8.Bölüm "Oyun"

15K 816 252
                                    

Bayram Kolhanlı hastanenin zeminini sert adımlarıyla döverek gelininin odasına doğru yol alıyordu. Gelininin uyandığını ve milyonda bir olucak olayın, onun başına geldiğini öğrenmesiyle soluğu hastanede almıştı. Sanki az derdi vardı da başına bir de bu olay çıkmıştı.

Hastane koridorunda oğlunun ayakta aşağı yukarı gidip geldiğini gördü. Oğlunun çaresiz halini bir süre uzaktan izledikten sonra yanına gidip Alp'in kolunu sıkıp oğlunun kulağına fısıltıyla bağırmak için oğlunu biraz aşağı eğdi.


"Ne demek hafıza kaybı? Ne demek hiçbir şey hatırlamıyor?"

"Bilmiyorum, baba." diyerek kolunu babasından kurtardı, Alp. Babası etrafına hızla  bakarak önünde durdukları kapıyı açarak, içerisi boş olan hasta odasına oğlunu çekiştirdi. Girdikleri anda kapıyı kapatıp bağrınmaya başladı, Bayram Kolhanlı.

"Ne demek bilmiyorum? Bilmiyorum ne demek? Karın senden daha çok projeye sahip ve iş sahipleri de onu istiyor. Karının aceleci davranışları sayesinde projelerinin yarısından çoğunu bitirmişti. Hadi diyelim bu durumu bir şekilde hallettik. Ya medya ne olucak? Şimdilik hepsi susuyor ama ya sonra? Sonra ne olucak? Azra ile o lanet kameraların önüne geçip evliliğimiz çok iyi gidiyor demediğiniz sürece susmayacaklar. Bu ne demek farkında mısın, sen?"

Alpaslan'ın cevap vermesi için inatla gözlerine bakan Bayram Bey, oğlunun ifadesizliği karşısında daha çok sinirlenip hınçla konuştu. "İtibarımız yerle bir olucak. Bu tarz haberler yüzünden deden seni mahverderdi, Alp. Aynı bana yaptığı gibi, Alpaslan." İşaret parmağını oğluna doğrultmuş suçlayıcı bir tonla bağırdı.

Alp konuşmanın sadece sonunu dikkate alarak başını olumsuz anlamda iki yana sallayıp konuştu. "Adım Alpaslan değil."

Babası öfkeden iyice kızarırken dişlerini sıkıp konuştu. "Başlayacağım adına da sana da!"

"Doğrusunu söyle de ne yaparsan yap." Sıkılıp ofladı Alpaslan. Odanın içindeki koltuğa oturup konuşmaya başladı. Azra'nın hayatının içine etmişti kadının yüzüne nasıl bakacağını düşünürken her şey ikinci planda kalıyordu onun için artık...

"Azra'nın projelerini ben alırım. Böyle bir durumda kimse Azra'nın çıkıp da projeleri bitirmesini bekleyemez. Böylelikle işler aksamaz. Medyayı da Azra bir şeyler hatırlayana kadar sustururuz bir şekilde."

"Bir şekilde? O şeklin parayla olduğunu düşünüyorum." Bayram beyin sesi sakin ama bir o kadar da öfke ile doluydu.

Alpaslan yüz kasları gerilirken tek kaşını yukarı kaldırıp "Evet?" dedi.

Bayram Kolhanlı yerinde siniriden zıpladı. "Ben para mı basıyorum, ha? Darphanem mi var? O konuşsun ağzına para tıka, o fotoğraf çeksin yayınlamasın diye onunda fotoğraf makinesine para tıka. Dur daha yetmedi, karısı hafızasını unutsun işler sekteye uğrasın, ortaklar mızıldanmasın diye ağzlarına para tıka ayriyetten senden istekleri olsun. Söyle bakalım bu kadar param mı var benim?"

Alpaslan kafasını sağa yatırıp boynunu gevşetmeyi sağladı ve o ara konuştu. "Evet, var."

Bayram Kolhanlı "Sen! Sen işe yaramaz herifin tekisin." diye bağırıp odanın içinde yukarı aşağı gidip gelmeye başlayarak kendiyle konuşuyordu.Ellerini arkasında bağlayıp eline koluna sahip çıkıyordu. "Düşün Bayram, düşün. Bu zamana kadar nasıl çıktın bunca işin içinden. Düşün! Bu magazin de geçmişteki gibi rezil rüsva etmeden durmaz."

Mokita AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin