Bölüm 60 "Bir Takım Kırgınlıklar"

4.6K 306 673
                                    

Merhabalar, ben geldim♥️

Nasılsınız?

Bir okurumuzun doğum günüymüş bugün. Doğum günün kutlu olsun nice yıllara flowersinbag

Ve bu bölüm kırktan fazla sayfa arkadaşlar, lütfen satır arası yorumlar yapalım, teşekkürler ❤️

Bölüm Şarkısı
Freeze you out
Elastic Heart - Sia
Gitme kal
Teni Tenime - Sena şener

"Rüzgâr ateş için neyse, ayrılık da aşk için odur;
küçük bir aşkı söndürür, büyük bir aşkı daha da güçlendirir."

-Mevlana

Salonda üç koltuk üç koltuğa dağılmış biçimde karşılıklı oturuyorduk. Kafam o kadar karışıktı ki toparlamam için bana nereden baksanız üç veya beş yıl bir hücre hapsi verseler ancak bu iş temizlenirdi. Öyle bir hayatım vardı ki tam her şeyi yoluna koydum artık bilinmedik bir olay çıkmaz daha ne olabilir ki diyordum ve birden asla tahmin edemeyeceğim bir olay sürpriz yumurtadan çıkıp, el sallayarak hello mother fucker diyordu.

İçimde bir huzursuzluk vardı. Ve bu sıkıntı Adem'den dolayı değildi. Adem'in burada olmasından ziyade Alp'in arabasında telefonumu düşürdüğüm için ona haber bile veremediğim için kendimi suçlu hissediyordum. Hem haber versem ne diyecektim? Hani ne diye haber edecektim? O adam geldi, gel beni kurtar mı? Saçmalıktı ve hiç bana uygun değildi. Ki karşımda oturan adamın da kötü bir niyeti olduğunu sezmiyordum.

Bacaklarımın üstünde hareket eden kafayla, düşüncelerim dağıldı. Mert'in yaşadıklarını yine düşününce içim cız etti. Mert'in bacaklarıma daha sıkı sarıldı ve yan dönerek beni iyice yerime sabitledi.

Aklıma abi kardeş ikisini de ilk gördüğüm anı getirince Zafer'i yine içten içe takdir etmiştim. Hepimizin şaşkınlığına rağmen olayı güzel idare etmişti.

İlk önce bacaklarıma sarılan Mert'i benden, Mila ile uzaklaştırmaya çalışmıştı ama Mert bana sarılmakta ısrarcı olmuş ve beni bırakmamıştı. Ben ise şok içindeydim. Hatta ona neden sarılmadığım hakkında sorular bile soruyordu. Çocuğun yüzünü bana kaldırmasıyla yaşadığım şaşkınlığı ise anlatacak kelimem yoktu bile.

Zafer ve Âdem yüzümdeki kanın çekilmesini nasıl gördülerse aynı anda bir şekilde çocuğu benden Adem koparmıştı ve zor da olsa Mert ile içeri geçmişlerdi.

Sonrasında ise Zafer beni hızla mutfağa çekti ve hayatımdaki Adem ve Mert gizeminin hepsini katman katman açıklayarak çözmüştü.

Benim için en net özetlenecek biçimde Mert'in hayatını kurtarmıştım ve Mert beni sonsuz bir sevgiyle seviyordu. Hatta Zafer'in yorumuyla ben onun ilk aşkı gibi bir şey olmuşum.

Bir süre öylece mutfak masasında her şeyi sindirmeye çalışarak geçirmiştim. Derin bir nefes alıp mutfaktan çıkarken daha olağan karşılamaya çalışmıştım her şeyi. Salona yarı kararlı yarı kararsız adımlarla geçtiğimde ise her şeyin bilmenin verdiği bilinçle, Mert'e ve abisine olan bakışım tamamıyla değişmişti. Benim hayatımda zararı dokunacak en son insanlar olduğunu anlamıştım. Hele Mert için ne desem az kalırdı, yüzündeki yaranın oluş biçimini Zafer de üstün körü anlatmıştı. Çıkan bir yangında yüzü yanmış demişti. Hem fiziken hem de psikolojik açıdan nasıl mahvolduğumu düşünmek bile beni zorluyordu. Kendi çocukluğumun hayaleti beni yokluyordu.

Mokita AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin