2.Sezon Bölüm 52 "On Sekizin Kalıntıları"

4K 371 244
                                    


Merhabaaaa

Sizleri çok özledim❤️ Nasılsınız bakalım?

Yorumlarınıza ve oylarınıza talibim  okurlarım❤️

Bu sefer konuşmayı kısa kesip gidiyorum öpüldünüz 😘

Bölüm Şarkısı

Yaş 18 - Nil Karaibrahimgil
Çoban Yıldızı - Teoman
Son Durağım- Kahraman Deniz
Rüya - Sertab Erener

On Dört Yıl Önce

Az önce evde yine üniversite konusu açılmış Azra da çocuksu bir heyecanla üniversite hayallerinden bahsetmişti. Daha kendine hayalleri saklayamamayı öğrenememiş olması onun için çok büyük bir zarardı. Babası ise bu hayalleri duymasıyla huzursuz olmuş ve kızının bu sevincini sürdürmesinin saçmalığından dem vurmaya başlamıştı.

"Sen o sınava girmeyi rüyanda görürsün ancak, Azra!" demişti bir hınçla. Kızına o sınava girmeyeceksin dedikçe kız inatla ısrar ediyordu. Şimdi ise bu sözlerle kavganın fitilini ateşlenirken Azra ise ilk önce annesine bakmış bir destek beklerken annesi kafasını çevirmişti. Az önce hayalleri sayesinde dudaklarının ucunda kalan gülümsemeyi yavaşça sildi ve yüzünü stabil hale getirip babasına döndü.

"Ben o sınava gireceğim, baba. Ve emin ol o sınavı da hayallerimi de kazanacağım!" Azra sakindi ama içinde fırtınalar kopuyordu. Babası sürekli olarak üniversite okumanın saçmalığından dem vuruyorken Azra üniversite konusunu her açtığında evde kavga oluyordu ama sınav bu haftaydı ve artık bunun kavgası gürültüsü olmamalıydı. O sınava artık girecek olmasını kabul etmesi gerekiyordu. Lisenin en başından beri kafasını kaldırmadan ders çalışmıştı sırf okuyup kendini kurtarmak için ama babası her seferinde bundan rahatsız olduğunu dile getirmiş, kadın kısmının evde oturması gerektiğimi dikte etmişti. Azra ise onu pek dinlememişti. Çevrelerinde doğru düzgün üniversite okuyan bile yoktu hatta Azra'nın lise okuması bile bir statü kabulüydü ve ailesine yeterince böbürlenecek malzeme vermişti, üniversiteye ne gerek var demişlerdi.

Azra ise elinden geleni ardına koymamış çalışmış, her şeye ve herkese inat o sınavı kazanacaktı.

"Giremediğin sınavı kazanamazsın değil mi ama Azra? Hoş kazansan ne olacak başka şehre mi gideceksin? İzin vermem!"

"Evet gerekirse başka şehre de gideceğim." Yüzü yine tepkisizdi.

"Ne dedin sen?" Babası bunu bekliyormuş gibi fıttırmıştı. "Üniversite isteği bitti bir de başka şehir sevdan mı başladı? Sen bizi el aleme madara mı edeceksin? Kızını yalnız başına başka şehirlere yolladı başı boş oldu, ne idüğü belirsiz o kızlardan mı oldu desinler Fatihin kızı!"

Azra sakinliğini koruyamadı ve artık o da sesini yükseltirken ayağa kalkmıştı. "Beni başkasıyla karıştırmayın artık, yeter! ben Azra'yım Azra! Okumak benim hakkım, okuyacağım tabi ki de! Sen dahi buna karışamazsın! Ben yarın öbür gün kimseye muhtaç kalmayacağım! Kendi kaderimin rotasını ben belirleyeceğim ne sen baba ne de bir başkası beni yönlendirmeyecek! Eğer kazanırsam tabi bende giderim. Hatta İstanbul'a gideceği-"

Yüzüne inen tokat o kadar şiddetliydi ki Azra şoktan kalakaldı sıcak gözyaşları gözlerini yakarken gözünden yaşlar dudağından da kan damlıyordu.

"O kendini bilmez kadınlara benzemişsin, yazık sana! Sen o sınava girmeyeceksin-"

"Gireceğim!" Azra'nın kafası babasına döndü ve sesi titredi konuşurken. "Ve Allah şahidim olsun ki sadece o sınavı değil kendi hayatımı da kazanacağım, senin benim üzerimde şiddetle hakaretle kurduğun o hükmün elbet son bulacak!" Azra babasının elinin tekrar kalktığını gördü ama annesi araya girip babasının elini tuttu. "Azra odana git!"

Mokita AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin