"Ne var biliyor musun? Sana zerre inancım da güvenim de yok." Alp kafasını iki yana sallayıp telefonu hoparlörden alıp direkt kulağına götürdü. Söylediği her kelimenin, kadının zihninine kazılmasını istiyordu.
"Benden daha fazla para veren birini b...
Sabah yüzüne düşen güneş ışıklarıyla Azra uyandı. İlk önce yatağa biraz daha gömülüp battaniyeye sarılıp yan tarafa dönüp güneş ışınlarından kaçındı. Biraz daha uyumaya devam etmek istedi ama uykusu geri gelmeyince oflayıp yatakta oturur hale geldi ve etrafa boş boş bakınırken komodinin üstündeki saate baktı.
11.39
"Eh Azra hiç uyanmasaydın," diye söylenip banyoya doğru kalkıp işini halletmeye gitti. Yüzünü havluyla kurularken guruldayan karnı onu mutfağa yönlendirdi. Esnerken elini ağzına götürürken mutfağın masasında gördüğü adamla elini hemen ağzından çekip esnemesini kesti. Adam ceketini sandalyesinin arkasına asmış, üst vucudunu saran kar beyazı gömleğinin kollarını kıvırmış üstten birkaç düğmesini de açmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elindeki tablete bakarken hafif kaşları çatılmış eli çenesindeyken iş adamlarının kapak olduğu bir derginin çekiminde olduğunu hisseti Azra. Bir de kendi kıyafetine baktı. Gri desensiz bol bir pjima altı ile üstü giyiyordu. Saçı da yataktan kalktığı gibiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keşke biraz banyoda saçını düzeltseydi. Sonuçta evde insan vardı görüntü kirliliği vermek istemezdi kimseye. Adam onun bakışlarını hissetmiş gibi kafasını kaldırıp mavi gözleriyle kadını yakaladı. Azra izlediği anlaşılmasın diye hemen lafa atladı. "Günaydın,"
"İyi öğlenler demek istedin sanırım? Masaya gelsene." Tableti masayı koyup diğer eliyle karşısındaki sandaleyi gösterdi. Azra ilk ne yapacağını bilemedi. İlk defa bu adamla karşılıklı yalnız başına etkileşimde bulunacaktı. İlk mutfaktan çıkıp gitmeyi düşünsede adama çok ayıp olacağına kanaat getirdi. Hem karnı da açtı ve masayla da baya uğraşılmıştı. "Evet biraz geçe kalmışım." diye mırıldanırken adamın yüzüne bakmadan yerine doğru yürüyüp oturdu ve beyaz tabağına doğru başını eğip adamla göz göze gelmemeye çalıştı.
Adamın alaycı sesi ise bu tavrını sürdürmesine engel oldu. "Biraz?" Adam tek kaşını kaldırmış alaycı bir ifadeyle Azra'nın yüzüne bakıyordu.
