4.Bölüm: ''Ev''

7.2K 451 241
                                    

"Kaldığım süre boyunca tek yapmam gereken hep tetikte olmaktı.

Çünkü damarlarına öfke karışmış adamın evinde, sınırlarının içinde yaşıyordum."


***

Hayatta yaptığımız seçimler bir gün önümüze çıktığında yanlış yaptığımızı bilsek bile buna katlanmak zorunda olmak insanı ruhen yoruyordu.

Tıpkı şu an ruhen yorulduğum gibi.

Onun arabasına bindiğim ilk andan beri üzerimden atamadığım bir gerginlik vardı. Gerçi rahat olmak yaşadığım bu duruma tezat kaçardı.

Sonuçta tam olarak tanımadığım bir adamın arabasına binmiş ve onun evinde ne olacağını ön göremeyeceğim bir şekilde yaşamaya başlayacaktım.

Biliyordum, çok çılgıncaydı. Ama kendimi mecbur hissediyordum. Halbuki mecbur bile değilken.

İç çekerek başımı arabanın camından gözüken ağaçlara çevirdim. Onunla göz teması kurmak istemiyordum. Buna gerekte yoktu. Fakat eninde sonunda onunla bu teması gerçekleştirecektim.

"Geldik."

Duran arabayla birlikte başımı hafifçe sallayarak açtığım kapıdan dışarı çıkıp etrafı inceledim. Birçok apartmanın bulunduğu, etrafının ise yeşilliklerin olduğu bir alandı. Yani orta kesim ailelerin bulunduğu bir mahalleye benziyordu.

"Beni takip et." diyerek arabanın bagajından bavulları alan Ilgar'la birlikte etrafı incelemeyi bırakıp ona döndüm.

Bana bakmadan griye boyanmış dört katlı apartmana doğru eline almış bavullarımla yürüyordu. İçimden söylediğim güven verici konuşmalarla onun peşinden ilerlemeye başladım. Çoktan apartmanın kapısına varmıştı. Derin bir nefes alarak açtığı kapıdan geçip merdivenleri çıkmaya başladık.

İkinci kata çıktığımızda ise Ilgar, yine gri renkte olan evin kapısını anahtarla açıp içeri girdi. Beklemeden ben de içeri girip evin içini inceledim.

Beyaz ve gri renklerin hakim olduğu evde ilk olarak sizi küçük bir hol karşılıyordu. Hemen bu girişte ise küçük bir mutfak vardı. Salonda da yine aynı renkler olan gri ve beyaz kullanılmıştı.

''Benimle gel.'' diyerek sadece emir içerikli konuşan Ilgar ile başımı olumsuzca sağa sola sallayarak mutfağın yanındaki koridordan ilerleyerek sağ tarafta kalan bir kapının önünde durup kapıyı açtı.

Bu esnada ise evde kaç oda olduğuna bakıyordum. Sadece bu oda dışında bir oda ve birde banyo olduğunu tahmin ettiğim yer vardı.

Kapıdan içeri odaya girip bavulları bırakmasıyla bu seferde odayı inceledim. Bir yatak, yatağın yanında duran komodin, çift kapaklı dolap, küçük bir çalışma masası ve birde pencere kenarında tekli koltuk vardı. Benim odama tezat çok küçük bir odaydı. Ayrıca eşyalarda çok yetersiz gözüküyordu.

Gerçi böyle bir durumda bunları düşünmem bile çok saçmaydı. Sonuçta burada çok uzun kalacağımı zannetmiyordum.

''Bundan sonra bu odada kalacaksın.''

Anladım dercesinde dudağımı büküp etrafa bakınmaya devam ettim. ''Neden burada kalmaya başladığımı bilmiyorum, ama eğer kalacaksan bana bu odanın anahtarını vereceksin. Ayrıca bu anahtarın bir kopyası sen de olmamalı dedim.''

RUHU VİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin