2.Sezon/ Bölüm 46 "YAŞAYAN BİR ÖLÜ"

5.7K 469 357
                                    


Merhabalar, ben geldim nasılsınız bakalım?

Aslında bölümü daha erken atacaktım ama tarihe bakınca dedim ki ikinci yılımıza iki gün kalmış sık dişini biraz daha ve evet o gün bugün. Bugün Mokita Aşk Wattpad'de yayımlandı.

Mokita Aşk için birkaç güzel yorumunuzu almayı çok isterim bu satıra ❤️

İyi okumalar dilerim 🤗

Bölüm Şarkısı
Mustafa Ceceli- Es
Billie Eilish- Lovely
Billie Eilish- No Time No Die
Cem Adrian -Kül

🔗🔗🔗🔗🔗

"Doğu ne yapacağımı bilmiyorum." Alp gözlerine işaret parmağı ile başparmağını sıkıca bastırdı. Gözleri uykusuzluktan bulanık görmeye başlamıştı. Kaç gecedir diken üstünde sabahlıyordu ve artık gözleri ister istemez uyarı vermeye başlamıştı. "Öylece bomboş duvara bakıyor. Yemiyor, içmiyor, susamıyor sanki yaşamıyormuş gibi! Sadece ağlıyor! Zihniyle, gerçek dünya ile kendi arasına öyle bir set çekmiş ki sesim ona ulaşmıyor bile! Doğu bana bir yol göster, bir akıl ver! İki hafta oldu biz o hastaneden çıkalı! İki koskoca haftadır, aç biilaç ruhsuz biçimde yatıyor! Siktiğimin koskoca iki haftası!"

Doğu sıkıntıyla nefes alıp verdi. Ne demeliydi? İlk defa bilmiyordu. Alp'i ayrı Azra'yı ayrı mı toplamalıydı? Çünkü ikisi de yarı ölü gibiydi. "İlaçlarını içmesi lazım, Alp. Bir şekilde o ilaçları alması lazım."

Alp sinirle birden patladı. "Ne ilacı? Yemek yemiyor diyorum, su bile içmiyor bazen, ben baş ucuna su koymasam su bile içmez! Sen bana ilaç diyorsun! Zorla mı yedir diyorsun kendince, onu da yaptım Allah kahretsin! Zorla yemek yedirmeye çalıştım ama sanki canını alıyormuşum gibi davrandı bana! Yine de zorla da olsam yedirdim, sonra ne mi oldu? Beş dakika daha dolmadan hepsini kustu! Anlamıyorsun Doğu, ruhu emilmiş gibi... Sanki o," Sözlerini seçerken dilini ısırdı ama durum buydu. "Ö-ölmüşte onu gömmüyormuşum gibi bakıyor bana!" Kalbinde sarsıntı sızıya dönüştü. "Onu zorla hayatta tutuyormuşum gibi davranıyor bana." Ki korktuğu gibi bu da doğruydu, Alp biliyordu.

Doğu alttan almaya çalışarak. "Senin bu yaşatma çabana muhtaç, Alp. Konuş onunla, seni dinlemesini sağla. Güzel anılarınızdan bahset ona biraz ol gülümset onu!"

Alp sıkıntıyla derin bir nefes alıp verdi. Şakaklarını ovdu. Doğu ona hiç sormuyordu güzel anıları var mı diye? Olsa anlatmaz mıydı? Tek tek usanmadan anlatırdı. İçten samimiyetle birbirlerine gülümsedikleri tek bir fotoğrafları bile yoktu.

Alp ne anlatacaktı ki kadına? Nasıl anlaşma yaptıklarını mı anlatmalıydı ya da kendisinin oyuna dahil olduğu halde kadını aşağılamasını mı? Neyi anlatacaktı ki Azra'ya? Güzel kelimesi onlar için anlamsızdı. Onlar daha çok kavga eden düşmanlar gibiydi.

Doğu usulca devam etti. "Nasıl âşık olduğunuzdan bahsedebilirsin belki?"

Aşk mı? Adam bu durumda olmasaydılar ağız dolusu bir kahkaha patlatabilirdi.

Üç yıldır yüzüne bakmaya bile iğrenen karısı mı ona aşık olacaktı?

Alp bu sefer bıkkınlıkla nefesini verdi. Öfkeleniyordu artık. "Doğu bak," Bir kes daha nefes alıp verdi kafasını sağa sola çevirdi eliyle saçlarını karıştırdı. Ne diyecekti kadına, bizim aşk hayatımız yerine gel ben sana iş yerinde babam ile patronluk savaşında seni piyon olarak kullandım senin haberin var mı? Ya da buna rağmen karşımda eğilip bükülmediğin için seni eğip bükmeye çalışıp geri dönüşü olmayan laflar etmiştim onu anlatayım mı Azra? Hangisini anlatmalıydı, bilmiyordu. "Biz pek romantik bir çift değildik. Daha çok işimizle evliydik her ikimizde. Azra ile biz bunu yakaladığımız için evlendik. Bunu sende biliyorsun."

Mokita AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin