Hayali Sevgiliye Mektuplar

-Ertesi Gün-

Ertesi Gün

"Rose, Rose uyan canım, uyan iyi misin?" dediğimde daha farkında değildim. Ama gözlerini açıp yüzüme o hüzün ile baktığında anladım. Comet onu bizden biri yapmıştı. Geri çekildim, beni tanıması olanaksız gibiydi, bir kez Comet'in yanında görmüştü, konuştu:

"Sen, sen de onlardansın, bana yaptığınız acı verdi." dedi.

İlk defa bunun bu kadar kötü olduğunu duymuyordum ama bu kıza gerçekten acımıştım. Ölümsüzlük alsa da yaşayabileceği insani şeylerden uzak kalacaktı, güneşten uzak, bir çocuğu olmayacak, aynı yerde kalamayacaktı, tanıdıkları bir bir ölürken o bizimle yaşayacaktı. Cevapladım:

"Rose, bu Comet'in kararı bana kalsa sana asla dokunmasına izin vermezdim." Rose parmağı ile işaret edip beni suçlar gibi devam etti:

"Sen, sana kalsa bu doğru değildi demek," ayağa kalkmıştı perdeye yönelecekti

"Seni ikna edemem, içimden geçeni söyledim, Comet seni birine benzetiyor ona karşı dikkatli ol. Vampir de olsan bir sonun olabilir. Ve bana katıl, dostlarımı tanıştırırım, uzak bir dağ kasabasındalar şimdi, her şeyden uzak." dediğimde buna hazır olamadığını biliyordum.

"Comet'i bekleyeceğim, adın nedir? Ve şu müzik sesini duyduğun zamanlar oluyor mu?" derken perdeyi aralamıştı, akşam bulutları etrafı kaplamıştı. Sorusunu hemen yanıtladım

"Adım Cate ama bana Yellow Shadow derler. Ve müzik, seni gün ışığına karşı korur, güneş ışığında onu kontrol edebilen vampir sayısı nadirdir. Biri de" dediğim anda beraber söyleyecektik:

"Comet."

Şimdi onu daha fazla huzursuz etmemek için alt kata giden merdivenlere yöneldim. Ben Yellow Shadow konuşmaya değer birini bulmuş olmalıydım.