6. Bölüm

7.7K 385 29
                                    

Gelen seslerle iki genç de ne olduğunu şaşırdı. Yavuz kızı zor duruma sokmak istemezdi. Köy yeriydi erkeğe bir şey olmazdı ama Esma' ya değecek bir sözü kendisine değmiş sayardı. Ne yapacağını bilemedi duraksadı. Kızın elinden tutup taş yığının arkasına çekti. Kızın ağzından bir korku nidası dökülünce elini kızın ağzına götürüp duraksamasını sağladı. Ama yaptıklarıyla gerildi, ses çıkmasın diye kızı korkutabileceğini düşünmedi. Bir elini kızın bileğinden diğerini ağzından çekti. Gelenlerin gitmesini beklemekten başka yapacakları bir şey yoktu artık. 

Esma ise abisinin sesini duyunca korkudan geleceğini görür gibi oldu. Üzüldü durumuna, abisi böyle görse ne derdi bilemedi. Ama işte merakı ve sevme sevilme arzusu ağır basmıştı bu duruma sanırım. Oğlan çekince neye uğradığını da şaşırıp korkmuştu ama bir şey yapmazdı genç adam. Bileğinden tutup da çekince bir de elini ağzına koymuştu. Tabi yaptıklarını fark edince çekmişti. Yakalanmamak için yaptığını da fark etmişti ama bir değişik oldu genç kız. Genç adamın temasıyla içinde bir şeyler oynamıştı.

Kaçamak bakışlarla Yavuz' a baktı. Yakışıklıydı boylu posluydu. Kara saçları ve kaşlarıyla sertlik vardı çehresinde. Gözlerinin kahvesi ne de güzeldi öyle hafiften sakalı bıyığıyla da gönlünü hoplatmıştı Esma' nın. Bakıyordu belli ki kendine ya da acaba kendisi için mi böyleydi bilemedi. Düğünde görünce o kadar da özenli değildi çünkü. 

Şimdi sert sert bakıyordu gelen seslerden tarafa, gözlerini Esma' ya çevirince utandı kız birazcık bakıp eğdi başını gülerek. Genç adamın bakışları kendine dönünce nasıl da yumuşamıştı. 

"Kimse yoktur buralarda. De hadi gidek Gülnaz düş önüme bu konu da burada kapansın. Ben bir şey duymadım sen de güzel aklını duyduklarınla meşgul etme, güvenim tamdır sana." Esma kulağını ister istemez konuşulanlara verdi ne olduysa evde dönerdi mevzusu, anası anlatırdı. Abisinin böyle ciddi düşüneceği birinin olmasına da ayrı sevindi. 

Yavuz yavaş yavaş gidenlere baktı ne zaman ki gözden kayboldular yavaşça ayaklandı. Tanımıştı bu adamı Esma' nın abisiydi, daha önce konuşmuşlukları da vardı. Zaten anasıgil görücüye gittiklerinde kızın abileri tarafından sorguya alınmıştı. Değer veriyorlardı gül goncasına belliydi. Kıza bakınca gülümsedi abisi görecek diye korkmuştu. 

Elini uzattı kıza doğru kaldırmak için. Kız bir adama baktı bir de uzatılan ele çekinerek de olsa uzattı minik ellerini. Tuttu genç adam kızın ellerini, içinin böyle olacağını bilseydi daha önce izin alıp tutardı minik elleri. Kız kalktı ayağa ama birbirlerinin gözlerine bakarken ellerini çekmek istemediler. Konuşmadan söz verdiler birbirlerine, bekleyeceklerine dair. Şahitti oradaki cevizlik, çeşme, yerdeki karınca, gökteki bulut. Hepsi şahitti verilen söze. Şimdiye kadar burada verilen sözleri nasıl alıp sakladılarsa bunu da saklayacaktı bu varlıklar. 

*****

Esma zor da olsa kavuşmuştu eve ama ne dese ne yapsa da kendini anasından kurtarsa bilemedi. Bahçede ahretliğiyle hararetli hararetli konuşan kadın oradan oraya dolaşıyordu. Emindi Esma bu sefer yemediği dayağı bugün yiyecekti o terlik bugün götüne götüne vurulacaktı. Kapıdan gözüktü biraz elindeki testiyi koydu kenara, anasıyla göz göze geldi işte şimdi başlıyordu. Kadında artık refleks olan terlik, çıkıp duvara isabetlenmişti bile. Esma koşarak Emine teyzesinin arkasına saklandı.

 "Saklanma hiç oraya saklanma. Nerdesin kız sen nerdesin. Yüreğime mi indircen sen benim Esmaaa. Kız nişanlanacan sözlü sayılırsın sen bu vakitte eve mi gelinir gözü çıkmayasıca." Fatma kadın bir yandan kızına saydırıyor bir yandan da yakalamaya çalışıyordu. Ah ah yaşlanmıştı artık, önceden olsa tuttuğu gibi yapıştırırdı terliği. 

Allı GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin