Allı Gelin

3. Bölüm

Nefes nefese kalarak eve yetişebilmişti genç kız. Az kalsın tarladan dönen işçi kadınlara yakalanıyordu. Belki de kadınlar onu görmüşü. Eli ayağına dolandı bir an, eğer gördülerse ne yapardı. Konuşmamış terslemişti adamı ama kim bilir ne dedikodular çıkarır ne derlerdi hakkında. Anasına babasına ne hesap verirdi sonra. Eve vardığında neyse ki güneş daha batmamıştı yoksa bir yandan da anasının diline düşerdi. 

"Ay geldin mi Esmam hele gel soluklan bir kızım." Genç kız şaşırdı gecikmese bile azarı ya da terliği yemişti şimdiye ama anası bir şey yapmamıştı. Dönüp anasına bakınca gülmekle ağlamak arasında bir haldeydi kadın.

"Noldu ana bir haller var sende bir şey mi oldu?"

"Daha ne olsun abin gitmiş kızın yanına bir de tutulup mecnun olup öyle gelmiş eve. Bir baktım ıslık çalarak ağzı kulaklarında kapıdan içeri girdi. E babanla da oturuyoduk bi de demesin mi ana ben evlenecem. Valla gülem mi oynayam mı bilemedim. Babanın yanı falan dinlemedi deli oğlan. Kızı görmeye gidek diyom iki güne. Ahmetle haber saldım kızın anasıgile, hadi hayırlısı bakam."

Genç kız anasının dedikleriyle kalakaldı. Abisi son zamanlarda evlilik konusu açılınca terslemiyordu ama mecnun olarak eve geleceğini de tahmin etmezdi. 

"Ana sen kimi söyledin ki abime Allah aşkına da böyle oldu."

"Kimi olacak deli kız, Dilli Gülnaz' ı söyledim. Dili sivridir amma hak edene. Ben hiçbir saygısızlığını görmedim kızcağızın, hatta gördüğü yerde halimi hatrımı sormadan gitmez yanımdan biliyon. Eh abini de ancak onun gibi biri idare ederdi işte ama kısmet tabi."

Esma onayladı annesini. Gülnaz kendinden iki yaş büyüktü. Sivri dilli olduğu için kolay kolay kimse istemezdi onu. Görücüye gelenler de bilmezlerdi zaten huyunu. Ama kötü kız değildi, dobraydı sadece içinde kalmazdı hiçbir şey. Arkadaşı falan da yoktu öyle. Arada konuşmuşluğu vardı Esma' nın kızla ama iyice tanımak lazımdı. 

"Tamam ana hazırlığımızı yapalım biz o zaman." Anası gülümseyerek döndü kızına daha söyleyecekleri bitmemişti.

"Eh küçük hanım kendiniz için de biraz hazırlık yapın isterseniz. Size de görücü gelecekmiş de. " Genç kız alışkındı anasının utandırmalarına ama merak edemeden de duramadı. Belki de düğündeki adamdı. Niye bu kadar düşünüyordu daha adını bile bilmediği adamı ama düşüyordu aklına birden. Anası içini okumuş gibi devam etti.

"Aşağı köy var ya geçen gelin gelmişti oradan. Herhalde düğünde gördüler seni. Haftaya bugün onlar gelecekmiş." Heyecanlandı genç kız. Acaba o gördüğü adam mıydı istemeye gelecek olan. Beklentiye girdi bir kez daha. Belki o gün Nur' a sorsaydı bir yerden sorup soruşturup kim olduğunu bulurdu adamın. Karşılaştıklarında bile şüpheyle yaklaşmış hiçbir şey konuşamamıştı adamla. Ne yapacağını bilemeden düşünmeye başladı öylece.

******

"Anaa hadi geç kalacaksınız şimdi bekletmeyin insanları. Ne zaman gideceksiniz gecenin bir yarısı mı?" Yusuf sabahtan beri anasını darlıyor hapishanedeki mahkumlar gibi evin önünde git gel yapıyordu. Anasının dediği gibi kızı görmeye gitmişti gitmesine ama evin yanında elinde sopayla köyün içkicisini döven bir kız görmeyi de beklemiyordu. Üstünden kısa sürede şaşkınlığını atıp adamı kendi dövüp bir köşeye atmış kızla kendisi de ayaküstü atışmaya başlamıştı. En sonunda da kıza, anamları gönderecem hazırlığını yap diyip ensesinden tuttuğu adamla ardını dönüp gitmişti. Kız da öylece orada kalakalmıştı. 

"Deli oğlana bak hele. Daha ikindi olmamış ettiğin laflara bak eşşek sıpası. Ne zaman gidilecek, nerede ne yapılacak senden iyi biliriz herhalde. Sıpaya bak attırdın yine kafamı ha." Söylemesi kolaydı tabi genç adam biçare haber bekliyordu. Kızla rahatça konuşmak tanımak istiyordu. Ama keşke halinden anlayan da olsaydı. Geçen saniyeler bile saat gibi geliyordu ona. Kızın cesur halleri gözünün önüne geldiğinde gülümsedi. Evdekiler dışarı çıkınca o da onların peşine takılmış kapıdan da olsa kızı görmek istemişti ta ki köy meydanına gelip anasının söylenmelerine kadar.