Mokita Aşk

Bölüm 43 ''▪️Son Direnişler▪️"

Uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar 🥰

Sizi çok özledim ❣️

Çok yoğun bir dönemden geçip bugüne ancak gelebildim. Hayat hakkında deneyimler edinirken kafam çok doluydu. Hikayeye ara verdiğimin bile farkına çok geç farkına vardım, üzgünüm. Sizleri çok seviyorum ikinci ailem gibisiniz, iyi ki varsınız... Yeniden başlıyoruz bu serüvene hazır mısınız?

O güzel yorumlarınızı bölümden eksik etmeyin canlar ❤️

Bölüm Şarkısı
Sweater Weather- The Neighborhood
Love And War- Fleuire
Tourner Dans Le Vide- İndila

Şöyle dedi: Çok korkuyorum. 'Neden,diye sordum.
Öyle mutluyum ki Doktor Resul. Böylesine büyük,müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor.
Yine nedenini sordum,şöyle dedi: 'Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler. 📚 Uçurtma Avcısı, Khaled Hosseini

💙İyi Okumalar Dilerim 💙

"Ne oldu? Kim o kadın ki?" Azra Alp'e kısık sesle sorarken Alp, Azra'nın omuzlarına ellerini koyup, Azra'nın omzuna atmış olduğu siyah kabanı ortada sorun yokmuşçasına omzundan alırken, kadının kulağına fısıldadı. "Bu kadına şu an söyleyeceğimiz en ufak bir söz dahi bizi yarın magazinde baş sayfa yapar."

Azra şaşkınlıkla adama dönerken ağzı açılmış bakışları gerginleşmişti. Alp ise fazla sakin biçimde kendi kabanını da çıkartıp görevli kişiye uzatıyordu o esnada.

İşte o anda, o gördükleri kadının topuklu ayakkabısı ve haddinden fazla neşeli sesi duyuldu aralarında. "Aaa kimleri görüyorum böyle?"

Azra onlara son hızla gelmiş olan bu kadına bakarken kafası karışmıştı. Bu kadın kimdi ve onları nereden tanıyordu? Ve en ufak gaflarıyla nasıl magazinin baş köşesine yerleşiyorlardı?

"Azra'cım bizi çok korkuttun! Nasılsın canım iyi misin?" Kadının sorusunu daha cevaplamaya fırsat bulamamıştı ama kadın onun iyi olduğuna emin olmak istercesine hafifçe sarılmış sonrasında ise hemen geri çekilip baştan aşağı Azra'yı süzmüştü. Bakışları, umduğunu bulamayan tatminsiz bakışlardı. "İyi gördüm seni! Kocanla gezmeye çıktığına göre iyileşmişsin besbelli!" Sonra bakışları Alp'e döndü ve onu da süzdü. "Seni de iyi gördüm, Alp. O perişan olmuş hallerini gazetelerde görünce sana çok üzüldüm, inan." Kadının sesi, bas bas sizi magazinden izliyorum ve bana yeni haberleri söyleyin meraktayım diyordu.

Azra bu duruma sinirlense de tek kelime etmeden durmasının sebebi kadının adını hatırlamıyor olmasıydı yoksa Azra da lafını esirgemezdi yoksa. Gözleri kadının meraklı tavrından dolayı ne yapacağını bilemez halde Alp'e dönerken, 'Alp de sanki bunu demek istemiştim sana.' der gibi Azra'ya bakıyordu. İnsanlar sana yanaşacaklar ve kimse senin hafıza kaybı yaşadığını bilmiyor.

"Ayliz Hanım, size de günaydın." Alp kibarlıkla konuşurken aslında kadını selamsız sabahsız onları zoraki muhabbete tuttuğu için iğneliyordu. Kadın da bu iğnelemeyi hemen fark etmiş ve yakalamıştı.

"Sizi görünce akıl mı kaldı yahu bende? Magazinin en çok konuşulan çiftisiniz ve aylar sonra ilk defa dışarı çıkmışsınız hatta yetmezmiş gibi şansıma il benim karşıma çıktınız! İnsan tabi unutur günaydını!" Kadın eğlenircesine bir kahkaha atarken, Azra bu kadının kendi mahallesindeki camdan herkese bakan onu bunu eleştiren sonrasında, altın günlerinde kısırlarla böreklerle tüm mahallenin dedikodusunu yapan o kadınlardan pek farkı olmadığını anladı. Aslında o kadınlardan bu kadının çok ufak farkı olduğunun bilicine de varmıştı. Tabi ufak denilebilirse bu farka... Bu kadının üstündeki takımın fiyatı herhalde asgari ücretin üç katı olmalıydı. Sonra Azra aynı markadan olan üzerindeki takım elbisenin kumaşını teninde hissetti. Sahi Azra senin üstündeki asgari ücretin kaç katıydı? İkiydi galiba? İnsanların bir ay çalışıp didindiği parayı nasıl bir günlük kıyafete dökebiliyorduk? Azra kendisini huzursuz hissetti.