Tren Fazla Beklemez

1 0 0
                                    

Şarkının bitmesi ile alkışlar ve bu sefer başka bir şey çalmak için hazırlanacaklar...

"Pekala millet, biraz geçmişe gidelim geçtiğimiz yıllardan gelsin..."

Yanımda martinisini yudumlayan hayali sevgili, hayatından memnunsun:

"Acaba ne çalacaklar dersin?"

"1780'den olmasın sakın..." kahkaha seslerine karışan kahkahan. Ben de sırıtıyorum ve yeni grup sahnede beliriyor. Parça başlıyor... Başlarda eğlenirken, ortalarında o zamana ait olmadığımdan olsa gerek sakinleşiyorum, fark ediyorsun güzel bir gülümseme ile içkimden içmemi söylüyorsun...

"Seni neyin hüzünlendirdiğini biliyorum, bu yolculuklara neden çıktığını bile bilmiyorsun ve..."

"Ve..." derken içkimi yeniletiyorum. "Bir martini lütfen"

"Ve sevgili ait olduğun o sabahların zamanını özlüyorsun, 1780 Fransa müzik piyanodan hafifçe süzülüyor, aşağı kata açılan panjurların balkonundan bakıyorsun sabahın güzel ışığı, geceki yağmurdan sonra mis kokusu ve göz alabildiğince bahçe, çiçeklerin rengi, yeşilin en canlısı ve en önemlisi hüzünlü hayali sevgilin beni özlüyorsun."

Şarkı bitmişti alkışlar sadece ikimiz alkışlamıyorduk... Hayali sevgili seni öptüm ve dedim ki:

"Belki haklısın, burada ne işim var açıklamasa da... Güzel şarkıydı dimi?"

Ve orayı terk edecektik. Ardımıza baktığımızda sarı ışıkları ile kahkahanın müziğin geldiği bir yeri görecektik. Arabalar park etmiş, herkes bir mekândaydı ve gece tüm hızı ile sürmekteydi. Bizimki başka bir şeydi gelen müzik ile parkta hafif bir dans edecektik, ellerin boynumda benimkiler belinde kenetlenmiş iken söyleyecektim.

"Tren fazla beklemez dimi."

"Beklemez."

"1780'e gidiyoruz."

"1780'e."

Müzik: Sinner's Advice - the Speakeasies' Swing Band https://www.youtube.com/watch?v=Z2WhdZHXizw

Hayali Sevgiliye MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin