"Canım yanıyordu. Aşık olduğun insanın yüzüne tüm kapıları kapamak içten içe ruhunuzu yıkıyordu."
***
Üçlü koltukta oturan üç bedene karşı ayakta durmuş onları göz hapsine almıştım. Ilgar, Akel ve Yekta üçü de gecenin bir vakti evimdeydi.
Artık sabrımın son demlerini yaşarken Akel sarhoş bir şekilde kahkaha attı.
"Biyolojik kardeşim çok haklı. Biz neden buradayız. En son Yekta'yı barda kucağıma oturuyordum." dediğinde Ilgar ve Yekta da dahil üçümüzün gözleri şokla açılmıştı. Bu çocuğa sarhoş olmak hiç iyi gelmemişti.
"Öyle bir şey olmadı!"
İnkar etmeye çalışan Yekta'ya karşı Akel bir kez daha kahkaha attı.
"Utangaç olması da ayrı bir tatlı." dedi ve ortalarında oturan Ilgar'ın üstünden Yekta'nın kolunu tutup kendine doğru çekti.
Dudaklarının kenarına öpücük kondururken Ilgar ikisini sinirle ayırdı.
"Sikik herifler, ortanızda ben varım lan!" dedi ve ayağa kalktı. "Ayrıca karımın evinden siktir olup gidin!"
Gözlerimi devirirken konuşmadan edemedim. "Eski karının evinden sen de ayrılsan iyi olur."
Anında bakışları bana dönerken sıkıntılı bir soluk verdi. "Alkım bak-"
Sözünü hızla kestim. "Ilgar seninle daha fazla konuşmak istemiyorum. Aramızdaki her şey bitti."
"Neden bir şans vermiyorsun? Yanında olmak istiyorum."
Tam cevap vereceğim sırada Akel yayık ağızla konuşmaya başladı.
"Değil mi? Güzel çocuk bana bir şans versen sana en güzel geceyi yaşatırım."
Oha!
Bunu demiş olamazdı değil mi?
Yekta kıpkırmızı olurken Ilgar'ın öfkeyle çenesi kasıldı. "Höst ulan! Yekta koçum al şunu başka yere götür!"
Yekta utançla ayağa kalkarken Akel tutmayı bırakmadığı kolunu çekiştirerek üzerine düşmesini sağladı.
"Gitmek istemiyorum. Ya da gidelim, ama yatak odasına." dediğinde dayanamamış olacak ki Yekta ağzını elleriyle kapadı.
"Sus lütfen!" diyerek de ekledi.
Ah Yekta, başın dertteydi.
Ellerini ağzından çekerek başını koltuğun arkasına attı ve gözlerini kapadı. Bir derdi var gibi gözüküyordu.
"Susacağım." dedi içli bir şekilde. "Eğer susarsam bir şey olmaz."
Sözlerini bitir bitirmez de koltukta sızıp kalmıştı. Onu ne bu kadar çok dertlendirmişti de bu kadar içmişti bilmiyorum ama bunu görmek içten içe üzülmemi sağlamıştı.
Ayrıca biyolojik kardeşim demesi tuhaf hissetmemi engelleyememişti.
"Neyse Yekta bırak uyusun koltukta. Sen de evine git dinlen." diyerek fikrimi değiştirdiğimde tamamen bu gecenin bitmesini istediğim için demiştim.
"O herif burada kalırsa ben de kalırım Alkım. Seni onunla bırakamam." araya giren Ilgar, inat ettikçe sinirlerimi zıplatıyordu.
En sonunda pes edip "Peki, salonda yanında yatar ve başını beklersin." dedim ve arkamı dönerek odama doğru ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHU VİRAN
Teen FictionHer şey ruhu viran olmuş kuzguni gözlerin, gecenin kör bir vaktinde yapılan o hatanın bedelini ödetmek istemesiyle başladı. Ve bu hatanın beraberinde getirdiği seçim ise tek bir kişinin değil, herkesin bedel ödemesini sağlamış, canını yakmıştı. Çün...