"Ben onun asla karanlık gökyüzünde beliren gökkuşağı olmayacaktım."
***
Boğazımdaki yumruyu yutmaya çalışırken tenimin karıncalandığını hissettim. Verdiğim ani kararla kuzguni gözlerin esaretin altından kurtulmak istemiştim. Ama gidecek evim var mıydı? Babamın en son sözleri hala kulaklarımda çınlıyordu. Uzun süredir beni hiç aramaması da içten içe beni kırmıştı. Azra her gün mesaj atmaya çalışsa da babam bir kere bile beni ne aramış ne de mesaj atmıştı.
Şimdi ise eve gitmek istiyordum, ama buna yüz bulamıyordum. Gecenin bu saati Başak'lara da gidemezdim. Geri de dönmek istemiyordum. En iyisi bir otel bulup kalmaktı.
Telefonumu çıkarıp en yakın oteller nerede onları bulmaya çalıştım. Evden çıktığımdan beri sadece on dakika olmuştu. Ilgar peşimden gelmemişti.
İç çekerek bulduğum en yakın otelin konumunu açarak çok uzun olmayan
mesafe için yürümeye başladım. Kısa bir süre sonra da küçük bir bina olan otelin önüne geldiğimde dıştan içeriye baktım.Otellerde kalmayı sevmiyordum. Rahatsız edici ve ruhsuz geliyorlardı bana. Ayrıca tek kalmaktanda nefret ederdim. Düşünmemeye çalışarak kapıdan içeri giriyordum ki Arda'nın içeriden çıkmasıyla şaşkınlıkla kalakaldım. Elleri cebinde dışarıya çıkan Arda'da beni görmesiyle birlikte afalladı.
"Yenge?"
Şu hali ve mimikleri çok tatlı görünen Arda, hızla yanıma gelerek "Senin ne işin var burada Alkım?" dedi.
Şaşkınlığı üzerinden atmasıyla hemen adımı söyleyen velete göz devirdim."Asıl senin ne işin var burada? Abin biliyor mu burada kaldığını?" diyerek hesap sormayı üstlendiğimde gözlerini kaçırdı. Bir şeyler sakladığı halinden çok belliydi.
"Evet Arda?"
Sıkıntıyla kaçırdığı gözlerini bana çevirerek "Ben bir bok yedim." dedi sinirle.
Nedensiz bir endişeyle "Neye bulaştın?" dedim.
"Arkadaşlarla mekandaydık en son. Sonra birini gördüm." dedi bunu derken yine gözlerini kaçırması dikkatimden kaçmamıştı. "Onun rahat eğlenmesi sinirimi bozdu. Sonra da yanıma bir kız geldi ve işte buraya geldim."
Utandığımı hissederek "Yani se-" diyecektim ki hızla sözümü kesti.
"Bir şey olmadı."
Yani kızla arasında bir şey olmamış mıydı?
"Yaşın daha küçük ve kalkıştığın işlere bak." deyip sol elimi belime koyarak sağ elimle şakağımı ovdum.
"Neden böyle bir şey yaptın sormayacağım. Bana da düşmez. Ama eve gitmelisin."Resmen çoluk çocukla uğraşıyordum. Kendi derdim bana yeterken bir dert daha kaldıramazdım.
"Sen neden buradasın? Asıl senden abimin haberi var mı?" diyerek yine hesap sorma sırası ona geçtiğinde gözlerimi devirdim.
"Evi terk ettim. Evden giderken abin de arkamdan bakıyordu." deyip o anları hatırlayınca yine sinirim tepeme çıkmıştı.
Yine geri döneceksin.
Kendinden bu kadar emin konuşması en çok kendime kızmama sebep oluyordu. Böyle düşünmesine ben sebep olmuştum çünkü.
"Madem öyle gel eve gidelim bari."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHU VİRAN
Novela JuvenilHer şey ruhu viran olmuş kuzguni gözlerin, gecenin kör bir vaktinde yapılan o hatanın bedelini ödetmek istemesiyle başladı. Ve bu hatanın beraberinde getirdiği seçim ise tek bir kişinin değil, herkesin bedel ödemesini sağlamış, canını yakmıştı. Çün...