2.SEZON BÖLÜM 50 "TOPRAK"

4.3K 394 214
                                    

Merhaba ben geldimmmm

Nasılsınız bakalım???

Size günümüz Azra ve Alp'ini getirdimmm ❤️

Bölümlere gelen oylar çok düştü, eski aktiflik yok bende çok üzülüyorum. Lütfen biraz dikkat🤗

Bölüm Şarkısı
Madrigal - Dip
Mavi Gri - Altüst Olmuşum
Eskitilmiş Yaz - Uyursam Geçer Mi?

İyi Okumalar

Günümüz

"Evet, bir saat sonra müsait olacağız. Evet, anlıyorum sizi." Alp karşı tarafı dinledi. "Size de dediğim gibi çok hassas. İşinizin parçası olduğunun farkındayım, evet. Peki benim ne yapmam lazım bu koşullarda?" Alp sinirle soludu ve zorlukla konuştu. "Benim yanımda kalacak, kliniğe yatırılma falan olmayacak!"

Azra kendisini uykunun kollarından alan bu cümleleri anlamaya çalışırken, yeni yeni uyanıyordu. Adamın giyinme odasından yatak odasına gelen sesi kısık olmasına rağmen Azra'nın keskin kulakları her şeyi duyuyordu. Kliniği duyduğunda tüm tüyleri diken diken oldu. Hastanedeyken öyle bomboş camdan bakarken odasının önünde Doğu ile Alp'in kavgasını duymuştu ama önemsememişti. Doğu onun kliniğe yatırma konusunda şiddetle ısrar ederken Alp ise baya öfkeli biçimde karşı çıkmış tüm hastaneyi öfkeli sesiyle inletmişti. Azra o anda hiçbir şey düşünmüyordu, hatta bir süre sonra klinikte yatmasına Alp'in neden karşı çıktığını anlayamamıştı. İşine gelmez miydi? demişti iç sesi. 'Seni bırakır, hayatına devam ederdi. Neden karşı çıkıyor?' diye sorular zihninde belirse de üzerine çok düşünmemişti. Şimdi ise yeniden klinik konusu açılınca bu düşünceleri yine zihnini yoklamıştı.

"Alp?" Azra pürüzlü bir sesle seslenince adamın ayak seslerinin giyinme odasından şiddetle artıp hızla yanına geldiğini işitti. Adam telefonu da kapatmıştı yanına gelirken, avuç içinde sıkıca tutuyordu.

"Uyandın mı?" Alp'in hafif endişeli çıkan sesi Azra'yı kendine getiriyordu. Yatağa önüne oturan adamın elleri hızla yüzünü bulup yanaklarına elini koyup kadının yüzünü taradı. Bakışları endişeliydi. "Nasılsın? Dün gece uyuyamadın kötüydün, şimdi nasılsın kendini iyi hissediyor musun?"

Azra kafasını yavaşça sallarken kafasına giren ağrıyla yutkundu. Gözleri acıyordu. Dün kaç kere uykudan uyanıp ağladığını bilmiyordu. Alp'le balkonda geçirdiği o geceden sonra kabuslar onun yakasına yapışmıştı. Neden böyle olmuştu ki?

Yüzü kâbusları yüzünden düşerken gözlerini kapattı. "İyi misin canım?" Adamın elinin baş parmakları yanaklarını şefkatle okşarken aklına gelen cümlelerle anlık kalakaldı o yaşadığı sahnede.

"Senin kocalığın batsın, be! Benim canımdan can gitmiş, ben ölmüşüm bitmişim, elin adamına koşmuşum acımdan. Sen neredeydin be nerede? Bu mu kocalığın senin? Sen nasıl canım dediğinin canı yanarken, hiçbir halt olduğunu hissetmedin, bilmedin? Sen bırak koca olmayı, adam bile olmamışsın. Ben acımdan delirirken bile yalnızsam sen niye varsın? Adam bile de-"

Hızla gözlerini açtı. Yapmayacaktı. Daha fazla ne kendini ne de karşısındaki adamı yıpratacaktı... "Sen kimle konuşuyordun?" Adamın elinden yüzünü çekerken kendine toplanmak için biraz zaman vermişti Nefret etmek çare değildi. Öfke kusmak hiçbir şeyi değiştirmeyecekti.

Hem bunca zamandır Alp de seninleydi ve acısını kendi acısı gibi yaşıyor, kimseye anlatamadığı geçmişi sana anlatıyor, diye Azra kendi kendini telkin ediyordu.

Mokita AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin