapıya üç kere vurdu ve Esthrr mutfak penceresinde ani bir hareket gördü.
"Kim var orda?" dedi sinirli bir ses. Kapıdakiler , Bayan Weasley'nin sesini hemen tanıdı.

"Kendini tanıt!"

"James, Lily, Harry, Skyler ve Esther ." dedi James hemen. Kapı açıldı. Kapıda kısa, tombul ve eski yeşil bir cüppe giymiş olan Bayan Weasley duruyordu.

"Ah, Hoşgeldiniz. Içeri geçin."

Hepsi de içeri girdi. James, Lily ve Bayan Weasley mutfaktaki masaya, yetişkinlerin yanına geçerken Harry, Skyler ve Esther da da koltuklarda oturan beş gencin yanına geçtiler.

"Hoş geldiniz!" dedi Seoul , sevinçle Kızı Hermione ile oturdukları koltuğa çekerken.

Seoul ve Hera, Hera'nın kafası dağılsın diye bir ili günlüğüne Lupin'lere yatıya gitmişlerdi. Hera,, kendini biraz daha toparlanır gözüküyordu.

"Hermione! Burada olmana sevindim." dedi Esther, muzip bir sırıtış ona sarılırken.

"Ben de seni gördüğüme sevindim." diye cevap verdi Hermione, kıkırdayarak.

"Dumbledor Slughorn'u ikna edebildi mi, Harry?" diye sordu Aurora, onlar ayrıldıktan sonra.

"Evet, " dedi Esther de, "Biraz zor olsasa."

"Slughorn iyi bir öğretmen gibi mi görünüyordu?" diye sordu Ron.

"Bilmem," dedi Esther, "Umbridge'den kötü olamaz değil mi?"

"Ben Umbridge'den kötü birini tanıyorum," dedi Ginny hırsla .

"Senin neyin var?" diye sordu Ron.

"Sorun o," dedi Ginny.

"Beni deli ediyor."

"Yine ne yaptı?" dedi Hermione.

"Sorun benimle konuşma şekli... Sanki üç yaşındaymışım gibi!"

"Biliyorum," dedi Hermione sesini alçaltarak. "O tamamen kendisiyle meşgul."

Çocuklar , Hermione'nin Bayan Weasley hakkında böyle şeyler söylemesinden dolayı hayretle baktılar.

Ron'u sinirli bir şekilde "Onu beş saniyeliğine bir kenara bırakamıyor musunuz?" demesinden dolayı suçlayamazdılae .

"Doğru, sen onu koru," diye aniden çıkıştı Ginny.
"Hepimiz senin onu elde edemediğini biliyoruz."

Bu Ron'un annesi hakkında yapılabilecek oldukça sıra dışı bir yorum gibiydi.

Raven, "Siz kimden...?"

Ama sorusu daha bitmeden cevabı almıştı. Yanlarına elinde puding kaseleri ile dolu tepsiyle genç bir bayan yaklaştı, odanın esrarengiz bir biçimde havasızlaştığını düşündürecek kadar nefes kesici bir bayan. Uzun boylu, zayıf ve hafif gümüşi bir renk saçıyormuş gibi görünen uzun sarı saçları vardı.

The Children of the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin