Mokita Aşk

2.Sezon Bölüm 53 "O KIZ"

Merhaba ben geldim❣️

Nasılsınız? Hayatlarınız nasıl gidiyor?

Beni soracak olursanız biraz dağınığım bu aralar, toparlanma çabaları falan anlayacağınız 😅

Evet lafı fazla uzatmadan bölüm sizlerle ❤️

Bölüm Şarkısı

Indıla- Love Story

"Sana ait olan, seni bulur."
                                  Şeker Portakalı

☄️☄️☄️

Azra yanında uyuyan adamı izlerken garip bir huşu içindeydi. O kadar çok ağlamıştı ki şimdi garip bir sakinlik ruhunu kucaklamış ve tüm acılarından uyandırılmış gibiydi. Bunca yıldır babasının sessizliğine karşı bir duvara neden diye soru sormuş ve cevabı ise hiç bulamamıştı. Şimdi ise tüm nedenleri dün acı dolu olsa da cevaplanmıştı.

Parmakları adamın yüzüne çıkarken ne yaptığının bilincinde değildi, elleri kendinden bağımsız biçimde adamın yüzüne çıkmak istemişti. Bir parmağını yavaşça adamın yüz hatlarında gezdirirken, sevdiği adamı hatırlayamaması ne kadar üzücü olduğu gerçeğiyle yüzleşiyordu. İşaret parmağı, adamın kaşından aşağıya yanaklarına kaydı ve işaret parmağının tersiyle yanağını okşadı.

Alpaslan Kolhanlı.

Severek evlendiği adam...

Hatırasında bir gram bile olmayan adama iç çekerek baktı. Kalbi sancır gibi oldu. Yaşlarla dolu gözlerine rağmen gülümsemeye çalıştı. Hayatının zorluğundan bıkmıştı. Belki de bu hayatı psikoloğunun dediği gibi olduğu gibi kucaklamalıydı. Hayat olduğu gibiydi, olmasını beklediği gibi hiçbir zaman olmayacaktı.

Hayat ona kocasına tekrar âşık olması için belki fırsat vermişti? Ya da belki de bir romantik komedide sıkışıp kalmıştı... Hoş hayatı romantik komedi olmak için fazlasıyla dram pornosuna bulanmıştı ama sorun etmeyi bırakmak istiyordu. Hayatı olduğu gibi kabul edecekti.

Bugün üzülmek istemiyordu ve üzülmeyecekti. Dudaklarını gülümsemeye zorladı. Bugün yeni hayatının ilk günüydü ve beynini kendini üzgün olmadığına inandırdı.

Beynini kontrol etmeyi istiyordu ve beyin çabuk kandırılan bir organdı o yüzden Azra da onu kandıracaktı. Önceden yaptığını bilmeden yine o batağa düşmüştü. Beynini kandırıyordu.

Babasının sevgisizliği için yıllardır üzülerek bu hayattan ne elde etmişti ki? Koskoca kadın olmuş, kendi ayakları üzerinde durabilen sevdiği insanla bir evlilik yapmış bir kadınken bile buna mı ağlayacaktı?

Kaza haberinin aslında bir aldatılma yüzünden olduğunda, evliliğin kutsal olduğunu düşünüyordu. Ailesinde üçüncü kişi asla dile gelmez zannederdi ama anlıyordu ki bunca yıllık evlilik üçüncü kişinin gölgesinde, sevgisizlik çukurunda geçmiş ve hedef tahtasındaki çocuk Azra'yı vurmuştu. Babası ondan nefret etmişti. Sevdiği kadına gitmesini engelleyen bir pranga...

Parmaklarının seyri bu düşünceyle adamın dudaklarında raks ederken, eli bir anda başka bir el tarafından engellenip tutuldu. Ve yine o el tarafından adamın dudaklarına götürülüp öpülürken, adam maviliklerini açmadan uykulu bir sesle mırıldandı. "Günaydın, güzelim."