Şimdi yalnız
Ryan binlerce kilometre uzaktaydı, işlerini tamamlayıp bana katılmasını ummam yalnızlığı çekilir kılıyordu. Ama yine de, yalnızlığın ne demek olduğunu kalbimde aradığımda, bazen gerekli olduğunu o odada hissedecektim. Buraya yalnız gelmem bir rastlantı mıydı? Hafızam hakkında gerçekten sorunlarım var gibiydi.
Evdeki tüm kapılardan gelen sesler kesildi, kimse kalmamıştı. Sonbaharın melankolisi her yere sinmişti. Odayı incelemeden önce uzun camlarından etrafı görecektim. "Viyana, bu gerçek mi?"
Vasiyette anlamadığım şeylerin başında benden istenen kütüphanedeki bir kitabı bulup okumam, tamamlandığında, o kitabın sonuna yerleştirilen nota bakmamdı. Bu ne tür bir oyunsa oynayacaktım. İşte kitaplara bakmaya başladım bile.
Yalnız kalmış kitaplarınbir dosta ihtiyacı varmış gibiydi. Onlar kendilerini anlatmak için kapaklarınayazılanlardan başka çaresi olmayan hazinelerdi. Odanın boydan boya kitapla doluolması ve bu kitapların uzun uğraşılar sonucu birikmiş olmasını düşündürendüzenlenişleri, hayranlık vericiydi. Yalnızlar işte böyle hayran kalmamdanmemnun olmalıydı. Ve tarif edilen rafta o kitabı buldum. Kapağında gotikharflerle "Constance'ın Viyanası" yazıyordu. Kitaba dokundum ve ne kadar eskiolduğunu hissettim. Ne kadar yalnız olduğunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayali Sevgiliye Mektuplar
RomanceBu yazın, bu yazın bir başka... Bir araya gelmelerinin tek sebebi sevgi, hala bu satırları yazabiliyorsam gerçekti... Ve sevgi... Ve sevgi öyle bir şeydi ki, sevildiğini bilmek... Dünyalara bedel her şeyden öte... Sayfalarıma bekliyorum. Güzel bir g...