3.Bölüm: "Buluşma"

8.3K 501 398
                                    

"Hayatımda bu kadar siyaha yakın bir göz rengine sahip herhangi bir kişi tanımamıştım."

***

Ruhum bedenimden çekilircesine halsiz hissettiğim de derin bir nefes alarak sıkıntıyla ayağa kalktım ve odamdaki pencerenin yanına gelerek camdan dışarıya baktım. Hala daha aklım dünkü adamdaydı.

Bana o son sözleri söyledikten sonra son bir bakış atarak yanımdan ayrılmış ve birkaç dakika sonra da arkadaşları diye tahmin ettiğim kişilerle restorandan ayrılmışlardı.

Ben ise dumura uğratmış bir şekilde bize ait olan masaya geri dönmüş ve düşünmekten yemeğimi yiyememiştim. O adam nasıl olur da o çocuğun abisi olurdu? Üstüne üstlük o bir polisti. En çokta buna şaşırmıştım. Bu demek oluyordu ki o adam peşimi bırakmayacaktı.

Gerginlikle alnımı okşarken telefonuma gelen bildirim sesiyle olduğum yerden ayrılarak komodinin üzerindeki telefonumu aldım ve kilit tuşuna basıp gelen mesaja baktım.

Dün de dediği gibi o adam telefonuma bir konum atmıştı. Oflayarak yatağın üstüne oturdum. Gitmem benim için çok tehlikeli olacaktı, ama gitmezsem de kötü olacak gibiydi.

Bu olayı babama söylemek istiyordum, fakat kendisinin huyunu bildiğimden dolayı eğer ona söylersem işler çok kötü olabilirdi. Ama aklımda tek bir soru vardı, ya o adam yalan söylüyorsa? Ya gerçekten abisi değilse?

Bunu öğrenmek için hızla ayağa kalkarak dolaba ilerledim ve üzerime siyah kapüşonumu giyip babamın çalışma odasına doğru ilerledim. Tam da tahmin ettiğim gibi masasının başındaydı.

"Baba, müsait misin?" dedim kapıyı hafifçe tıklatarak.

Beni gören babam gülümseyerek gel dercesinde başını salladı ve oturduğu koltukta geriye doğru yaslandı. "Gel kızım."

Tebessüm ederek girdiğim odada etrafa şöyle bir bakış atarak babama döndüm ve çekingen bir şekilde "Baba, ben sana bir şey sormak istiyorum. Acaba bu Azra'nın çarptığı çocuğun ailesi nasıl? Kardeşi filan var mı?" dedim belli etmemeye çalışarak.

Kaşlarını sorgularcasına kaldıran babam "Neden bunu soruyorsun ki kızım?" dedi ve ayağa kalkarak tam karşımda durdu.

Öylesine dercesine omzumu silkip umursamaz görünmeye çalıştım. "Sadece merak ediyorum. Sonuçta bunları bilmem gerektiğini düşündüm. Ailesi filan ne iş yapıyor?"

Sorum üzerine sıkıntılı bir nefes alan babam "Bir abisi var. Onun polis olduğunu biliyorum, bir de annesi var. Babası vefat etmiş." dediğin de sırtımın arkasından bir ürperti geçti.

Doğruydu, o adam o çocuğun abisiydi.

Gülümsemeye çalışarak "Anladım, üzüldüm babasını kaybetmesine." dedim ve bir iki adım geriye gittim. "Ben biraz hava almaya çıkacağım baba, yemeğe yetişirim."

"Peki kızım, çıkma demiyorum ama kendine dikkat et." dedi ve açtığım arayı kapatarak elini omzuma koydu. "Seni seviyorum, biliyorsun değil mi?"

İçten bir şekilde gülümseyerek babama sarıldım ve "Ben de seni seviyorum, baba." dedim ve ondan ayrılarak odadan çıktım.

RUHU VİRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin